Görüşmede, Kirişci, kabulde yaptığı konuşmada, 2002 yılından bugüne kadar tarım ve ormanla ilgili "Avrupa Birliği mevzuatıyla uyumlaştırma çalışması" adı altında birçok çalışma yürüttüklerini belirtti.
"Avrupa Birliği, Türkiyesiz, Türkiye de Avrupa Birliği olmaksızın düşünülemez" diyen Kirişci, Türkiye'nin dış ticaretinin yarısından fazlasını Avrupa Birliği ülkeleriyle yaptığını hatırlattı.
Tarımsal dış ticaretin arzu ettikleri düzeyde olmadığını dile getiren Kirişci, "Bunun önünde bazı engeller olduğunu belirtmek isterim. Örneğin, biz şu anda kırmızı et ithalatına başladık. AB menşeli kırmızı et ithalatı söz konusuyken, bizim domates salçasıyla ilgili hala atılması gereken adımlar, aşılması gereken süreçler var. İhracatları gerçekleştirmeye yönelik olarak AB'nin daha yakın bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin AB'ye "aday ülke", Gümrük Birliğinde ise "müşterek ülke" olarak AB ile ilişkilerini iki boyutta sürdürdüğüne işaret eden Kirişci, buna rağmen Türkiye'ye sağlanması gereken avantajların yeterince sağlanmadığını söyledi.
Kirişci, 17-18 Nisan'da düzenlenen AB Zirvesi'nde Türkiye'nin aday ülkeler arasında zikredilmediğine, "Türkiye ile ilişkiler" başlığı altında Türkiye'nin ele alındığına dikkati çekerek, "Türkiye ile AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorunun ilişkilendirilmesi hususu ülkemizde büyük bir hoşnutsuzluk yaratmıştır." görüşünü paylaştı.
AB Zirvesi'nin sonuç bildirgesine bu konunun yansıdığını anımsatan Kirişci, "Kıbrıs meselesine gelecek olursak, orada referandum yapıldı; Kıbrıs Türk halkı AB'ye katılıma 'evet' dedi, Güney Kıbrıs Rum Kesimi 'hayır' dedi. Buna rağmen sorunlu bir ülkeyi, AB, bünyesine kattı. AB'nin kendi uygulamalarında, içtihatlarında bu tür sorunların varlığı, o aday ülkelerin üyeliklerinin kabulünü değil, reddini gerektiren bir konu." yorumunda bulundu.
Avrupa Parlamentosu Üyesi Clara Aguilera da Avrupa Parlamentosunda sosyal demokratları temsil eden grubun koordinatörü olduğunu söyleyerek, tarım, hayvancılık, kırsal kalkınma ve balıkçılık konularıyla ilgilendiğini anlattı. Aguilera, "Kıbrıs konusunda bir rahatsızlık doğmuş olmasını anlıyorum. Kıbrıs bir üye devlet olduğu için her zaman bir sorun oluyor. Çünkü oradaki kararlar oy birliği ile alındığı için mutlaka Kıbrıs'tan bir itiraz geliyor." dedi.
Inma Rodriguez-Pinero ise Avrupa Komisyonunda sosyal demokratlar arasında Uluslararası Ticaret Komisyonu'nun sözcüsü olduğunu, Türkiye ve AB ticari ilişkileri konusunda da sorumluluklarının bulunduğunu aktardı.