Vahit Kirişci, Sakarya'da Seracılık Mükemmeliyet Merkezi'ni ziyaret etti

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Türkiye'nin dünyada jeotermal potansiyeli bakımından yedinci, Avrupa'da birinci sırada olduğunu belirterek jeotermal sera üretim alanlarının artırılarak bunun daha da yukarılara taşınabileceğini bildirdi.

Hendek ilçesindeki fındık entegre fabrikasını ziyaret eden Kirişci, üretim alanını gezdi, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Daha sonra Akyazı ilçesinde hayata geçirilen topraksız jeotermal ısıtmalı Seracılık Mükemmeliyet Merkezi'ni gezen Kirişci, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce'den bilgi aldı, tesiste incelemede bulundu.

Kirişci, burada yaptığı konuşmada, gıda arz güvenliğinin sağlanmasının, artık milli güvenlik meselesi olduğunu, bunun sağlanması adına atılması gereken adımları her vesileyle dile getirdiklerini söyledi.

Gıda arz güvenliğini sağlamakla yükümlü olan Bakanlığın aynı zamanda güvenilir gıdayı üretme konusunda ilgilileri yönlendirip motive ettiğini aktaran Kirişci, "Bu da bizim ikinci hedefimiz. Üçüncü almamız gereken yol; bu güvenilir gıdaya kolay erişim çünkü siz güvenilir gıda üretebilirsiniz ama vatandaşın erişimi bu konuda problemliyse bu da eksiklik olur. Son olarak dördüncüsü de özellikle tarım gibi her türlü doğal afetlere açık olan faaliyetin, burada olduğu gibi adeta bitki üretim fabrikası gibi düşünülebilecek bir tesis marifetiyle yürütülüyor olması, açıkta yapılan üretime göre risklerin minimize edildiği bir uygulamadır." diye konuştu.

Kirişci, bu 4 önemli başlığın Seracılık Mükemmeliyet Merkezi'nde olduğunu, burada gıda arz güvenliğini sağlama, güvenilir gıda üretimi, erişim ve ulaşım konularında çalışma yapıldığını anlattı.

'Serada dünyada dördüncü, Avrupa'da ikinci sıradayız'

İstanbul'a yakın, su ve toprak problemi bulunmayan Sakarya'nın "kent tarımı" için ideal şehir olduğunu aktaran Kirişci, "Karbon ayak izi düşük çünkü 800-1000 kilometre uzaktan ürün getirilecek olsa ona göre de onu taşıyan araçların atmosfere saldığı karbondioksit var. Bu uygulama, bundan da bizi olumlu yönde etkiliyor. Bu çerçevede de biz bütün bunların hepsine 'kent tarımı' adını veriyoruz. 'Kent tarımı nedir?' sorusunun cevabı şu arkamızdaki tesisin kendisidir. Kent tarımı; ürün tazeliğinin korunduğu, daha az mesafe kat ederek tüketiciye ulaştırıldığı, çevrenin daha az kirletildiği ve lojistik maliyetlerin daha düşük noktalarda kaldığı uygulamanın adıdır." ifadesini kullandı.

Merkezin jeotermal sera olmasının da önemli olduğuna değinen Kirişci şöyle devam etti:

"Türkiye, dünyada jeotermal potansiyeli bakımından yedinci, Avrupa'da birinci sırada. Jeotermal sera üretim alanlarını artırarak bunu daha da yukarılara taşıyabiliriz. Halihazırda serada dünyada dördüncü, Avrupa'da ikinci sıradayız. Önümüzde İspanya var. Bunları geçmememiz için hiçbir sebep yok. Rahatlıkla geçebiliriz; bu bizim sergileyeceğimiz çabaya bağlı. Halihazırda 9 bin 450 dekar civarındaki jeotermal serada üretim alanımızı, bu potansiyelimizi dikkate aldığınızda 30 bin dekara çıkarmamamız için hiçbir sebep yok. Bakanlık olarak bunları destekliyoruz. Bunların özellikle Sera OSB tarzında olan kısmını daha çok teşvik ediyoruz çünkü jeotermali kullanarak bu manada toplu üretimi ve üretimle ilgili bazı maliyet kalemlerini de aşağı çekmiş veya diğerlerini daha etkin kullanmış oluyoruz."

'Üreticiler her türlü şartta üretim gerçekleştirdi'

Dikey tarım konusuna da değinen Bakan Kirişci, "Yani raf sistemli üretim. Bunun bir de kapalısı var. Kapalı dikey tarım. Bunu da İstanbul'dan Kağıthane Belediyemizin kültür merkezinde eksi 8'inci katta 30 metre derinlikte yaptık. Orada toprak, güneş yok, su yüzde 95 tasarruflu ama üst düzeyde nitelikli, kaliteli; tıpkı burada olduğu gibi üretim var. İnşallah Başkan o kapalı dikey tarımı, bunların hepsini gerçekleştirecek çünkü bu mükemmeliyet merkezinin bu tür örnekleri de tarım adına mutlaka olmalı." şeklinde konuştu.

Kirişci, tarımla uğraşanların kendilerini, ailelerini, yaşadıkları ili ve ülkeyi doyurduğunu, ürünleri ihraç edip başka ülkelerdeki insanların da bu yolla doymasını sağladıklarını işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Allah, bu ülkenin üreticilerinden razı olsun. Onlar her türlü şartta bu üretimi gerçekleştirdiler. Pandeminin yurt dışındaki emsalleri gibi eve kapanmadılar. Bizleri, sayın Cumhurbaşkanımızı zorladılar; 'Biz çalışmak istiyoruz, tarlamıza, bağımıza, bahçemize, ahırımıza, ağılımıza, kümesimize gitmek istiyoruz.' dediler. Bu izinleri aldıkları için Türkiye'de üretim aksamadı. Tedarik zinciri aksamadı, üretim zinciri kırılmadı. Bunu gerçekten diğer ülkelerle mukayese ettiğimizde bu ülkenin yine bir başka büyük başarısı olarak ifade etmemiz gerekir."

Bakanlık olarak Tarım Orman Gençlik Konseyini kurduklarını dile getiren Kirişci, "İstiyoruz ki gençlerimizin tarıma ilgisi artsın. Kırsalda yaşamı mutlaka tercih olarak görsün çünkü hayat; tarımda, kırsalda, bu ülkeye, bu insanlara, dünya insanlarına üretmektedir diyorum." ifadesini kullandı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yüce de merkezi tanıtarak kentteki tarım faaliyetleri hakkında Kirişci'ye bilgi verdi.