Faizrahmonov, AA muhabirine, Tacikistan hükümetinin dini bayramları ve başörtüsünü yasaklaması hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Tacikistan’ın 1992’den beri din karşıtı söylemleri ile ön plana çıkan hükümet tarafından yönetildiğini anımsatan Faizrahmonov, “Bu hükümetin 1992'den bugüne kadar din ve dindarlarla etkileşimini izlerseniz, her zaman dinin ve dindarların toplumdaki rolünü zayıflatmaya çalıştığını ve tamamen kendi kontrolü altına almaya çalıştığını görürsünüz." dedi.
Tacikistan yönetiminin özellikle gençlerin dini ritüeller yapmasını engellemeye çalıştığını belirten Faizrahmonov, hükümetin “aşırı baskı ve sınırlama” yerine bir alternatif öneremediğine dikkati çekti.
Faizrahmonov, Müslüman Taciklerin baskılar nedeniyle dinlerini daha rahat yaşamak için ülkeden kaçtığını dile getirerek, “Yoksulluk, özgürlüklerin kısıtlanması ve baskılar sonucunda milyonlarca Tacik'in ülkeden göç etmesi bazı gençlerimizi radikalleşmeye ve aşırıcılığa yöneltti.” ifadelerini kullandı.
Tacikistan'ın küçük ve kapalı bir ülke olması nedeniyle dünyanın yapılan ayrımcılıkları görmediğini ifade eden Faizrahmonov, hükümetin yazılı kanunlar ve sözlü emirlerle yaptığı baskı nedeniyle ülkedeki Müslümanların kendilerini "kapana kısılmış" hissettiğini dile getirdi.
Faizrahmonov, şöyle devam etti:
"Müslümanların sakalına karışıyorlar, kızınızın başörtüsüne, çocuklarınızın isimlerine bile karışıyorlar ve dini özgürlüklerinizde ciddi kısıtlamalar var. İslami bayram günleri bayram olmayan bir atmosferde kutlanıyor. Genel olarak hükümet, ister bir Müslüman'ın dış görünüşü olsun ister ibadet ve ritüelleri, dinle ilgili her şeye müdahale ediyor. Örneğin 2016 yılında Tacikistan'ın güneyindeki Khatlon vilayetinin polis müdürü Bahrom Sharifzoda, Tacik polisinin sadece bir yıl içinde 12 binden fazla erkeğin sakalını tıraş ettiğini, başörtüsü satılan 160'tan fazla dükkanı kapattığını ve 1700'den fazla kadın ve kızı başörtüsü takmamaya ikna ettiğini söylemişti."
- "Başörtüsünü yasaklama din özgürlüğünün kısıtlanması"
Tacikistan hükümetinin, başörtü ve dini bayramların yasaklanmasını "öze dönüş" olarak halka açıklamaya çalıştığını vurgulayan Faizrahmonov, İslami giysilerin halka "yabancıların giysisi" olarak lanse edildiğine işaret etti.
Faizrahmonov, Tacikistan'da Müslüman çocuklara yönelik de propaganda çalışması yapıldığını kaydederek, "Bayram günlerinde radyo ve televizyonlarda tek bir şey göremezsiniz. Hatta yeni kurala göre çocukların İslami bayramları kutlamaları, komşu ve akrabalarının evlerine gitmeleri ve bayram harçlığı almaları yasaklandı." diye konuştu.
Tacikistan'daki cami ve mescitlerin tamamen devletin kontrolünde olduğunu anlatan Faizrahmonov, hükümetin cami inşasına ve cemaatle namaz kılınmasına bile birçok engel çıkardığına değindi.
Faizrahmonov, 2015'te sadece Tacikistan'ın güneyinde 50 caminin kültür merkezine çevrildiğini hatırlattı.
Hükümetin dini bayramları ve başörtüsünü yasaklamasının din özgürlüğünün kısıtlanması olduğunun altını çizen Faizrahmonov, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ramazan ve kurban gibi İslami bayramlar Sovyet döneminde de kutlanırdı ve o dönemin çocukları bayram hediyeleri alarak mutlu olurdu ancak mevcut hükümet bunu da yasakladı. Ne yazık ki Tacikistan hükümeti, bazı ülkelerdeki çağdaş tarihin karanlık aşamalarından biri olarak kabul edilen acı tecrübeyi tekrarlıyor. Tacikistan hükümeti, 40 ila 50 yıl önce bazı hükümetlerin din karşıtı bir ruhla yaptığı ve başarısız olduğu şeyi yapıyor. Tacikistan hükümetinin bu eylemi de başarısız olacaktır."
- Ne olmuştu?
Tacikistan Cumhurbaşkanlığı Ofisinden geçen hafta yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Parlamentoda kabul edilen "Gelenek ve Merasimlerin Düzenlenmesi" ile "Çocuk Eğitimi ve Yetiştirilmesi Sorumluluğu" kanunlarında değişiklikler öngören yasayı imzaladı.
Buna göre, ulusal kültüre aykırı kıyafetlerin ticareti ve kullanımı ile çocukların ev ev gezerek bayramlık isteme adeti "iydgardak"a yasak getirildi.
Değişikliklerle milli kültürel değerlerin korunması, batıl inanç ve aşırıcılığın önlenmesi, merasim ve bayramlarda israfa yer verilmemesi amaçlanıyor.
Kurallara uymayanların cezalandırılması öngörülen yasa değişikliğinde hangi kıyafetlerin milli olmadığı ve ulusal kültüre yabancı olduğuna dair herhangi bir açıklık getirilmedi.