NEŞAT GÜNDOĞDU / ANKARA
Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Türkiye'den yurtdışına kaçırılan iki tarihi eserin Türkiye'ye geri getirilmesi sonrası eserlerin yeni mekanındaki açılışını yaptı. Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde yapılan törenle sergilenmeye başlayan eserler Türkiye'nin kültür ve turizmine büyük katkı sağlayacak. Geri getirilen bu eserler gibi Anadolu'dan yurt dışını kaçırılan eserlerin birçok gelişmiş ülkelerdeki koca koca müzelerde sergilendiğini söyleyen Kurtulmuş, gelen bu iki eserle birlikte getirilmesine çalışılan 55 tarihi eser kaldığını açıkladı. Kurtulmuş, tarihi eser kaçakçılığına ve oluşan mafyatik yapılara Avrupalıların bu eserleri alarak destek verdiklerini belirterek, "Taş yerinde ağırdır, tarihi eserlerinde kendi coğrafyalarında ağırlıkları vardır" dedi.
"Mafyatik Yapılara Prim Veriliyor"
Kurtulmuş, bu coğrafyada hem İslam döneminin hem de İslam öncesi dönemin eserleri mevcut olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Anadolu'da büyük medeniyetlerin büyük ayak izlerine sahibiz. Dünyanın en büyük arşivi, dünyanın yaşayan en büyük kütüphanesiyiz. Ülkemizin bu özelliğinin daha fazla gün yüzüne çıkabilmesi için mücadele ediyoruz. Öteden beri var olan bazı mafyatik yapılar tarihi eserleri kaçırıyor daha sonra bu kaçırılan eserlerin sanat faaliyetlerinde, koca müzelerde sergilendiğini görüyoruz. Bu mafyatik yapılara prim verildiği için tarihi eserin kaçırılmasına devam ediliyor. Osmanlı döneminde bile bazı eserlerin kaçırıldığını ve büyük ülkelerin hemen hemen hepsinde sergilendiğini biliyoruz. Geri getirdiğimiz bu eserler ile eserlerimize sahip çıktığımızı ve bu gayrete sahip çıktığımız gösterdik. Hafiye gibi eserlerin peşine takılıyoruz. Herakles lahdinin açılışı çok önemliydi. Şimdi ise önemli eseri Türkiye'ye kazandırdık."
Türkiye'nin zaferi
Türkiye'nin tüm birikimini dünya ile paylaştığının altını çizen Kurtulmuş şunları kaydetti: "Bunlardan birisi Karya bölgesine ait olan Güneydoğu Anadolu'da 2400 yıl öncesine ait Altın Taç eseri İskoçya'daki mahkeme süreçleri ile geri alındı. Karya bölgesinde çok zengin birisine ait bir mezarda bırakılan bir hatıra eseri olduğu düşünülen Altın Taç'ın dünyada bir benzeri daha bulunmuyor. Bir diğer eser olan Bronz Dağ Keçicisi Heyelciği ise Erzurum'daki müzeden çalınmıştı. Dağ Keçisi Heykelciğinin MÖ 2000'li yıllara ait olduğu düşünülüyor. Onu da burada sergileyeceğiz. Dünya'da bugün kriminoloji ile ilgili birçok mesele var. Suç unsurları gibi çok önemli meselelerin yanı sıra uluslararası tarihi eser kaçakçılığı ile mücadelenin de bütün ülkelerin samimi bir işbirliğine ihtiyacı vardır. Ülkelerin samimi bir işbirliği olmazsa bunun önüne geçilemez. Suriye ve Irak'ın terör nedeniyle kaybolan canlar ve oluşan göçlerin yanı sıra bir de bunlar kadar önemli Şam'ın, Halep'in tarihi şaheserlerinin tahrip edilip kaçırılmasıdır. Bunlar birkaç sene sonra Avrupa'daki müzelerde sergilenecektir."