Kurtulmuş'un CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti yöneticileriyle görüşmesi, görüntü ve fotoğraf alınmasının ardından basına kapalı devam etti.
Yaklaşık 40 dakika süren görüşmenin ardından açıklama yapan Özel, Kurtulmuş'un, hem Genel Başkanlık görevi dolayısıyla kendisini tebrik ettiğini hem de CHP TBMM Grubu'na iadeiziyarette bulunduğunu söyledi.
Görüşmenin son derece samimi bir ortamda geçtiğini dile getiren Özel, Kurtulmuş'a teşekkür etti.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özel, görüşmede Anayasa ve iç tüzük konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, bu konuları yerel seçimden sonraya bıraktıklarını belirtti.
TİP'ten milletvekili seçilen Can Atalay'ın durumunun sorulmasına karşılık Özel, "O konuyu da konuştuk. Sayın Kurtulmuş, konuya mümkün olduğu kadar yapıcı bir şekilde yaklaşmaya çalıştığını söyledi." ifadesini kullandı.
Bununla ilgili ayrı ayrı değerlendirmelerde bulunduklarını aktaran Özel, Kurtulmuş bir açıklama yapmadığı için bu konuda bilgilendirmede bulunamayacağını belirtti.
Özgür Özel, yeni anayasa yapımıyla ilgili soru üzerine, bu konudaki tutumlarının belli olduğunu dile getirerek, "Numan Bey ile olan görüşmede konu olmadı. Bizim Anayasa Mahkemesini zayıflatacak, aldığı kararların uygulanmamasına sebebiyet verecek, bu yargı darbesini meşrulaştıracak bir şeyin içinde olmamız mümkün değil. Zaten bu konuda bir teklifle gelinmiş de değil ama genel olarak Anayasa ve iç tüzükle ilgili gruplar arasında bir mekik diplomasisinin başlaması gibi meseleler de yerel seçimden sonraya kalacak." diye konuştu.
"Biz bu yapıya teslim olmayacağız"Özel, bir gazetecinin, "Can Atalay konusunda Sırrı Süreyya Önder, 'Kararı, benim başkanvekilliğimde okutmam.' demişti. Önümüzdeki hafta Meclis Başkanvekili nöbeti değişiyor, bildiğimiz kadarıyla Celal Adan." sözleri üzerine, "Bugün Sayın Başkan'dan önümüzdeki birkaç hafta içinde ya da muhalefet partilerinin haberi olmaksızın böyle bir şeyin olmayacağına yönelik hissiyatım oluştu. Gelecek hafta böyle bir şey beklemiyoruz ama biz zaten bütün Meclis başkanvekilleri ve Sayın Meclis Başkanı'nın, bu yargı darbesine karşı Meclis'in ve milletvekilinin arkasında durması gerektiğini düşünürüz." değerlendirmesini yaptı.
Özel, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün Hrant Dink cinayeti hükümlüsü Ogün Samast'ın tahliye edilmesine ilişkin açıklaması anımsatılarak, "Şartlı tahliye talebi ilk ikisinde reddediliyor, üçüncüsünde 4 ay sonra kabul ediliyor. Normalde periyotların altışar ay olması gerektiği yönetmelikte yazıyor. Bu 4 ayda ne değişmiş olabilir?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bir el 6 ayda bir olacak şeyi 2 ay öne çekmiş, bir el punduna getirmiş, katilini serbest bırakmış, bir el Hrant Dink'in katilini korumuş, kollamış, günü gelince de hepimize şu mesajı vermiş: 'Gerekirse buradaki derin yapı katiline bile sahip çıkar, bu kadar güçlüyüz.' Bu, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne açık bir meydan okumadır, 'Biz gerekirse katilimize bile sahip çıkarız.' demektir. Bu, Ermeni cemaati için inanılmaz incitici ve ürkütücüdür. Onların yaşadığı hissiyatı yüreğimizde hissediyoruz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bütün vatandaşlara 'Burası öyle Atatürk'ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesi değildir, burada Anayasa'da yazmayan kurallar vardır.' demektir."
Karanlık ve derin güçlerin herkesin gözü önünde "racon kestiğini" savunan Özel, "Bu, Recep Tayyip Erdoğan'ın demokrasiye karşı günahlar defterine kalın harflerle yazılıp altı çizilecek bir kara lekedir. Defter, Tayyip Erdoğan defteridir ama kalemi hangi ittifak ortağı ya da hangi başka siyaset dışı derin yapı tutup yazmıştır, onu tarih gösterecek ama biz, bu yapıya teslim olmayacağız." dedi.