Eskişehir'in Mihalgazi ilçesinde toplanan halka hitap eden Erdoğan, çözüm süreci ve İsrail'in özrünü değerlendirdi. "Uzun ince bir yoldayız. Gidiyoruz gündüz gece... Gideceğiz gündüz gece... İşimiz çok. El ele vereceğiz. Daha güzel şeyler yapacağız. İnşallah barışı egemen kılacağız ülkemizde. Terör belasına inşallah son vermek üzereyiz. Bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Siyasetiyle, güvenlik güçleriyle el ele bu mücadeleyi sürdürüyoruz." diyen Erdoğan, "Bu mutluluk içinde bizim bu çözüm sürecimizi engellemeye gayret edenler var. Onun önüne dikilenler var. Siyasette, medyada, içeride, dışarıda, sermaye çevrelerinde dikilenler var. Ama bunu milletin iradesi engelleyecek. Siz bizden ne istediyseniz onu yerine getirmenin mutluluğu içindeyiz." ifadelerini kullandı. Erdoğan, şöyle devam etti: "Zaman zaman birileri siyasetçi, hiçbir zaman muhatap almıyorum, almayacağım. Diyorlar ki, 'Siz terörist başı ile ne anlaştınız, onlara ne söz verdiniz?' Bak, Osmanlı'nın kuruluşuna şahitlik etmiş Mihalgazi'den sesleniyorum; biz, milletimizin bize vermediği bir yetkiyi hiçbir yerde kullanmadık, kullanmayız. Bugüne kadar eğer bir şanlı, dik, omurgalı duruşumuz varsa bunun tek sebebi milletimiz bize ne dediyse bi onu yaptık, onun için... Çünkü biz Hakk'a güvendik, halka güvendik, yola böyle çıktık. Bizim kimseye borcumuz yok." İsrail'in Türkiye'den özür dilemesine de değinen Erdoğan, şunları söyledi: "İşte görüyorsunuz, İsrail ne yaptı, bizim 9 kardeşimizi uluslararası sularda şehit etti. Bir çok şeyler söylediler, aracılar koydular, Amerika'sından Avrupa'nın ülkelerine kadar... Dedik ki, özür dilenecek, tazminat ödenecek ve Filistin'e ambargo kalkacak. Bunlar yerine gelmedikçe normalleşme olmaz, dedik. Ve bu siyasetçiler, ana muhalefeti de yavrusu da... Hep dediler ki 'beklemeyin'. Ne oldu, oldu mu? Şimdi telefon görüşmesi ile adım atıldı. Uygulama gerçekleştiği anda normalleşme olur. Ama uygulama gerçekleşmezse kusura bakmasınlar. Çok açık, net konuşuyoruz. Çünkü biz ne dedik yola çıkarken, 'ne aldanacağız, ne aldatacağız, ne aldatanlardan olacağız, ne de aldananlardan olacağız'. Çünkü öyle bir ecdadın torunlarıyız ki onlar bir söylediklerini asla ikilemediler. Gece başka gündüz başka konuşmadılar."
İspatlamazsanız namertsinizErdoğan, "Ama şu anda bu ülkenin muhalefeti gece başka gündüz başka konuşuyor. Şimdi diyorlar ki 'siz terörist başına ne söz verdiniz?' Benim söylediğime inanacak mısınız? Sen iddia sahibisin, ben şimdi bu iddia sahiplerine diyorum ki, 'siz bu iddialarınızı ispat edemediğiniz sürece namertsiniz'. Bizim oraya verilmiş bir sözümüz yok, bizim millete verilmiş bir sözümüz var. Nedir o söz, güvendir, istikrardır, refahtır, huzurdur, mutluluktur. Biz bunun için varız." dedi. Türkiye'nin IMF'ye olan borcuna da değinen Erdoğan, mayıs ayında 400 milyon borcu ödeyerek IMF defterini kapatacaklarını söyledi. Erdoğan, "Ey MHP, ah benim MHP'li kardeşlerim, şu Bahçeli denen zata gönül veren kardeşlerim, hesap veriyorum size. 23,5 milyar dolar IMF'e bunlar borçlandılar ve bunu bize bıraktılar. Bu borcu biz ödedik, biz." şeklinde konuştu.