İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık K.K., başka suçtan tutuklu D.G. ve avukatları salonda hazır bulundu. Diğer tutuklu sanık A.G. ise duruşmaya bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Mahkeme heyeti başkanı, duruşmada sanık D.K. dosyasının celse arasında ayrıldığını bildirildi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklardan K.K. "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 16 yıl 3 ay, Y.K. ile D.K. "terör örgütü üyesi olmak"tan 6 yıl 3 ay hapis verdi.
Mahkeme heyeti, sanık A.G. "silahlı terör örgütü üyesi olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından verilen 6 yıl 3 ay hapis ile sanık D.G. "terör örgütü propagandası yapmak" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından verilen 2 yıl 6 ay hapse ilişkin hükümlerin ise açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırdı.
Sanık F.Ö.A. bu mahkemede isnat edilen suçtan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı gerekçesiyle dosyasının ayrılmasına karar veren heyet, sanıklar L.A., Ş.Y., M. B., E.S.K. öldüğünün tespit edilmesi nedeniyle haklarındaki davanın düşmesine hükmetti.
İstanbul'da terör örgütü DHKP/C'ye yönelik 20 Haziran 2019'da düzenlenen operasyonda, İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde "gri" kategoride yer alan ve örgütün sözde "Türkiye komitesi sorumlusu" olan K.K. da arasında bulunduğu 7 şüpheli yakalanmıştı.
Hazırlanan mütalaada, gizli tanık olarak dinlenen kişinin beyanlarında K.K. tanıdığı ve DHKP-C İstanbul sorumlusu olarak bildiği kaydedilmişti.
Gizli tanığın beyanlarına göre, İstanbul'da faaliyet gösteren mahalli alan sorumlularının Yürüyüş dergisinde bir araya gelerek sanık K.K. talimat aldığı aktarılan mütalaada, Anadolu'daki bazı illerin örgüt sorumlularının da sanık K.K. ile görüştüğü, Türkiye'deki örgütün toplantılarına sorumlu olarak katıldığı belirtilmişti.
Mütalaada, "gizli tanık Ç." olarak ifade edilen kişinin, K.K. DHKP-C silahlı terör örgütünün üst düzey sorumlusu olarak faaliyet yürüttüğünü aktardığına işaret edilerek, örgütün sözde üst düzey yöneticileri Ş.Y., H.D.G ve diğer isimlerle kurumlardaki gizli odalarda birebir görüşmeler gerçekleştirdiği kaydedilmişti.
Yapılan fiziki ve teknik takiplerde K.K. 2011'de örgütün gençlik federasyonunun bulunduğu binaya giriş çıkışlar yaptığı vurgulanan mütalaada, 2012 yılında ise Yürüyüş dergisinin faaliyet gösterdiği binaya girip çıktığının tespit edildiği belirtilmişti.
Mütalaada, sanık K.K. yakalandığı sırada örgütün sıkça kullandığı sloganları attığı, yanında bulunan dijital materyalleri imha etmeye çalıştığı vurgulanarak, gözaltında kaldığı sürede açlık grevi yapması ve rahatsızlandığında tedaviyi kabul etmemesiyle örgütte üst düzey yönetici olarak görev yaptığının belirlendiği ifade edilmişti.
Mütalaada sanıklar K.K., A.G., Y.K., D.G. ve D.K. "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak", "terör örgütü üyesi olmak", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından cezalandırılmaları talep edilmişti.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı makamında şehit eden sanık Ş.Y., İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik silahlı ve bombalı saldırıda bulunan ve güvenlik güçleriyle girdiği silahlı çatışmada ölü ele geçirilen E.S.K. ile sanıklar L.A. ve M.B. yargılama sırasında öldükleri aktarılan mütalaada bu sanıklar hakkında düşme kararı verilmesi istenmişti.