Arjantin resmi haber ajansı TELAM'da yer alan habere göre, "evrensel yargılama yetkisine" dayandırılarak Latin Amerikalı, Arjantinli ve Arakanlı insan hakları savunucusu grupların, Myanmarlı lider Suu Çii'ye, işkence, ortadan kaybolma ve cinsel şiddet gibi suçlardan açtığı dava, uluslararası yargı yetkisi bulunan 1 Numaralı Federal Ceza Mahkemesi Yargıç María Servini tarafından kabul edildi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Myanmar eski Özel Raportörü Avukat Tomas Ojea Quintana, Arakanlı Müslümanların kendilerine karşı suç işleyenlerin araştırılabileceği bir yargılamanın olması için davanın açıldığını ve gerekli görüldüğü takdirde uluslararası tutuklama kararı çıkarılması için çalışacaklarını belirtti.
İngiltere merkezli Burma Rohingya Örgütü Başkanı Tun Khin de "On yıllar boyunca, Myanmar yetkilileri bizi köşe mahallelerde tecrit altına alarak ortadan kaldırmak, yerimizden etmek ve öldürmek için uğraştı." açıklamasında bulundu.
Arjantin ve diğer ülkelerin de kanunlarında yer alan "evrensel yargılama yetkisine" göre, savaş ve insanlığa karşı işlenen suçlar gibi durumlarda, sanıkların yalnızca bir ülkede değil diğer ülkelerde de yargılanmasının önü açılıyor.
Davayı kabul eden Yargıç Servini, 2010'da, İspanya'nın eski diktatörü Francisco Franco'nun işlediği suçların üzerine açılan davayı kabul etmişti.
Batı Afrika ülkelerinden Gambiya, geçen hafta Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için Uluslararası Ceza Mahkemesine başvuruda bulunmuştu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlikArakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.