Suriyeli mülteciler ülkede bıraktıkları evlerini kaybediyor

İç savaş nedeniyle ülkelerini terk eden Suriyelilerin evlerinin başkaları tarafından sahte belgelerle el değiştirmesi, mültecilerin ülkelerine dönüşünün önünde engel teşkil ediyor.

İngiliz The Guardian gazetesine göre, Suriye'de Sorumlu Gazetecilik için Araştırmacı Habercilik (SIRAJ) ve The Day After isimli sivil toplum örgütleri, evini terk eden birçok Suriyelinin mülklerinin başkaları tarafından ele geçirildiğini ve yargının bu hırsızlığa alet edildiğini belgeledi.

Ülkede resmi belgelerin savaş ortamında yok olması, merkezi bir yargı sisteminin bulunmaması, insanların evlerinin durumunu takip edememesi veya davalarla ilgilenememesi nedeniyle birçok kentte mülklerin nasıl el değiştirdiğine ilişkin kesin sayılar ve bilgiler bulunmuyor.

Ancak Abdul Nasser Hoshan isimli bir avukat, 2022'nin ilk yarısında sadece Şam'da 125 mülkün bu şekilde el değiştirdiğini tespit etti. Hoshan, Halep ve Hama gibi nüfusunun çoğunun yerinden olduğu kentlerde ortalama 50 üyeli 20 çete bulduğunu söyledi.

Bu çetelerin boş evleri belirleyip sahte belgelerle ele geçirdiğini kaydeden Hoshan, çete üyeleri arasında avukatlar, hakimler ve askeri görevlerde yer alan kişiler bulunduğunu da ifade etti.

Aracılara "devlet düşmanıyla işbirliği" tehdidi

Haberde isimleri güvenlik nedeniyle değiştirilen bazı Suriyeli mültecilerin açıklamaları da yer aldı. Suriye'de rejimin işkenceleri ve hukuksuzluklarını belgelediği için rejim hala yönetimdeyken ülkesine dönmekten çekinen Abdullah isimli mülteci, evi bilgisi dışında elinden alınanlardan biri.

Suriye polisinden aldığı bir telefonla evinin el değiştirdiğini öğrenen Abdullah, "Mahkemede evini satmadığını anlat." teklifi almış ancak bu teklifin ülkesine dönüp davasını takip edemeyeceği bilindiği için yapıldığını düşünüyor.

Avukatların ise "aranan" kişi olduğu için davasına bakmak istemediğini söyleyen Abdullah, evi satın aldığı iddia edilen akrabasının ise Beşşar Esed'in kardeşi Mahir Esed'e yakın bir kişi olduğunu ifade etti.

Abdullah, akrabasıyla görüşmesi ya da aracılarla konuyu çözmek istemesinin ise "devlet düşmanıyla işbirliği" yaptıkları için tehdit edilmeleri nedeniyle sonuçsuz kaldığını kaydetti.

İman isimli bir kadın ise Suriye'yi terk etmeden önce evini bir memura kiraladığını ve şimdi memurun bu evi satın almış gözüktüğünü ifade etti.

Bu satışla ilgili resmi belgelerin de bulunduğunu kaydeden İman, "Evi geri alabileceğimize dair umudum yok. Sorumluluk bozuk yargı sistemi ve bizim hazır bulunmadığımız bir yerde satışı gerçekleştiren konsolosluk yetkililerinde." diye konuştu.

Mahir Esed ve 4. Tümen suçlanıyor

Evini kaybeden Suriyeliler ve avukat Hoshan, sahipleri yerinden edilmiş evlere el konmasıyla ilgili ise Mahir Esed ve ona bağlı 4. Tümeni suçluyor.

Hoshan, Esed ve 4. Tümen'in hakimlerle ve avukatlarla ilişkisi olduğunu, onları görevlendirebildiğini ve çetelerle işbirliği içinde olduğunu iddia etti.

Evini kaybeden işadamı Abu Hassan ise sürekli olarak rüşvet talep edildiğini belirterek, "4. Tümen'deki bir yetkili istediğini yapabilir çünkü güçlü bir grubun içinde her türlü güce sahip. Eğer birisi 4. Tümen'deyse her türlü otoriteye sahiptir." dedi.

SIRAJ ve The Day After'a göre evler Suriyeliler için önemli bir güvence sunarken evlerin el değiştirmesi geri dönüşün önünde büyük bir engel teşkil ediyor.