Tayin isteyenlerin aklı yok mu?

YASEMİN KATI

Bu günlerde, çeşitli iş kollarında hizmet verenler için, il içi ve il dışı tayinler kapıda. Kimi çalışanlar il içi istekte bulunurken, kimileri ise il dışı tercih yapmaktalar. Tayin isteme sebeplerine göz attığımızda ise bazılarının hizmet süresi dolduğu için mecburi, bazılarının da çalıştığı kurumdan bir şekilde memnuniyetsizliğinden dolayı keyfi istediğini görmekteyiz. Mecburi isteyene şimdilik bir şey diyemeyeceğiz. Neden? Adı üstünde işte, mecburi!

Keyfi isteyenler ise aslında bazen öyle bir kurumda çalışmak durumunda kalıyorlar ki bunların isteme şekillerine bakıldığında; görünürde keyfi, ama içeriği incelendiğinde ise bu tayincilerin de aslında rahat nefes almak adına, en azından bu hayalle, içten gelen bir mecburiyetle istediklerine şahit oluruz. Çalışma arkadaşlarının da sebep oluşturduğu isteme eyleminde, ana sebebin idareciden kaynaklandığını belirtmeliyim. Görünürde keyfi isteyenlerin, idareci kaynaklı istek sebeplerini sıralamaya çalışırsak eğer, karşımıza şöyle bir tablo çıkacaktır: -İyi bir idareci vasfını taşımayan bir idareciyle çalışmak mecburiyetinde kalmak. Ki bu idareci eğer; sabit bir fikre sahip olmayıp, odasına giren herkesin ağzına bakıyorsau2026 Söylemi ile icraatları birbirini ve bir söylediği diğerini tutmuyorsau2026 İnsanları birbirine düşürerek geçinme siyaseti güdüyorsau2026 Amir/insan vasfından dolayı kendisiyle paylaşılan her şeyi ilk fırsatta ifşa yoluna gidiyorsau2026 Sıkıntıları çözmek yerine, kendisi sıkıntılar yumağı oluşturarak çözümsüzlükler üretiyorsau2026 Denetleme bahanesiyle akla ziyan metotlar geliştirip hafiyeliğe soyunuyorsau2026 Yönetmeliklerin katı kuralcı yanlarını ezberleyip, insani yanlarını es geçiyorsau2026 Her fırsatta personeline ince tehditler sıralıyorsau2026 Sözü ile özünü denkleştiremeyerek verdiği sözleri tutmuyorsau2026 Göz, gözlem ve gözcülük konularında insanları birbirinin arkasına takma yoluna gidiyorsau2026 At gözlüklerini takınıp, sorunların sebebini hep kendisi dışındaki faktörlerde arıyorsau2026 Kalktığı anda koltuğunun çalınacağını zannedip, koltuğuyla yapışık yaşıyorsau2026 Birileri hep oturup dururken, diğerlerinin onların sorumluluğunu da yüklenmek zorunda kaldığı durumlarda gerekli müdahaleleri yapmıyorsau2026

Çalışan ile çalışmayanı aynı kefeye koyup, üstüne bir de çalışmayanı ödül bağlamında onore ediyorsa.. Eksikler ve yanlışlar konusunda konuşması /uyarması gerekeni bırakıp, diş geçirebildiğine yükleniyorsau2026 gibi sıkıntıların, mevcudiyetini muhafaza ettiği kurumlarda çalışanlar, doğal olarak, kaçmanın her türlü yolunu deneyeceklerdir. Aksi takdirde bariz özel sebepleri bulunmayanlar; kendilerini ifade edip maharetlerini sergileyecekleri ortamları bırakıp da neden kaçsın? Bu insanların dertleri nedir? Ya da keyfi tayin isteyen bu insanlar, acaba deli midir?