TBMM ile Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının 2024 bütçeleri TBMM Genel Kurulunda

MHP Genel Başkan Yardımcısı, Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, "ABD yönetimi ve Senatosu, Gazi Meclisimiz ile eş zamanlı adım atmadıkça, bizim nazarımızda İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO'ya üye olamayacaktır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, MHP milletvekilleri, TBMM, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.

Meclis İdare Amiri, MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından kurulan Cumhur İttifakı'nın, milletten teveccüh gördüğünü dile getirdi.

Destansı bir direnişin ardından milletin bağrından çıkan bu ittifak marifetiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini anımsatan Atay, "Yeni yüzyılımıza girerken ilk yapmamız gereken iş, darbe anayasasını tadil etmeyi bir tarafa bırakıp en geniş uzlaşı zemininde yapılacak bir anayasayı ortaya koymaktır. 1982 Anayasası, 19 defa 184 ayrı konuda yapılan değişikliklerle yaramıza merhem olamayacağı zaten anlaşılan bir anayasadır. Bu değişiklikler Anayasamızın yetersizliğini ortaya koymaktadır. Ülkemizin kuruluşunun temel felsefesine uygun, toplumda en geniş katılımla oran bulacak şeffaf bir anayasa, milletimizin milletvekillerimize vermiş olduğu bir görevdir." ifadelerini kullandı.

Atay, TBMM İçtüzüğünde yeni sisteme uyum amacıyla bazı değişiklikler yapıldığını ancak bunun yeterli olmadığını söyleyerek, "Yasama kalitesinin artırılması, yasama ve denetim süreçlerinin odağını komisyonların teşkil etmesi, kanun tekliflerinin etki analizini yaparak tarafsız ve teknik rapor sunacak altyapının oluşturulması, denetimin etkinleştirilmesi kapsamında kesin hesap ve denetim raporlarının görüşüleceği ayrı bir daimi ihtisas komisyonu kurulması İçtüzük çalışmalarında önemli gördüğümüz ve önerdiğimiz hususlardan." diye konuştu.

TBMM Başkanlık Divanı'nın aldığı kararla, Meclise sürekli işçi alımının noter kurasıyla yapıldığını dile getiren Atay, şeffaf ve hakkaniyetli bir şekilde bu süreci yöneten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a teşekkür etti.

- "Anayasa Mahkemesi emir, talimat veremez"

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, Anayasa Mahkemesine (AYM) ilişkin tartışmalara değindi.

"Anayasa Mahkemesinin siyasete şekil vermek, siyasi hedeflere yönelmek, siyasi alanı tanzim etmek, iktidarın işlerine mani olmak gibi bir görevi yoktur." diyen Yıldız, yasamanın sahip olduğu yetki alanını daraltıcı yönde uygulamaların "yargısal aktivizm" olduğunu söyledi.

Yargısal aktivizmin, bazen yasama organının etkisizleşmesine, bazen yasama kararlarının iptal edilmesine, bazen de yargının yasama organının yerine geçmesi durumuna kadar varabildiğine işaret eden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 144. maddesi gereğince 'Bireysel başvuruda kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.' hükmünü dinlemiyor. Bireysel başvuruda bazen örtülü norm denetimi yapıyor, bazen Anayasa'yı esastan incelemeye kalkıyor, hatta hiçbir şey yokken iptal ediyor. Kesinleşmiş mahkeme kararlarından sonra yapılan başvuruların maalesef büyük bir kısmı kanun yolu şikayetleridir. Anayasa Mahkemesi, haksız tutukluluk itirazı da dahil bireysel başvuru incelemesi sırasında delil değerlendirmesi yapamaz. Norm ihdas edemez, mevcut normu görmezden gelemez. Yasama organını etkisizleştiremez. Suç ve ceza politikasını belirlemek TBMM'nin takdirindedir."

Yıldız, Anayasa Mahkemesinin, soyut ve somut norm denetimi dışında bireysel başvuru yoluyla bir hükmü iptal edemeyeceğini, bu hükümden kaynaklanan ihlal tespitinde de bulunamayacağını ifade ederek, "AYM kararları, gücünü, bir başka hukuki merciin denetimden geçmeyecek olmasından, herkesi bağlayıcı olmasından değil, yetkin ve tutarlı hukuki gerekçelerden almalıdır. Hukuk kuralı uygulayıcının elinde değişmemelidir. Anayasa’yı yorumlamada son söz yasama organına aittir." diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay arasında bir üstünlük sırası olmadığını anlatan Yıldız, "Anayasa Mahkemesi diğer mahkemelerle arasında bir derece ilişkisi kuramaz, emir veremez, talimat veremez." görüşünü ifade etti.

