TBMM Başkanvekili Mithat Sancar'ın Genel Kurul'da okuduğu, AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti gruplarının imzasını taşıyan ortak bildiri şöyle:
"ABD Yönetimi'nin, ihtilafın iki tarafından biri olan Filistin'i bütünüyle dışlayan, tek taraflı, hakkaniyetten uzak bir yaklaşımla hazırladığı görülen söz konusu plan, Birleşmiş Milletler kararlarına ve iki devletli çözüm perspektifine tamamen aykırıdır.
Bu plan, taraflar arasında bir müzakere zemini sağlamaktan ziyade, İsrail'in, insanlığın kalbi olan Mescid-i Aksa dahil Filistin topraklarında on yıllardır derinleştirerek sürdürdüğü işgale uluslararası meşruiyet kazandırmayı ve bunu Filistin tarafına dayatmayı amaçlamaktadır. Yapılmak istenen işgal sürecini ilhaka çevirmektir. Tüm Orta Doğu'nun barış, güvenlik ve istikrarını doğrudan ilgilendiren böylesi önemli bir konunun iç politika malzemesi yapılarak, Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkı başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerinin hiçe sayılması ve uluslararası hukukun ve adaletin yok sayılması, üzüntü ve ibret vericidir.
Kudüs'ün statüsü, Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı ve yasa dışı yerleşimler gibi, en temel problem alanlarında bugüne kadar izlediği politikalarla Filistin tarafının güvenini kaybetmiş bulunan ABD Yönetimi'nin, sözde barış planı ölü doğmuştur. İki devletli çözüm vizyonunu yok sayan ve ilgili Birleşmiş Milletler kararları başta olmak üzere uluslararası hukukun temel kurallarının ihlali anlamına gelen öneriler içeren bu girişimin, uluslararası toplum nezdinde kabul görme ihtimali de bulunmamaktadır.
Bu vesileyle, İsrail-Filistin meselesinin çözümünün; ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılık içinde bir Filistin Devleti'nin vücut bulmasıyla mümkün olacağını bir kez daha vurguluyoruz. Türkiye, Filistin halkının temel hak ve özgürlüklerini gözetmeyen, Filistin Devleti'nin ve halkının kabul etmediği hiçbir girişimi desteklemeyecek, uluslararası toplumun vicdan ve sorumluluk sahibi üyeleriyle birlik ve dayanışma içinde, zulüm, dayatma ve işgale karşı Filistin halkının meşru haklarını tüm platformlarda savunmaya devam edecektir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak yukarıda sıraladığımız görüşler temelinde, İsrail-Filistin ihtilafına yönelik olarak ABD yönetiminin yayımladığı; sözde barış, özünde istikrarsızlık ve çatışma mahiyetindeki planını yok sayıyor ve esefle kınıyoruz."
"Oldu bittiyi yaratmaya çalışanları esefle kınıyoruz"Genel Kurul'da daha sonra grup başkanvekilleri konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis'te sergilenen birlik ve beraberlikten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, muhalefet partilerinin, Türkiye'nin menfaatlerinin yanında olduğunu vurguladı.
Türkkan, "Muhalefet partilerine duyulan bu ihtiyacın diğer dönemlerde de aklınıza gelmesi, aklınızdan çıkmaması Türkiye'nin menfaatine olacaktır." diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da ABD'nin sözde Orta Doğu barış planının, partisi açısından emperyal ve sinsi planların dışa vurumundan başka bir anlam ifade etmediğini dile getirdi.
Söz konusu planı "mütecaviz" olarak nitelendiren Akçay, "İsrail-Filistin ihtilafına ilişkin ABD yönetiminin yayınladığı; sözde barış, özünde istikrarsızlık ve çatışma mahiyetindeki planını, MHP Grubu yok sayıyor ve bu oldu bittiyi yaratmaya çalışanları da esefle kınıyoruz." şeklinde konuştu.
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, "Türkiye'de Kürt sorunu, Suriye'de yaşanan iç savaş gibi konularda tüm tarafları ve halkları kapsayan adil, demokratik ve barışçıl çözüm yolları devreye konulmalıdır. Tarafların hak ve taleplerini dikkate almayan tek yanlı çözüm önerileri, var olan sorunları daha çok derinleştirmekten başka bir sonuç ortaya çıkarmaz. Tek taraflı anlaşmalar, Orta Doğu'da barışı sağlayamaz. Bu anlayışla bu açıklamayı imzaladık. Ortak sorunların çözümüne bu anlayışla yaklaşıyoruz." sözlerini sarf etti.
"Aymazlık ve canilik olarak görüyoruz"CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, söz konusu planı "yetkisiz yetkililerin cüretkarlığı ve hadsizliği" olarak gördüklerini ifade etti.
Filistin bağımsızlığının takvime ve koşullara bağlanmasının, Filistin halkının yok edilmesi anlamını taşıdığını dile getiren Altay, "Bu anlaşmanın tarafları arasında kendi iç politikaları için birinin azil süreci devam ederken, bir diğerinin yolsuzluktan yargılanma süreci devam ederken, iç politikada güven tazelemek için Filistin halkının kanından medet umulmasını, bir aymazlık ve canilik olarak görüyor ve değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Sözde barış planının, bölgede savaşa ve gerilime yol açacağına dikkati çeken Altay, TBMM'nin gösterdiği yüce ve yüksek refleksi, yürütme organından da beklediklerini bildirdi.
Altay, TBMM'nin ortak bildirisinin dünya çapında ses getireceğini vurgulayarak, "Bu sözde anlaşmayı, bir paçavra olarak niteliyoruz. Bu anlaşmayı yapanları da CHP ve TBMM olarak kınamaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz." şeklinde konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, söz konusu bildirinin tüm siyasi partiler tarafından imzalanmasının, Türkiye demokrasisi açısından bir kazanım olduğunu vurguladı.
Zengin, Filistin'in, dünyada kalbi ve vicdanı olan herkesin taraf olduğu, direnişin simgesi bir mesele olduğunu söyledi.
Filistin'in, bir tarafıyla uluslararası hukukun çok büyük bir ayıbı ve dünyanın imtihanı olduğunu belirten Zengin, şöyle konuştu:
"Belki bizler görürüz veya göremeyiz ama dünya görecek, Filistin meselesi dünyada pek çok taşın yerinden oynamasına, çözülmesine sebep olacak. Zaman, bizim için uzun görünüyor ama dünya tarihi için 70 yıl çok kısa bir zaman dilimi. Tüm Filistin'deki kardeşlerimize dualarımızı, her daim iktidarı ve muhalefetiyle, insan olarak yanında olduğumuzu, hem inancımızla, hem de maddi varlığımızla elimizden gelen bütün gayretimizle yanlarında olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum."