Kurtulmuş, Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Muhammed Miftah Takala ile Meclis'te buluştu.
Kurtulmuş ve Takala, baş başa görüşmenin ardından heyetler arası toplantıya başkanlık yaptı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, heyetler arası toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, Türkiye ve Libya halklarının kardeş, dost ve birbiriyle tarihi, kültürel bağları kuvvetli iki halk olduğunu ifade etti.
Libya'nın son yıllarda içinden geçtiği sıkıntıları yakından bildiklerini ve takip ettiklerini belirten Kurtulmuş, bu çerçevede özellikle Trablus'taki hükümetin güçlü bir şekilde varlığının devam etmesini ve nihayetinde Libya'nın tek bir çatı altında toparlanmasını arzu ettiklerini söyledi.
Kurtulmuş, Türkiye olarak Libya'nın meşru hükümetinin yanında olduklarını, sorunlarının bir an evvel çözülmesi ve Libya'nın uluslararası camiada hak ettiği yere kavuşması için desteklerini sürdürdüklerini kaydetti.
TBMM ve Libya Yüksek Devlet Konseyinin, her iki ülkenin yüksek yasama kurumları olarak bundan sonraki süreçte de yakın bir işbirliği ve diyalog içinde olacaklarını belirten Kurtulmuş, parlamenter diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak her iki ülke arasındaki dostluğun, kardeşliğin daha ileriye götürülmesi için ortak mücadele edeceklerini ifade etti.
Kurtulmuş, Türkiye-Libya arasında başta ekonomik olmak üzere kültürel, turizm ve sağlık alanlarında ikili ilişkileri daha da ileriye taşıyacaklarını ve bundan her iki ülke halklarının yararlanmasını mümkün kılacaklarını söyledi.
- İsrail-Filistin çatışmasıOrta Doğu'da ve İslam ülkelerinde yaşanan meselelerin temel nedenlerinden birisinin, İslam ülkelerinin bölünmüşlüğü, kendi aralarındaki iç çatışmaları ve ortak noktalara doğru hareket etmedeki kabiliyetlerinin azalması olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"İsrail'in Filistinli sivillere karşı acımasızca, dünyanın gözü önünde sürdürdüğü ve bugün artık 25'inci gününü geride bırakan bu saldırılar da bize çok açık bir şekilde ders vermelidir. Artık katliam boyutlarını aşmış ve soykırım olarak ifade edilmesi mümkün olan bu saldırıların; hastaneleri, okulları, sivil yerleşim yerlerini, çocukların bulunduğu yerleri bombalayan bu anlayışın durdurulamamasının en büyük nedenlerinden biri de maalesef bölge ülkelerinin dağılmışlığı, bölünmüşlüğü ve parçalanmışlığıdır.
Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki İsrail'in en büyük gücü, arkasındaki bazı Batı ülkelerinin sınırsız ve koşulsuz desteği değil. İsrail'in en büyük gücü, ne yazık ki bölge ülkelerinin ve İslam ülkelerinin dağılmış ve parçalanmış olmasıdır. İsrail'in şu anda Gazze'de hayata geçirdiği bu insanlık dışı vahşi saldırılar, hiçbir gerekçeyle savunulamaz, hiçbir gerekçeyle meşru kılınamaz. Bütün dünya, maalesef bir tiyatro, bir bilgisayar oyunu izler gibi bu insanlık dışı saldırıları izlemektedir. Ne yazık ki dünya sisteminin çalışmaması dolayısıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 120 ülke İsrail'in aleyhine karar almasına rağmen bu karar tatbik edilememektedir."
- "Eğer insanlık bunu seyrederse hep beraber suç ortağı olacaktır"Gazze'de acil bir ateşkesin tesis edilmesinin, susuz, gıdasız ve hastane hizmetleri olmadan hayata tutunmamaya çalışan 2 milyon 300 bin insana acil insani yardımların ulaştırılmasının şart olduğunu belirten Kurtulmuş, "Gazze'de eğer acil ateşkes ve acil insani yardımlar gerçekleştirilemezse bunun tabii ki temel sorumlusu İsrail'dir ama en az İsrail yönetimi kadar, İsrail'in bu saldırganlığına destek veren başta bazı Batı ülkeleri olmak üzere bütün ülkeler de bu vahşetin, bu katliamın birinci dereceden sorumlusu olacaklardır. Bu bir insanlık meselesidir. Eğer insanlık bunu seyrederse hep beraber suç ortağı olacaktır." diye konuştu.
- "8 milyar insanın huzurunda tarihe karşı hesap vereceklerdir"Filistin'de on yıllar boyunca devam eden siyasi sorunun çözülebilmesi için hakkaniyetli, adaletli bir bakış açısına ihtiyaç bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, "1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, tam manasıyla bağımsız, bütünleşik, egemen bir Filistin devletinin kurulması, yasa dışı yerleşimcilerin çıkartılarak Filistinlilerin yerleştirilmesi ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere Müslümanların kutsal mekanlarının korunması ve oraya yapılan saldırıların derhal sonlandırılması, Orta Doğu barışının sağlanması, Filistin ve İsrail arasındaki gerilimin ortadan kaldırması için gereklidir." dedi.
Kurtulmuş, "Son olaylar bir kere daha teyit etmiştir ki bölgede, iki devletli çözümden başka hiçbir çözüm söz konusu olamaz. Ümit ediyorum ki en kısa zamanda bu vahşet sona erecek, geriye bu vahşetin tortuları kalacak. İnsanlıktan yana olanlarla insanlık düşmanı olanlar ayan beyan 8 milyar insanın huzurunda tarihe karşı hesap vereceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.
Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Takala da Türkiye'yi, Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları dolayısıyla ziyaret ettiklerini belirterek, Türkiye'ye kalkınma yolunda başarılar diledi.
İki ülke halkları arasındaki ilişkilerin güçlü olduğunu ve bunu daha ileriye taşımakta özen gösterdiklerini belirten Takala, Türkiye'nin Libya'ya destekleri dolayısıyla da teşekkür etti.
Türkiye'nin uluslararası düzeyde ağırlığı olan bir ülke konumunda olduğunu ifade eden Takala, Gazze’de sivillere karşı saldırıların durdurulması için Türkiye'nin çabalarının devam etmesini istedi.
Kurtulmuş ve Takala, heyetler arası toplantının ardından 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombalanan alana geçerek buraya karanfil bıraktı.
Kurtulmuş, Genel Kurul salonunu gezdirdiği Takala ve Libyalı parlamenterlere Meclis'in çalışmaları hakkında bilgi verdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, daha sonra Takala ve heyeti onuruna öğle yemeği verdi.