Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda, Sayıştayın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuşan Şentop, 14 Mayıs ve 28 Mayıs'taki seçimleri tarihin en önemli seçimi olarak gördüğünü belirtti.
Türkiye'nin 1950'den bu yana 110'dan fazla seçim ve halk oylamasını güvenle, şeffaflıkla ve dürüst bir şekilde yapan dünyanın nadir ülkelerinden biri olduğunu bildiren Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri de büyük siyasi ve demokratik olgunluk içinde herkesin tereddütsüz güvenini sağlayacak şeffaflıkla gerçekleştirilmiştir. Dünyada en yüksek katılım oranına sahip olmamız başlı başına milletimizin seçimlere ve demokratik sisteme güveninin delilidir. 20. yüzyılın dünya düzeninin ve paradigmalarının çöktüğü, bölgemizin ve dünyanın yeniden şekillendiği kritik bir dönemde Türkiye'nin yolunu ve rotasını nihai olarak belirleyeceği için bu seçimlerin, tarihimizin en önemli seçimi olduğunu bir kez daha belirtmek isterim."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Meclis'te çoğunluğun Cumhur İttifakı'ndan oluştuğunu belirten Şentop, sonuçların tam bağımsız Türkiye idealini desteklediğini, Türkiye Yüzyılı yolunda aşkla yürümeye devam etmek istendiğinin net bir sonuçla ortaya koyulduğunu dile getirdi.
Erdoğan'ın net bir farkla yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin, Türkiye'nin tam bağımsız, güçlü ve büyük Türkiye yürüyüşüne verilen açık ve güçlü bir destek olduğunu vurgulayan Şentop, "Bu seçimlerin sonuçları, çok kesin bir şekilde seçimlere yönelik tartışmaları geçersiz kılmış, hükümet sistemi tartışmalarını ortadan kaldırmış ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle yola devam etme yönünde kararlılığı teyit etmiş, yapay ittifaklar yerine ilkeler üzerinden siyasi ittifakının muteber olduğunu göstermiştir." diye konuştu.
Şentop, Türkiye'nin, dünya siyasetinde aldığı tutum ve öz güvenle takip ettiği tam bağımsızlıkçı politikaların kıymetinin vazgeçilmez bir noktada olduğunun seçim akşamı hızlıca tebrik için sıraya giren dünya liderleri tarafından gösterildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye dünyada gerçek ve etkili bir oyun kurucudur. Artık kendi iç tartışmalarına gömülerek, dünyadan el etek çektirilmek istenen bir Türkiye yoktur, olmayacaktır. Eski hal, muhaldir. Bizler biliyoruz ki Türkiye fikri, Türkiye'den büyüktür. Seçim sonuçları da milletimizi sevindirdiği kadar dünyanın dört bir yanındaki soydaş ve akraba topluluklarımızı, Rumeli'den Çin Denizi'ne, Türk dünyasının 2 milyarlık İslam alemini, bütün mazlum dünya halklarını da sevindirmiştir. Yeniden büyük Türkiye yürüyüşü kesintisiz devam edecektir. Milletimiz ve ülkemiz için hayırlı ve mübarek olsun."
"Anayasalar ilga edildiğinde dahi Sayıştay çalışmaya devam etmektedir"Sayıştayın tarihinin yaklaşık 1200 yıllık bir geçmişe dayandığını belirten Şentop, devlet kurumlarının ortaya çıkışının ve gelişmesinin inanç ve ahlak ilkelerinden hareketle olduğunu, inanç esaslarının zamanla kurumsal yapıya dönüştürüldüğünü ifade etti.
Şentop, Sayıştayın şeffaf ve hesap verebilir devlet anlayışının anahtar kurumu olarak 161 yıldır son derece önemli bir görevi icra ettiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Dürüst ve ahlaklı olmak, haram helal ayrımını daima farkında yaşamak zaten inancımızın gereğidir. Devletler hesap verebildiği, şeffaf olabildiği ölçüde milletlerinin teveccühüne mazhar olacaktır. Esasen Sayıştay mensupları, yaptıkları görevi itibarıyla devlet ve millet arasındaki bu görünmez ama güçlü bağın teminatını oluşturmaktadırlar. Osmanlı'nın son dönemlerinde yaşadığı savaş ortamında ve Birinci Meclis'in ilk dönemlerinde dahi Sayıştayın varlığını koruduğunu ve görevini sürdürdüğünü görmekteyiz. Hatta ilginçtir, askeri darbe dönemlerinde, anayasalar ilga edildiğinde dahi Sayıştay çalışmaya devam etmektedir."
Şentop, Sayıştayın geçmişi hakkında bilgi vererek, millet iradesinin tecelligahı olan TBMM adına görev ifa eden anayasal bir kurum olduğunu söyledi.
Hem siyasi hem de ekonomik açıdan hasıl olacak güven duygusunun, bir devletin uluslararası saygınlığının en önemli ölçütlerinden biri olduğunu belirten Şentop, şunları kaydetti:
"Bu bakımdan Sayıştayın devlete sağladığı şeffaflık, devletimize olan güveni perçinlemektedir. Kıymetli Sayıştay mensupları, görevinizi ifa ederken bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kanunlardan aldığınız gücü kullanacağınızdan ve siyasi mülahazaları bir tarafa koyarak hakkaniyetle hareket edeceğinizden şüphemiz yoktur. Kurumların itibarını sağlayan ve arttıran en alttan en üste kadar o kurumlarda görev yapanların kamu görevlisi hassasiyeti ve ölçüleriyle hareket etmesidir. Milletin ve devletin hakkını korumak, bu bilinçle ve hassasiyetle çalışmak hem büyük sorumluluk hem de büyük bir gurur vesilesidir.
Öyle bir görev ifa ediyorsunuz ki bir taraftan milletin hakkını hukukunu koruyacaksınız, diğer taraftan ise kamu hizmetinin en iyi şekilde yürütülmesini sağlamaya çalışan kamu görevlilerine iftiralar atarak işlerini yapmasını engellemeye çalışanlara ve onlara iftira atanlara karşı dikkatli olmak mecburiyetindesiniz. Maalesef zaman zaman kamu görevlilerine yönelik delilsiz, mesnetsiz hatta mantıksız yalanlarla, iftiralarla hareket eden bir kesim olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan görevinizi son derece de dikkatli şekilde yapmanızın önemi ve kıymeti bir kez daha anlaşılmaktadır."