Suriye meselesi için Moskova'ya üçlü heyet

Suriye meselesinin konuşulması için karşılıklı bir heyet oluşturulmasının kararlaştırıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan," istihbarat, asker ve diplomattan oluşan üçlü heyetimiz Moskova'ya gidecek. Moskova'dan sonraki hamlenin boyutu, çerçevesi çizilecek olan duruma bakarak oluşturulacak" dedi.

ALİ ADAKOĞLU/ST. PETERSBURG

Aylar sonra Rusya Federasyonu'na bir ziyareti gerçekleştirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ziyareti aslında G20 çercevesinde planlıyorduk ama malum hem bölgedeki gelişmeler, hem de turizm de dahil olmak üzere aramızdaki ikili ilişkileri biraz daha hızlandırma arzusu görüşmemizin daha önce gerçekleşmesini sağladı. Yoğun ve verimli bir görüşme oldu. Öncelikle, ilişkilerimiz 24 Kasım'dan önceki süreçte nasılsa, şimdi bu ilişkilerimizi çok daha öte bir noktaya taşıma arzusundayız. Görüşmemizde Suriye üzerinde detaylı bir şekilde durduk" ifadelerini kullandı.

Ziyaretin ana gündem maddelerinden birinin Suriye olduğunu bildiren Erdoğan, "Şu anda Suriye'de özellikle Halep'te ciddi sıkıntılar söz konusu. Halep'in yerlisi orada bir mücadele veriyor. Biz kendileri ile özellikle konuştuk. Bir de Kuzey Suriye'deki bazı gelişmeler var. Üçlü heyet gönderelim, heyetin içinde istihbarat, asker, diplomat olsun ve hemen yoğun bir çalışma yapsınlar dedik. Şimdi biz heyetimizi hemen göndereceğiz, karşılıklı oturup bir görüşme yapacaklar. Ona göre de inşallah Suriye ile ilgili sürecin altyapı hazırlıklarını bu arkadaşlarımız belli bir noktaya getirmiş olacaklar" dedi.

-Suriye konusunda heyetler oluşturacak dediniz. Burada Türkiye-Rusya yakınlaşması iki ülkenin Suriye'deki pozisyonunda bir değişikliğe yok açar mı?

Suriye ile ilgili konuda tabii biz samimi niyetle adımımızı attık, konuşmamızı görüşmemizi uzun uzadıya yaptık. Dediğim gibi bu konuların görüşülmesi için karşılıklı bir heyet oluşturulması kararlaştırıldı. Heyetimiz hemen Moskova'ya giderek görüşme yapılacak. Moskova'dan sonra ikinci bir hamle olacak, bu hamlenin boyutu orada çerçevesi çizilecek olan duruma bakarak oluşturulacak. Bu meselede biliyorsunuz bir Cenevre süreci vardı, ama ondan pek bir şey çıkmadı, bundan sonra ne çıkar o da çok belli değil. Ama şu var ki Türkiye olarak bizler, Suriye meselesi nedeniyle mağduriyeti olan bir ülkeyiz. Çünkü 950 kilometre bizim sınırımız var. Bu sınır bize sorumluluk yüklediği gibi bir de tehdit oluşturuyor. Şimdi açık net konuşmak lazım, Kuzey Suriye'de belli bir yapılanmanın endişesini taşıyoruz. Bu açıdan atılacak adımlar önemli. Tabii burayı dünyadaki gelişmelerden bağımsız olarak göremeyiz. ABD'deki seçime varıncaya kadar bu işte alakası var. Bunlar çok önemli. Dolayısıyla Moskova'da heyetlerimizin yapacakları çalışma çok önemli. Bu bizim çalışmalarımız için de bir alt yapı oluşturacaktır.

- Suriye konusunda heyetler oluşturacak dediniz. Burada Türkiye-Rusya yakınlaşması iki ülkenin Suriye'deki pozisyonunda bir değişikliğe yok açar mı?

- Suriye ile ilgili konuda tabii biz samimi niyetle adımımızı attık, konuşmamızı görüşmemizi uzun uzadıya baş başa yaptık Sayın Putin ile. Dediğim gibi bu konuların görüşülmesi için karşılıklı bir heyet oluşturulması kararlaştırıldı. Heyetimiz hemen Moskova'ya gidecek, Perşembe günü de görüşme yapılacak. Moskova'dan sonra ikinci bir hamle olacak, bu hamlenin boyutu orada çerçevesi çizilecek olan duruma bakarak oluşturulacak. Bu meselede biliyorsunuz bir Cenevre süreci vardı, ama ondan pek bir şey çıkmadı, bundan sonra ne çıkar o da çok belli değil. Ama şu var ki Türkiye olarak bizler, Suriye meselesi nedeniyle mağduriyeti olan bir ülkeyiz. Çünkü 950 kilometre bizim sınırımız var. Bu sınır bize sorumluluk yüklediği gibi bir de tehdit oluşturuyor. Şimdi açık net konuşmak lazım, Kuzey Suriye'de belli bir yapılanmanın endişesini taşıyoruz. Bu açıdan atılacak adımlar önemli. Tabii burayı dünyadaki gelişmelerden bağımsız olarak göremeyiz. ABD'deki seçime varıncaya kadar bu işte alakası var. Bunlar çok önemli. Dolayısıyla Moskova'da heyetlerimizin yapacakları çalışma çok önemli. Bu bizim çalışmalarımız için de bir alt yapı oluşturacaktır.

