Arşiv belgeleri ışığında Bediüzzaman Said Nursi ve ilmi şahsiyeti
Haber: Özlem DOĞAN
Bazı kitaplar vardır ki kütüphanelerde mutlaka yer alması gerekir. Zira ilmi hakikatler çerçevesinde hazırlanmış ve her zaman başvuracağınız bilgilerle donatılarak konunun ehli tarafından kaleme alınmışlardır. Tevatürlere değil, bizzat Osmanlı arşivleri ve belgelere dayanarak oluşturulmuş bu eserlerden biri de; söylediklerini ilmi kanıtlarla ortaya koyan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün titizlikle hazırladığı 'Arşiv belgeleri ışığında Bediüzzaman Said Nursi ve ilmi şahsiyeti' Külliyatı.
İçeriği oldukça zengin bu eser yakın tarihe ve günümüze ışık tutarak Said Nursi aleyhine yapılan tahrif ve iftiralara cevap veriyor. Kitabın başında Bediüzzaman'ın yaşayan ve varisleri olan talebelerin takrizi yer alıyor:
"Prof. Dr. Ahmed Akgündüz kardeşimiz, daha evvel Üstadımız ile alakalı erişilemeyen vesikalara ulaşmış; bu ciltte görüleceği üzere, Üstadımızın seyyid ve şerif olduğuna dair belgeler; Üstadımızın aldığı iki icazetname ve ezberlediği 90 kitabın listesi; İngiliz Müstemlekat Nazırına verdiği cevap; Medreset'üz-Zehra'nın kuruluş belgeleri; İttihad-ı Muhammedu00ee Cemiyeti ve benzeri kısmen de olsa mübhem kalan meselelerle alakalı binlerce belgeyi elde etmiştir. Bunu takdir eden Abdülkadir Badıllı kardeşimizin de elindeki bütün kaynakları, kendisine teslim etmesiyle, elindeki belge sayısının 50.000'i geçtiğini kendisinden öğreniyoruz."
Kitabın birinci bölümü Said Nursi'nin doğumu ve yaşadığı bölge ile alakalı bilgileri içeriyor. İkinci bölümde ise kapsamlı bir biçimde soyağacını ele alırken üçüncü bölüm Bediüzzaman'ın Tağ Medresesinden Doğu Beyazıt'a gidişi de dahil olmak üzere etraflı bir biçimde tahsil hayatından bahsediyor. Dördüncü bölümde İstanbul'a gelişi anlatılırken Said Nursi'nin II. Abdülhamid'le ilgili tespitleri de yer alıyor. Eserin ilerleyen bölümlerinde Bediüzzaman'ın Medreset'üz Zehra projesi, Sultan Reşad'ın Rumeli ziyareti ve Said Nursi'nin refakati arşiv belgeleri ve fotoğraflarla ortaya konulmuş. Büyük alimin yeniden Şark'a dönüşü ve 1. Dünya savaşına katılışı, esaret yılları, Rus ve Ermeni çetelerinin Bitlis ve Van'da giriştikleri soykırıma karşı mücadelelerini etraflıca gözler önüne seriyor. Sekizinci ve son bölümde ise Said Nursi'nin geçirdiği hayati tehlikeler, geçimini nasıl sağladığı, tahrif edildiği iddia edilen üç eseri hakkında bilgiler mevcut. Başta Başbakanlık Osmanlı arşivi olmak üzere o dönemin gazete, dergi kitap ve makaleleriyle oluşturulmuş, yerli ve yabancı bir çok araştırmaya kaynak olacak nitelikteki bu eseri mutlaka kitapseverlere, tarihçi ve araştırmacılara tavsiye ederiz. Ağırlıkla Said Nursi ve Atatürk döneminin ele alınacağı ikinci cildinin de Nisan ayında yayınlanacağını şimdiden duyurmuş olalım.