Ezgi Çelik
Son yıllarda sosyal medya platformları kontrol edilemez bir güç haline geldi. Bu gelişim “siber zorbalığı” oldukça yaygınlaştırdı. Günümüzde internet ortamına hızlı erişim sayesinde kullanıcılar Twitter, Youtube, Instagram ve Facebook gibi dijital mecralarda kolayca tehdit, şantaj, hakaret ve saldırıya maruz kalabiliyor. Habere ve bilgiye kolay erişim için kullanılması gereken platformlar itibar suikastı için araç haline getiriliyor. Dezenformasyona elverişli olan sosyal medya platformlarında sık sık toplumun ve bireylerin huzuruna kastediliyor.
Sosyal medyaya çeki düzen!
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadaki bilgi kirliliği, nefret söylemi ve iftira ile mücadele için bir düzenleme yapılma ihtiyacı yeniden gündeme geldi. Sosyal medyadaki nefret dilinin son hedefi olan Berat Albayrak ve ailesine yapılan ahlaksız saldırıya karşı toplumun büyük bir kesimi destek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada son yıllarda bu tür ahlaksızlıkların artmasında hem mecraların kontrolsüzlüğünün hem de organize saldırıların kolaylaşmasının rolü olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, “Bu millete, ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dâhil her türlü yöntemi devreye sokacağız” ifadelerini kullandı.
Temsilci açma zorunluluğu getirilecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya platformlarının kontrol altına alınması gerektiğine yönelik açıklamalarının ardından AK Parti, konuyla ilgili kanun teklifi için çalışmalara başladı. Düzenlemeyle, Instagram, Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin Türkiye’de temsilcilik açması zorunlu hale getirilecek. Hakaret içeren, kişisel haklara saldırı olarak nitelendirilen içeriklerin kaldırılması veya içeriği erişimin engellenmesi için muhatap bulunamaması ve mahkeme kararıyla sonuç alınamaması nedeniyle bu adıma başvurulacak. Sosyal medya hesapları gerçek kimlikler üzerinden açılacak ve sahte hesap açılmasına engel olunacak. Suç konusu paylaşım yapanlar hakkındaki bilgilerin yargı tarafından talep edilmesi durumunda kullanıcılara hızla erişim sağlanabilecek. Nefret söylemine izin verilmeyecek. Önümüzdeki günlerde AK Parti, tarafından kapsamlı bir şekilde hazırlanan kanun teklifini Cumhurbaşkan’ı Erdoğan’a sunacak. AK Parti kurmayları, üzerinde çalışılan sosyal medya düzenlemesi için Almanya veya Fransa’da çıkarılan yasanın örnek alınabileceğini ifade ediyor.
Sosyal Medya Şirketlerinin Genel Merkezi ve Ofisi Bulunduğu Ülkeler
TWİTTER: ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Avustralya, Brezilya, Hindistan, Hong Kong, Endonezya, İrlanda, Japonya, Meksika, Filipinler, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri
FACEBOOKINSTAGRAM: ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, İsveç, İsviçre, Belçika, Hollanda, İsrail, Avustralya, Hindistan, Arjantin, Brezilya, Çin, Malezya, Japonya, İrlanda, Endonezya, Hong Kong…
YOUTUBE: ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, Hindistan, Brezilya, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri
Avrupa’da nasıl denetleniyor?
Almanya, 1 Ocak 2018 tarihinde sosyal medya sitelerindeki nefret söylemi, yalan haber ve yasadışı içeriklerin hızla kaldırması için çıkardığı kanunu yürürlüğe sokmuştu. Söz konusu kanuna göre Facebook, Twitter ve Youtube gibi platformlarda yer alan yasadışı paylaşımları 24 saat içerisinde kaldırmayan sitelere 50 milyon Euro’ya kadar para cezası verileceğini bildirmişti. Yine İngiltere’de İletişim Yasası’nın 127. maddesini ihlal edenler hapis cezasına çarptırılabiliyor. Fransa’da ise geçtiğimiz Mayıs ayında sosyal medya tasarısı yasalaşmıştı. Bu yasa kapsamında Fransa’da sosyal medya platformlarında kullanıcıların nefret dolu içeriğe sahip paylaşımları kendilerine bildirim yapıldığı andan itibaren 24 saat içerisinde kaldırması gerekiyor. Aynı yasa kapsamında çocuk istismarı ve terör propagandası barındıran içeriklerin 1 saatte kaldırılması gerektiği bildiriliyor. Aksi halde, kullanıcıya 1 yıl hapis ve 15 bin Euro para cezası uygulanıyor. Söz konusu paylaşımları kaldırmayan şirketler ise 1,25 milyon Euro’ya varan para cezasına çarptırılıyor. Avrupa Birliği’nde bu tür olaylarla mücadele kapsamında 2016 yılından beri gündemlerinde olan yasa tasarısını 2019 yılında kanunlaştırmıştı. Bu kapsamda çıkarılan yasa ile sosyal medya hesaplarına yönelik sorumluluğu Facebook, Youtube ve Twitter’a yüklemişti.
Amaç sosyal medyayı kapatmak değil
Konuya ilişkin Milat’a konuşan Marmara Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Türkiye’de sosyal medya konusunda hukuki bir düzen eksikliği yaşanıyor. Özellikle 5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki kanun 2007 yılında Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti. Ancak Türkiye’de sosyal medya kullanım oranı 2020 itibarıyla 54 milyona kadar çıktı. Bu nedenle 2007 yayınlanan kanun hizmet veremeyecek noktaya geldi. Günümüzde bu mecralarda ifade özgürlüğü, cinsel istismar, pedofili, siber zorbalık noktasında büyük açıklar bulunuyor. Bunun nedeni ise 2007 yılında çıkan 5651 sayılı kanun sonrasında Twitter, Instagram, Tık Tok gibi birçok sosyal paylaşım ağının ortaya çıkmasıdır. Dolayısıyla kanunun revize edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yeni düzenlemeye ihtiyaç var
Sosyal medya platformlarının ABD merkezli olduğuna dikkat çeken Kırık, “Bu mecraların kanunlar ve kurallar noktasında Türkiye’de temsilciliği bulunmamaktadır. Yani muhatap alınabileceğiniz, şikâyet gerçekleştirildiğinde hakkınızın korunabileceği bir durum söz konusu değil. Bu noktada düşünce ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasından ziyade denetleme ve kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik bir düzenleme şart olmuştur. Dünyaya baktığımızda Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde sosyal medya kullanımına yönelik yaptırımlar ve yasalar mevcuttur. , 30 Nisan 2020 tarihinde MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, sosyal medyaya TC kimlik numarası ile girilmesi ve ülkemizde temsilcilik bulundurulması gerektiği hakkındaki kanun teklifini gündeme getirmiştir. Tüm siyasi partilerin ortak görüş ve kararları doğrultusunda revize edilen bu kanun teklifinin TBMM’den geçeceğine ve temiz sosyal medyanın Türkiye’de kullanılacağına canı gönülden inanıyorum” diye konuştu.