BEKLEDİĞİMİZ TEPKİ GELMEDİ

- Önemli olan, nasıl algılanacağı değil, ziyaretin verimli geçmiş olmasıdır. Ama 15 Temmuz darbe girişimi karşısında Avrupa'dan beklediğimiz düzeyde bir tepki alamadığımızı da bu vesileyle tekrar hatırlatmış olayım.Biz bu devlet başkanlarının, bizzat çıkıp gelmelerini beklerdik. Cuma günü Sayın Nazarbayev geldi. Paris'te Charlie Hebdo olayının ardından, Belçika'daki olayın ardından nasıl tepki verildiğini biliyorsunuz. 15 Temmuz'daki darbe girişimi karşısında da başta Avrupa olmak üzere Batılı liderlerin, Türkiye'yle dayanışmalarını çok daha net bir şekilde fiilen de ortaya koymalarını beklerdik. Putin isedarbe ile ilgili ertesi gün hemen aradı. Darbe ile ilgili değerlendirmesinde ve anında buna karşı tepkilerini koyduklarını ifade etti. "Bu konu ile ilgili olarak, böyle bir şeyi tasvip etmemiz kesinlikle mümkün değildi. Nedir nasıl oldu, bunları sormadan, hemen sizi aramak durumundaydık. Çünkü öyle veya böyle, aramızdaki dostluğumuz bunu gerektirirdi. Biz de bunun gereğini bunu yaptık" dedi.

Düşüren uçağın pilotların FETÖ'yle bağlantılı oldukları yönünde iddialar da var. Uçak meselesini görüştünüz mü ?

15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında, içeri alınanlar arasında malum o pilotlardan da var. Şimdi bu pilotlarla ilgili olarak bizim bir değerlendirmeye girmemiz doğru olmaz. Konu yargı sürecindedir. Yargı bu konuyla ilgili ne bir karar verecek veya ne gibi ipuçları yakalayacak onu bilemem. Bunun yanı sıra bir de, düşen uçağın pilotunun Suriye tarafında öldürülmesi hadisesi var. Bunları da açık ve net olarak kendileriyle konuştuk. Ancak birinci uçak hava sahası ihlali yaptı ama ikincisi hava sahası ihlali yapmadı diyorlar. İkinci uçağın, Suriye hava sahasında vurulduğunu iddia ediyorlar. Bununla ilgili olarak da kendilerine bizdeki tüm radar görüntülerini göndereceğiz.

Bu ziyaretin yurt dışında ve Türkiye'de ne gibi yansımaları olacak?

Elbette olumlu yansımaları olacak.. Sadece seyahatten dolayı dolar hemen üçün altına düştü. Biz bugün bir şey konuştuk, dedik ki yani alışverişleri Ruble ile ve Türk lirası ile yaparsak daha da yararlı olur. Öyle bir durumda mesela dolar daha da düşer. Döviz baskısından, kur baskısından kurtulmuş oluruz. Hem Rusya kazanacak, hem biz kazanacağız. Onun için bu çok önemli.

Gündemde olan bir istihbarat yapılandırmasıyla ilgili KHK konusu daha var. Bununla ilgili çalışmalarla ilgili olarak bize bilgi verebilir misiniz?

- Bu konuyla ilgili MİT bir çalışma yaptı. Şimdi jandarma ve emniyet istihbarat malum, artık bunlar İçişleri Bakanlığı'na bağlandığı için bunlarla ilgili olarak da yeni bir düzenlemeye gidiliyor. Ama dış istihbaratın iç istihbaratla hiç bir bağlantısı yoktur denilemez. İçeriden başlayıp dışarıda kovalarsın, dışarından alıp içeride takip edersin. İstihbarat zafiyetinden söz ederken, sıfır yanlışla çalışan bir istihbarat örgütü zaten yoktur. Onun için buradaki hatadan ders alarak, ders çıkararak, nerede hatalar yaptık, ne gibi eksiklerimiz var diye düşünmeliyiz.

Hazır dokunulmazlıklar da kalkmışken, bugüne keder kendini maskelemiş kişilerin olabileceğiyle ilgili herhangi bir operasyon gündemde olacak mı?

Adımlarımızı gecikmeden atmamız lazım. Tabii 15 Temmuz süreci de, atılması gereken adımları geciktirmiş olabilir. Yoğun bir mesai var şu an yargıda. Nedereyse 24 saat çalışır hale geldiler. Temennim odur ki, dokunulmazlıklar ilgili gereken neyse yapılır. FETÖ'ye bulaşmış olan siyasilerle ilgili meseleye gelince. Yargı elbette o konuda da gereğini yapar.

