KENAN ADEM KIZILAĞIL / ANKARA
Akan kanın durması için hükümet çözüm sürecinde ikinci aşamaya geçmeye hazırlanırken, Güneydoğu'da provokasyonlar sürüyor.
Lice'de yaşanan olayların ardından Barış ve Demokrasi Partisi tarafından yapılmak istenilen 'Hükümet adım at' yürüyüşünde olayların çıkmasının ardından üç gün önce de Hakkari de göstericiler sokakları yangın yerine çevirdi. Yetmedi PKK, 3 yıl önce 'çocukların dağa çıkışını engelliyor" diye sabah namazı şehit edilen İmam Aziz Tan'ın evini yaktı. BDP'li bazı siyasetçilerden ise gerilimi tırmandıran açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Çözüm sürecinde kritik haftaya girildiğinde yaşanan olaylar sonrası BDP' ye çağrı yapan AK Parti eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Çözüm sürecini çıkmaz sokağa sürükleyecek hareketlerden uzak durun. Çözüm yara alırsa tarih sizi affetmez" dedi.
Türkiye'nin çözüm süreci
Çözüm süreci sadece Güneydoğu ve Kürtleri değil Türkiye'nin tamamını ilgilendirdiğini belirten Fırat, "Osmanlının son dönemlerinden itibaren kategorize edilen toplum kutuplaşmaya itildi. Azınlıklara ülkeyi yönetme hakkı verilmedi. Yüz yılı aşkın süredir devam eden bu yaklaşım gelinen son noktada değişmeye başladı. Artık bir fırsat doğdu. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek lazım. Burada taraflara düşen, "şu olursa bunun sonucunda bu olur" yaklaşımı yerine karşılıklı adımlar atılması gerekiyor" dedi.
Koruculuk kaldırılmalı
Koruculuk siteminin çözüm sürecinde kilit rol oynadığını ileri süren Fırat, sürece olumlu etki sağlamak için korucuğun kaldırılmasına yönelik ciddi adımların gerektiğini vurguladı. Fırat, "Yaklaşık 30 yıldır, demokratik bir sitemle hiç uyuşmayan koruculuk acilen çözüme kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde yeni sorunlarla karşı karşıya kalınabilir" diye konuştu.
BDP yaklaşımlarına dikkat etmeli
BDP'nin sürece olumlu katkı sağlamak, süreçte daha etkin olması için söylemlerine dikkat etmesi gerektiği uyarısını yapan Fırat, şu şekilde devam etti: "BDP bugüne kadar taraf olmadığını, tarafın İmralı olduğunu söylemesine karşın şimdi bundan vazgeçtiler. Kendisinin bir siyasi parti olduğunun farkına vardı. BDP sürecin işlemesi konusunda çok dikkatli, barış dilini kullanan, her ne olursa olsun sağduyu ile yaklaşan bir BDP olmalı. Ancak şu an böyle bir profil sergileyemediklerini görüyoruz."
Seçim barajı kaldırılmalı
Türkiye'nin demokratikleşme sorunun temelinde siyasi partiler yasasının olduğuna dikkat çeken Fırat, "Eğer partiler demokratik değilse ülkeyi demokratikleştirmeleri beklenemez. Yüzde 10'luk barajın azaltılması ile birlikte, toplumun herkesimden vekiller olacaktır. Mecliste temsil edilmeyen toplumun katmaları kendilerini ifade etme hakkı bulamadıkları için o zaman çözümü sokakta aramaya kalkışırlar" şeklinde konuştu.