Karia seferi sırasında Büyük İskender'e karşı duran kentler arasında sayılan Thera, Ula ilçesinin Okkataş mevkisinde denizden 800 metre yükseklikte yer alıyor.
Kazı ve temizlik çalışmaları sürüyorAntik kentte, 2 yıldır Muğla Müze Müdürlüğü başkanlığında, Muğla Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı ile Ula Belediyesinin desteğiyle kazı ve temizlik çalışması yapılıyor.
Muğla Müze Müdürü Gülnaz Savran, AA muhabirine, oluşturulan gezi güzergahlarıyla ziyaretçilerin antik kenti rahat gezebilmelerinin sağlandığını söyledi.
Tarihi alandaki kazı ve temizlik çalışmalarının sürdüğünü belirten Savran, çalışmaların ağırlıklı olarak kentin görülebilen yapılarında yoğunlaştığını ifade etti.
Tiyatro ve daha önce kaçak kazılarla hasar görmüş oda mezarlarını açtıklarını aktaran Savran, "Gün yüzüne çıkarılan tiyatro çok hasar görmüş durumda. Tiyatronun çizimlerine başladık. Çizimlerin ardından restorasyon, restitüsyon ve rölöve çalışmalarının da tamamlanması gerekiyor. Çalışmalar tamamlandıktan sonra kentin en önemli yapısı tiyatroyu restore ederek, bu bölgeyi kültürel faaliyetlerin devam edeceği, konserlerin verileceği bir alana dönüştürebiliriz." diye konuştu.
Ticaretin çok yaygın olduğu bir kentKentin doğal yapısı dolayısıyla temeli kaya olan kaya evlerini de açığa çıkardıklarını anlatan Savran, kazı çalışmalarında kentin hem kimliğini hem de tarihini aydınlatan pek çok buluntuya rastladıklarını dile getirdi.
Çok çeşitli sikkeler ve seramik parçaları çıkardıklarını anlatan Savran, özellikle seramik parçalarındaki çeşitliliğin kentte çok yoğun bir nüfus bulunduğunu ve ticaretin çok yaygın olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Savran, kentte ana kaya üzerine oyulmuş ve bütün işçiliği olduğu yerde yapılan 5 oda haline getirilmiş mezarlar olduğunu, mezar boşlukları içinde amfora biçiminde tekrar oluşturulmuş kısımlar yer aldığını belirtti.
‘Tiyatroda birkaç oturma basmağı kaldı’Kazının alan sorumlusu arkeolog Hüseyin Kaya da yaklaşık 2 bin kişilik tiyatronun ana kayanın tıraşlanarak yapıldığını ve tiyatroda şu an için birkaç oturma basamağı kaldığını söyledi.
Açma şefi Deniz Aydemir Samancıoğlu ise kaya evi olduğunu düşündükleri bir alanı açtıklarını, günlük kullanım kapları ve metal buluntular elde ettiklerini anlattı. Samancıoğlu, tıraşlanmış ana kayaların bulunduğu noktanın, duvar taşı çıkarılan bir taş ocağı olduğunu düşündükleri kaydetti.
Açma şefi sanat tarihçi Bahar İstanbullu da kazı yaptıkları alanın stoa kalıntısı olduğunu düşündüklerini, şu ana kadarki çalışmalarda orta ve geç Helenistik döneme ait seramik parçaları ile metal eserler gibi buluntulara ulaştıklarını vurguladı.