- "Milli ve yerli duruş, kalıcı, başarılı sonuçlar vermeye başladı"

MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, ahlaksızlığın, demokratik sınırlar içerisinde hukuk koruması altındaki bir yaşam tarzı ya da tercih olarak kabul edilemeyeceğini ve yaptırımsız bırakılamayacağını söyledi.

Toplumun ahlaki duyarlılıklarının her gün sistemli bir şekilde aşındırıldığı; böylece her türlü ahlaksızlığın sıradanlaştığı ve toplum yapısının günden güne bayağılaştırılmak istendiği, bu sinsi sürece kayıtsız kalınamayacağını belirten Bulut, "Yeni bir anayasayla, milli kültürümüz, tarihi birikimimiz ve ahlaki değerlerimiz çerçevesinde devletimizin yeniden teşkilatlandırılması mücadelesine devam etmeli, dünya tarihinde derin izler bırakan medeniyetimizin güçlü, tam bağımsız ve refah seviyesi yüksek bir şekilde geleceğe taşınması kararlılığını sürdürmeliyiz." dedi.

MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Cumhur İttifakı'nın temel ilke haline getirdiği milli ve yerli duruşun, iç siyasette ve kalkınma hamlelerinde görüldüğü gibi uluslararası ilişkilerde de sahada ve masada etkisini gösterdiğini; kalıcı, başarılı sonuçlar vermeye başladığını kaydetti.

Aydın, soydaş ve akraba toplulukların "Türk Devletleri Teşkilatı" altında toplanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Dilde, fikirde, işte birlik şiarına uygun olarak emin adımlarla kardeşlik, soydaşlık hukukunu eyleme dönüştüren bu yapı, artık ekonomik ve ticari bağlamlarda da köklü kararlar almakta ve bu amaçla 500 milyon dolarlık ortak yatırım fonu oluşturulmaktadır." diye konuştu.

- "Dünya düzeninden bahsedebilmek mümkün değil"

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, İsrail'in hukuk tanımaz tavrı ve terör devleti edasıyla Gazze'de yaptığı soykırıma sessiz kalan ve hatta destekleyen ülkelerin varlığının, küresel barışın ne derecede tehdit altında olduğunu ortaya çıkardığına işaret etti.

Dünya genelinde İslam ve Türk düşmanlığının yükseldiği bir dönemde, adil bir düzenin sağlanabilmesi için Türk devletleri ve İslam ülkelerinin sergileyeceği gayretin giderek daha değerli bir hal aldığını vurgulayan Özdemir, "Zira mevcut durumda herhangi bir dünya düzeninden bahsedebilmek mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.

İsveç'in NATO'ya üyelik adaylığını anımsatan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ABD yönetiminin F-16 satışı konusunda ısrarla kendi senatosunu adres göstermesi ve bu yolda yakışıksız tutumlarla oyalama taktiklerine girmesi, Türkiye'ye yapılan bir saygısızlıktır. Gazze'de çocuklar ve bebekler hunharca İsrail terörünün kurbanı olurken Tel Aviv'e gidip 'Bir Yahudi olarak buraya geldim.' ifadelerini kullanan ABD Dışişleri Bakanı ve mensubu olduğu yönetim anlayışı, Müslüman Türk'ün çelikleşmiş iradesinin ne anlama geldiği mesajını çok açık bir şekilde almalıdır. Gazi Meclisimiz milli hak ve menfaatlerimizin korunması hususunda, hükümetimizin geliştirdiği ve geliştireceği tüm tedbir ve tavırların arkasındadır. Hiç kimse, özellikle de okyanus ötesinden bakarak Türkiye'yi yorumlamaya çalışanlar, milletimizin iradesinin tecelligahı TBMM'nin duruşunu hafife alma hatasına düşmemelidir.

ABD yönetimi ve Senatosu, Gazi Meclisimiz ile eşzamanlı adım atmadıkça, bizim nazarımızda İsveç, deve iğne deliğinden geçinceye kadar NATO'ya üye olamayacaktır. Bununla beraber, diğer talep ve beklentilerimiz de elbette vardır. Eğer İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barış ortamı sağlanırsa, 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve toprak bütünlüğüne sahip Filistin devleti tanınırsa, İsrail tazminat ödemeyi kabul ederse ve Netanyahu'nun Lahey'de yargılanmasının yolu açılırsa, işte o vakit İsveç'in NATO'ya üyeliğine 'tamam.' deriz."

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, Türk Devletleri Teşkilatı Yüksek Mahkemeler Birliğinin kurulması yönünde atılan adımların memnuniyet verici olduğunu söyledi.

Öztürk, kamu avukatlarının "ek gösterge sorununun" ortadan kaldırılmasını istedi.