Yenikapı ruhunun devamı için Cumhurbaşkanı'nın tavrı belirleyici olacaktır gibi bir anlayış var, buna katılıyor musunuz?

Halkın kahir ekseriyeti öyle görse de, siyasi kadrolar pek de öyle görmüyor. Yenikapı olayı farklı bir konsept olarak gelişti. Hakikaten şehitlerimizin ruhu orada bizlerin bir araya gelmesini sağladı. Bambaşka bir ruh o. Gazilerimiz oraya geldi. Gazilerimizle orada görüştük. Temennim o dur ki dedikleriniz, aynıyla tecelli etsin, bu ruh muhafaza edilsin. Yenikapı birliğimiz beraberliğimiz için elhamdülillah yepyeni bir kapı oldu. Temenni edelim ki Amerika Yenikapı'da o gün biraraya gelen milyonlarca kişinin haykırışını duyar.

MALUM ZAT-I BEKLİYORUZ!

ABD'nin Türk halkının haykırışını duymasını ve bu zat-ı bir an önce Türkiye'ye teslim etmesini bekliyoruz. Kendilerine iadeyle ilgili dosyalar da gönderildi. '85 koliyi okumak kolay olmadı' gibi bir bahane ileri sürmezler inşallah. Yenikapı'yı okurken şöyle okudum. Bırakın dünyayı, o meydana gelen insanların çok ciddi bir kısmı bile aslında bu FETO denilen kişinin ne olduğunu, belki de o miting günü anladılar. Çünkü orada bir zamanlar FETO'nun düzenlediği organizasyonlarında yer almış kişiler de vardı. "Bize bu adamın gerçek yüzünü gösterdiniz" diye teşekkür ediyorlar şimdi.

Yenikapı'da HDP ayağı eksikti eleştirilerine ne cevap veriyorsunuz?

Darbeyi yapanlarla ile teröristleri birbirinden ayırmıyorum. Benim için darbeci neyse teröristte odur. Ve şu andaki teröristler darbecilerle omuz omuza iş birliği halinde çalışıyorlar. Nitekim kaçanların bazılarının Kandil'e gittikleri söyleniyor. Bahsettiğiniz partinin neyin uzantısı olduğu da malum. Benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktükten sonra 53 kardeşim öldürülecek. Bunun hesabını biz onların ailelerine veremeyiz. Yasin Börü'nün annesi aynen bana şunu söyledi: "Yasin'im katili de affedilecek mi?" dedi. Ne yaparım onun karşısında? Bize düşen siyasi olarak adaletin tesisidir. Hukukun işletilmesidir.

Hukuk çerçevesinde, kararlı bir şekilde bu olayın üstüne gidiyor. 240 şehit var burada sıradan bir olay değil. 2 bin 195 şu anda gazimiz, yaralımız var. Geçenlerde bir televizyon programında da söyledim. İtalyan parlamentosu bombalansa acaba ne yapardı İtalya? Alman parlamentosu bombalansa ne yaparlar? Türkiye'de parlamento bombalandı. Avrupalı yetkililerin buraya gelerek dayanışma içinde olduklarını göstermelerini, olanları bizzat görmelerini beklerdik. Sadece İngiltere'nin AB Bakanı, bir de Avrupa Konseyi'nin genel sekreteri geldi.

Tek tipçilikten çıkalım

Gerek İlker Paşa'nın gerek Edip Paşa'nın askeri liselerin kapatılmasını doğru bulmadıklarına dair yaptıkları açıklamayı doğru bulmuyorum. Kusura bakmasınlar da şu anda bu darbeyi yapanlar kimler? Askeri liselerden gelenler değil mi? Biraz gerçekçi olalım. Hulusi Paşa düz lise mezunu. Necdet Özel Paşa düz liseden geldi. Demek ki oluyormuş. Bırakalım da açalım önünü şöyle. Tek tipçilikten bir çıkalım. Gelecek, performansına göre gelecek. İmtihan kazanan devam edecek, kazanamayan yerinde devam edecek.

Etüt merkezleri süratle kapatılmalı

Bunlar eğitimi sadece kendileri için finans kaynağı olarak görüyorlar. ABD'de Charter School'lardan yıllık gelirleri bunların asgari 250 ila 300 milyon dolar. Türkiye'de bunların çıldırdığı nokta neresi oldu? Dershanelerin kapatılması. Çünkü bunlar 1 milyarla 2 milyar arasında bir defa parayı buradan kazanıyorlar. Bunu başbakanlığımın ikinci üçüncü senesinde arkadaşlarıma söyledim. Ama dinletemedik. Nabi hocanın döneminde bıçağı vurduk. Grev yaptılar, sokaklara döküldüler. Yalnız böyle bir şey daha var. Geçen İsmet Bey'e söyledim. Bunlar kurs, etüt merkezi yapıyorlar. Etüt merkezlerini de süratle kapatmamız lazım dedim. Çünkü bu yarın aynen dershanenin gördüğü işi görecek. Yurt dışı boyutuyla mücadele çerçevesinde, güvendiğimiz sivil toplum kuruşlarını Afrika'ya yayılmamız lazım.