TCMB Başkanı Erkan: 10 kat arttı daha da artıracağız

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, Temmuz ayında 10 kat artırılan reeskont limitini daha da yükselteceklerini açıkladı. Erkan, "Çalışmalarımız devam ediyor" dedi."

Ankara Sanayi Odası (ASO), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan'ı konuk etti.

ASO Başkanı Seyit Ardıç'ın ev sahipliğinde gerçekleşen ASO Gündem toplantısında, TCMB Başkanı Erkan, ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunarak Ankaralı sanayicilerin sorularını yanıtladı. Erkan, reeskont kredilerine ilişkin ihracatçıların beklediği müjdeli haberi ASO Gündem toplantısında paylaştı.

Reeskont limitini daha da artıracağız

TCMB Başkanı Erkan “Temmuz’da 10 kat artışla 3 milyar TL’ye yükselttiğimiz reeskont limitini daha da artıracağız. Çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

TCMB Başkanı Erkan, reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulunun kaldırıldığını ve reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımlarının istisna tutulduğunu söyledi.

Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) başta olmak üzere yatırım ve ihracata desteklerine ilişkin son dönemde atılan adımları ve yapılan çalışmaları aktaran TCMB Başkanı Erkan, “Firmaların finansmana erişimini ve finansman koşullarını desteklemeye devam etmekteyiz. Sağlanan bu imkanlarla sanayicilerimizden beklentimiz yatırımlara ağırlık vermeleri, uygulanan programa ve Türkiye’ye her koşulda destek olmaya devam etmeleridir” dedi.

YTAK programıyla cari dengeye katkı verilecek

YTAK uygulama çerçevesinin yeniden yapılandırıldığını belirten TCMB Başkanı Erkan, “Yatırımlara ilişkin süreci ilgili kurumlarla birlikte stratejik bir çerçevede yürütmekteyiz. Yeni çerçevesiyle güçlendirilmiş YTAK programıyla cari dengeye katkı verecek ve dolaylı etkileri döviz kuru ve fiyat istikrarı üzerinde hissedilecek alanlarda üretim kapasitesinin artışını hedefliyoruz" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın mücadelesini destekliyoruz

ASO Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye’de üretici kesimin, iç ve dış konjonktürün zorlayıcı koşullarına rağmen dayanıklılık sergileyerek ekonomiye çıpa olduğunu belirtti.

Ekonominin en acil ihtiyaçlarının enflasyonla mücadele, fiyat ve finansal istikrarın tesisi, makroekonomik öngörülebilirliğin sağlanması olduğunu ifade eden Ardıç, “Orta ve uzun vadede üretimde verimlilik artışının sağlanması, sürdürülebilir büyüme için temel çabamız olmalı. Yeni ekonomi yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli gereksinim ve hedeflerimiz konusunda son derece rasyonel ve sağduyulu bir yol haritası ortaya koyması bizleri memnun etmektedir” dedi.

Makroekonomik koşulları sanayi sektörü açısından değerlendirdiklerinde kendilerini zorlu bir dönemin beklediğini anlatan Ardıç, üçüncü çeyrek büyüme verilerini de bu çerçevede okumak gerektiğini belirtti.

Sıkılaştırıcı para politikası uygulamalarının ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin dördüncü çeyrekte daha belirgin hale gelmesiyle üretimde ve büyümede kayıplar yaşanabileceğini öngördüklerini ifade eden Ardıç, “Enflasyonla güçlü ve kararlı bir mücadelenin büyüme ve üretim üzerinde geçici etkileri olacağının farkındayız. Diğer taraftan, fiyat istikrarının sağlanması, orta ve uzun vadede en önemli kazanımımız olacaktır. İş dünyası olarak bizler, Merkez Bankası’nın mücadelesini destekliyoruz” dedi.

Büyümeden ödün vermeden enflasyonu düşürmenin mümkün olabileceğini ancak bunun için bazı koşulların oluşması gerektiğini anlatan Ardıç, sözlerini şöyle devam etti:

“Enflasyonla mücadele edilirken, verimsiz kamu harcamalarından tasarruf edilip, verimlilik odaklı bir kaynak tahsisiyle üretim artışının desteklenmesi büyük önem arz ediyor. Eğer üretimde ve ihracatta nitelik ve nicelik artışı birlikte sağlanır ise, büyüme ve düşük enflasyon hedeflerine eşzamanlı olarak ulaşabiliriz. Kredi maliyetlerinin yüksek olduğu bu dönemde katma değerli, yüksek teknolojili üretimin ve ihracatın artırılması ise güçlü destekler gerektiriyor. Bu çerçevede Merkez Bankasının ihracatçı firmalara yönelik reeskont kredilerinde düzenleme yaparak finansman maliyetini düşürmesi ve firma limitlerini artırması doğru istikamette bir uygulama olmuştur.”

Seyit Ardıç, nitelikli üretimin, yatırımların ve ihracatın güçlü ve istikrarlı politikalarla desteklenmesinin, enflasyonun gerilemesinin ötesinde sadece büyümeyi artırmakla kalmayıp, aynı zamanda büyümenin kalitesini ve sürdürülebilirliğini sağlamak adına önemli kazanımlara yol açabileceğini ifade etti."

Bankanın, para politikasını tasarlarken fiyat istikrarının yanında toplumsal maliyetlere hassasiyet göstermesini çok kıymetli bulduklarının altını çizen Ardıç, “Benzer şekilde, yatırımları, üretimi ve ihracatı gözetmesinin ülkemizde ihtiyacını çok hissetmiş olduğumuz, bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşım olduğu kanaatindeyiz.” dedi.