Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Saldırılar ne kadar haince, alçakca olursa olsun, insanlık vicdanını zedeleyen ne kadar vahşice yöntem kullanırlarsa kullansınlar, bizim teröre karşı olan dayanışmamızı ortadan kaldıramayacaktır. Dün olduğu gibi bugün de ve yarın da Türkiye ve İngiltere olarak dünyanın her yerinde teröre karşı mücadelede yan yana duracağız" dedi.
İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu ile HSBC binasına 20 Kasım 2003'te yapılan terör saldırılarının 10. yılı dolayısıyla başkonsolosluk binasında anma töreni düzenlendi.
Törende konuşan Bakan Davutoğlu, 15 ve 20 Kasım tarihlerinde gerçekleşen saldırıların insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu söyledi.
"Bu, bizim çok iyi anladığımız bir duygudur" diyen Davutoğlu, başında bulunduğu Dışişleri Bakanlığı'nın da birçok terör saldırısında onlarca mensubunu kaybettiğini dile getirdi.
Davutoğlu, İngiltere Dışişleri Bakanını sadece meslektaşı olarak değil bir insan olarak da çok iyi anladığını, dünyanın neresinde olursa olsun gerçekleşen terör saldırısının acısını derinden hissettiğini ifade etti.
Saldırıları çok iyi hatırladığını, bu olayların gerçekleştiği esnada kızının yakındaki bir okulda eğitim gördüğünü, ona ulaşabilmek için saatlerce nasıl çaba sarfettiğini hatırladığını aktaran Davutoğlu, o gün yakınlarını kaybedenlerin bu çabayı ümitsizce sarfettiğini ve o acıyı derinden hissttiklerini bildirdi.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Saldırılar ne kadar haince, alçakca olursa olsun, insanlık vicdanını zedeleyen ne kadar vahşice yöntem kullanırlarsa kullansınlar, bizim teröre karşı olan dayanışmamızı ortadan kaldıramayacaktır. Dün olduğu gibi bugün de ve yarın da Türkiye ve İngiltere olarak dünyanın her yerinde teröre karşı mücadelede yan yana duracağız. Bu mesajımız, 200'ü aşkın yıldır bu binada birlikte çalışan Türk ve İngiliz vatandaşları ve diplomatları için bundan sonra da ebediyete kadar sürecek olan bir dayanışma mesajıdır. Türkiye veİngiltere çok derin dostluk ve ittifak ilişkilerine sahiptir. Acılarınızı paylaşıyoruz. Eminim siz de bizim acılarımızı derinden paylaşıyorsunuz."
"Nerede olursa olsun terör saldılarına karşı mücadelemiz devam edecek"
Bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin kimisinin Türk, kimisinin de İngiliz olduğunu dile getiren Davutoğlu, bu kişilerin kaderlerinin ortak olduğunu, hepsinin terör saldırısında hayatını kaybettiğini söyledi.
"Sadece Türkiye ve İngiltere olarak değil dünyanın neresinde olursa olsun terör saldırılarını organize edenlere, bunlara kaynak sağlayanlara karşı ortak mücadelemiz sürecek" ifadesini kullanan Davutoğlu, o yllarda sadece İstanbul veya Londra'da değil Madrid, Cakarta ve Kazablanka'da da terör saldırılarının gerçekleşmesinin tesadüf olmadığına dikkati çekti.
"Terörü, herhangi bir dinle, etnisiteyle, mezheple ilişkilendirmeye karşıyız"
Davutoğlu, bu durumun terör saldırılarının kıta, din, ırk ayrımı gözetmeden yapıldığının işareti olduğunu belirterek, saldırıların 4 ayrı kıtada sürmesinin, mücadeleyi organize edenlerin küresel mantıkla yaklaştıklarını ortaya koyduğunu bildirdi.
Kendilerinin de siyasi kararlılığının bu kişilere karşı küresel mücadele yürütme yönünde olması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, bunun için Terörle Mücadele Küresel Forumu'nu ABD ile beraber eşbaşkanlık yaparak kurduklarını, İngiltere'nin de bu forumun üyesi olduğunu, bu platformda yürüttükleri mücadelenin, insanlığın teröre karşı ortak kaderini şekillendirme çabası olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada da biz terörü herhangi bir dinle, etnisiteyle, mezheple ilişkilendirme mantığına hep beraber karşı çıkıyoruz. Terör bir insanlık suçudur ve bu suçu işleyen hangi dinden, ırktan, mezhepten, düşünceden, ideolojiden olursa olsun insanlığın bütününe saldırmış demektir. Bizler de hangi ırktan, mezhepten, ideolojiden, dinden, siyasi düşünceden, görüşten olursak olalım onlara karşı aynı cephede buluşmak durumundayız. Bu siyasi kararlılığımız bundan önce olduğu gibi bundan sonra da aynı şekilde sürecek. Sayın Hague şundan emin olunuz; Burada kurban verdiğimiz Türk ve İngiliz vatandaşları burada aramızdalar. Onların yaptığı büyük fedakarlık bundan sonra yürüteceğimiz mücadelede de bizlere ışık tutacaktır."