Taşeron örgütler görev başında

Türkiye'ye karşı organize edilen terör örgütlerin kendi aralarında görev dağılımı yaptığına dair ellerindeki bilgileri paylaşan istihbarat birimleri, "Her örgüt kendisine verilen taşeronluk görevini yerine getirmek için, dış istihbarat servislerinden talimat beklemektedir" denildi.

Enes Babacan / İstanbul

Taksim saldırısının Türkiye'yi 'askeri darbe' ye çekmek için bir araya gelen şer odakların hedefi doğrultusunda olduğuna dair bilgiler edindiğimiz İstihbarat kaynaklarına göre; Önümüzdeki dönemde halk arasında, Kürtler silahlanıyor, siz de silahlanın kendinizi koruyun şeklinde söylentiler yayılmaya başlanması için kirli planlar yapılacak. Batı illerinde, Türk- Kürt çatışmasının ortamı oluşturulmaya çalışılıyor. Türk u2013 Kürt çatışması üzerinden, Türkiye'yi darbe ortamına sürüklemeye çalışmaktadırlar. DAEŞ eylemleri ile Gezicileri, PKK eylemleri ile de Ülkücüleri sokağa çekmeye çalışacaklar. Türkiye'nin bu planla karıştırılmasının hedeflendiği belirtildi.

TAK "Paralel PKK"dır

TAK bundan böyle PKK'nın önüne geçeceğine dair güçlü verilerin bulunduğuna dikkat çeken İstihbarat kaynakları, PKK'nın kirli işlerini üstlenmesi için kurduğu TAK aslında gerçek dış istihbaratın söylemiyle "Real PKK" dır. PKK'da kontrol dışı gurup yoktur, PKK'da kontrol dışı gurup demek ölüm demektir. PKK da TAK da dış istihbarat servislerinin kontörlündedirler ve birer taşeron olarak kullanılmaktadırlar. TAK (Gerçek PKK), PYD, YPG gibi yapılanmalar uluslararası istihbarat örgütlerinin kullandığı genel merkezi olan KCK'ya bağlıdırlar. Aralarında hiç bir fark yoktur. Son dönemde DHKP-C ve sol marjinal grupların TAK'a büyük destek verdiğini söyledi.

Aynı akıl kullanıyor

Dış istihbarat servisleri Türkiye'ye karşı kullanılabilecek bütün terör örgütlerini; Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak birleştirdikleri, bu örgütlere DAEŞ'de görünmeyecek bir bağ ile bağlandığına dikkat çekildi. HBDH + DAEŞ terör örgütlerinin teknik direktörleri ise; uluslar arası büyük güçlerin istihbarat teşkilatlarıdırlar. Hepsi aynı merkeze çalışmaktadırlar. Hepsi de taşeron olarak kullanılmaktadırlar. En büyük amaçları ise Skeys-Picot'u hayata geçirmek için Türkiye'yi zayıflatmak. Türkiye'nin zayıflaması için de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetini hedef alıyorlar. Bu sebeple her bölge bir örgüte eylem bölgesi verilmiş ve bu sayede Türkiye'nin gündemini terörle yani kaos ile meşgul etmek istediklerini belirtti.

TAK'a Ankara, DAEŞ'e İstanbul

Türkiye'ye karşı dış mihraklar tarafından organize edilen terör örgütlerin kendi aralarında görev dağılımı yaptığına dair ellerindeki bilgileri paylaşan istihbarat birimleri,"TAK'a Ankara, DAEŞ'e İstanbul, DHKP-C'ye İzmir ve PKK'ya Güneydoğu'da eylem yapılması konusunda anlaşma (iş bölümü) yapılmış durumda. Diğer örgütlere başka il ve ilçeler ihale edilmiş durumda ayrıntılarıyla planlanmış. Her örgüt kendisine verilen taşeronluk görevini yerine getirmek için, dış istihbarat servislerinden talimat beklemektedir. Taksim eylemini hangi terör örgütü üstlenirse üstlensin, ister TAK ister DAEŞ ister başka bir örgüt amaç aynıdır ve hepsi de aynı merkezden yönetilen taşeron örgütlerdir. Ülkemize karşı yapılan kalleşliğin adı eylem kardeşliğidir" bilgisini verdi.

PKK'yı kullanan güçlerin merkezidir

Kandil dış istihbarat servislerin merkezi olması hasebiyle ve stratejik konumu itibariyle PKK'ya büyük avantaj sağladığını vurgulanan bilgilerde, Suriye'de "PKK Devleti" kurulsa bile Kandil'den çıkmaz. PKK ancak taşeronluk görevi bittiğinde Kandil'den postalanabilir. Kandil, PKK'nın değil, PKK'yı kullanan güçlerin merkezidir. PKK yerine, Kandil merkezli yeni bir terör örgütü kurulmadan, PKK'nın Kandil'den çıkarması beklenemez. Bu da büyük ihtimalle 'İslamcı' görünümlü bir örgüt olacağa benziyor. PKK'ya verilen görev henüz bitmemiştir. PKK ancak, Türkiye ile Barzani arasında yapılması gereken bir anlaşma ile etkisiz hale getirilebilir.