Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) internet sitesinde yayınlanan mesajda, aşağıdaki ifadelere yer verdi.
"Türk futboluna unutulmaz izler bırakan, etik değerlere olan bağlılığı, duruşu ve centilmenliğiyle herkesin kalbini kazanan, adını Süper Lig'in 2014-2015 sezonuna vermeye gurur duyduğumuz Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba'yı, vefatının dokuzuncu yılında sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz."
Süeylman Seba kimdir?
Abhaz asıllı Türk futbolcu, MİT mensubu, spor yöneticisi ve Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün 30. başkanı olan Süleyman Rıza Seba (5 Nisan 1926, Sakarya - 13 Ağustos 2014, İstanbul), 1984 ile 2000 yılları arasında kesintisiz olarak Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün başkanlığını üstlendi. Hakkı Yeten ile birlikte kulübün iki onursal başkanından biri olarak kabul edilir.
İlk Yılları:
Süleyman Seba, 5 Nisan 1926 tarihinde Hendek'te doğdu. İlkokul eğitimini Sakarya'da tamamladıktan sonra İstanbul'a gelerek Kabataş Erkek Lisesi'nde okudu. Kabataş Erkek Lisesi futbol takımında futbola başladı. Beşiktaş Genç Takımı'nda oynamaya başladı ve aynı dönemde Mimar Sinan Üniversitesi Fransız Filolojisi bölümüne kaydoldu, ancak eğitimini sürdürmedi.
Futbolculuk Kariyeri:
Süleyman Seba, 1946'da Beşiktaş A takımına yükseldi. İlk sezonunda etkileyici bir performans sergiledi. Kısa süren futbol kariyeri boyunca 1947'den 1954'e kadar Beşiktaş forması giydi. Bu dönemde Beşiktaş'ın şampiyonluk yaşadığı dönemlerde etkili bir oyuncu oldu. Millî takımı temsil etme şansını Beşiktaş'a veren olayın yaşandığı bir maçta Türkiye millî futbol takımı forması da giydi.
Yöneticilik Kariyeri:
1957 yılında Beşiktaş'a üye olan Seba, daha sonra kulüp yönetiminde görev aldı. 1984 yılında zor bir dönemde başkanlık görevini devraldı ve 2000 yılına kadar bu görevi sürdürdü. Başkanlığı döneminde Beşiktaş, çeşitli önemli kupa ve şampiyonluklar elde etti. Aynı zamanda kulübü maddi anlamda zenginleştiren ve tesisleşme konusunda önemli adımlar atan bir başkan olarak tanındı.
Son Yılları ve Mirası:
Süleyman Seba, 13 Ağustos 2014 tarihinde sağlık sorunları nedeniyle 88 yaşında İstanbul'da vefat etti. Beşiktaş'a olan katkıları ve spor yöneticiliği nedeniyle Türk sporunda önemli bir figür olarak anılmaktadır. Beşiktaş'ın başarılarındaki rolü ve kulüp üzerindeki olumlu etkileri uzun süre hatırlanmaya devam edecektir.
Süleyman Seba MİT için görev yaptı16 yıl boyunca Beşiktaş'ı başkanlık yaparak hem kendi taraftarlarının hem de diğer takımların taraftarlarının saygısını kazanan Seba, futbolun yanı sıra ikinci bir hayatı daha yönetmişti: MİT ajanlığı.
1943 yılında Beşiktaş genç takımına katılan ve üç yıl sonra Fenerbahçe'ye karşı ilk derbi maçına çıkan Seba, hem futbolcu hem de başkan olarak Beşiktaş'a hizmet ederek iz bıraktı.
Ancak, Seba'nın göz ardı edilen bir yönü vardı: MİT'in önemli ajanlarından biri olarak çalışmıştı. Soğuk Savaş döneminde, Türkiye'deki sol örgütlerin izini sıkı bir şekilde takip etmiş ve devletin ilgili birimlerine istihbarat aktarmıştı.
Seba, MİT'in Yıldız'daki merkezinin önemli isimlerinden biriydi ve aynı zamanda Mahir Kaynak'ı MİT'e sokan kişiydi. Mahir Kaynak ile iletişim kurarak sol örgüt temsilcilerini onunla temas ettirerek istihbarat toplamış, ünlü 9 Mart darbesinin detaylarını arkadan yönetmişti.
Seba'nın bu "öteki" yaşamını anlatan "Casuslar Kitabı"nda, Beşiktaş'ın eski başkanının MİT'deki rolleri ve operasyonları detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Mahir Kaynak'ın kızı Deniz Ülke Arıboğan, babasının Seba hakkında samimiyetle bahsettiğini ve Seba'nın MİT'teki "vaka subayı" olduğunu öğrendi. Seba, Mahir Kaynak'la ilişki kurarak sol örgüt temsilcilerini istihbarat amaçlı kullanmış, 9 Mart darbesinin perde arkasında etkili olmuştu.
Süleyman Seba, Beşiktaş başkanlığı dönemi sonrasında emekli olarak MİT'te çalışmayı sürdürmüş, özellikle iş dünyası ve sosyal hayat içinde vitrin bir figür olarak rol almıştır. 13 Ağustos 2014'te vefat eden Seba, Feriköy Mezarlığı'nda annesinin yanına defnedilmiştir.
Mahir Kaynak ise MİT'teki görevini tamamladıktan sonra üniversitede öğretim üyeliği yapmış, 2015 yılında vefat etmiş ve Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedilmiştir. Türk istihbaratının içerideki örgütlerle mücadelesindeki en etkili operasyonlarından biri olan bu hikaye, Seba'nın futbol dışındaki etkileyici yaşamını anlatmaktadır.