Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Ahmet Taşgetiren, bir programa katılmak için geldiği Elazığ'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, temelinde kardeşlik olan ülkenin, doğusu ve batısı, Türk'ü ve Kürdü arasında kopmaz bir bağ olduğunu, çözüm sürecinin kardeşlikleri yeniden dirilttiğini söyledi.
Süreçle ilgili yanlış gördükleri noktaları da dile getirdiklerini kaydeden Taşgetiren, "Şu andaki yürüyüşün doğru bir yürüyüş olduğunu ve bunun meyvelerini vermeye başladığını görüyoruz. Ölümlerin olmaması ve anaların yüreğinin susması, en büyük meyvelerdendir. Onun için 'keşke bu süreç 6 ay önce, 10 yıl önce olsaydı' diyen ana yüreklerini de duymak lazım. Onlar bizi sanıyorum ki doğru yola getirir" ifadesini kullandı.
Şehit aileleriyle yaptığı görüşmeleri hiçbir zaman unutamadığını belirten Taşgetiren, annelerin gözyaşlarının, babaların yüreklerindeki kıvranmanın içlerine yazıldığını söyledi. Herkesin bunu görmesi ve çözüm süreciyle ilgili kararını ondan sonra vermesi gerektiğini vurgulayan Taşgetiren, "Bizim bundan sonra dağlarda, ovalarda ve memleketin herhangi bir yerinde kaybedecek genç evladımız olmamalı" diye konuştu.
Sürecin ekonomiye yansımaları
Sürecin ekonomiye yansımasının iyi olacağını belirten Taşgetiren, "Ülkenin doğusu ve güneydoğusu terör yüzünden bir anlamda ekonomik açıdan atıl konumdaydı. Bölge insanı, bölgede çalışamıyordu, yatırım yapamıyordu, iş makineleri yakılıyordu. Şimdi bölgeye ilgi arttı. Bölgenin birtakım zenginlikleri, ülke gündemine daha etkin biçimde katılmaya başlayacak, işsizlik ortadan kalkacak. Terörün bütün ekonomik, sosyal ve kültürel zeminleri ortadan kalkacak. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki o atıl kapasitenin de ülkenin genel ekonomisine katılmasıyla Türkiye çok daha büyük sıçrama yapacak diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Reyhanlı saldırısına değinen Taşgetiren, Suriye'nin Türkiye ile hesaplaşma içine girdiğini, insanlara çektirdiği azabı bir anlamda Türkiye'ye yansıtarak sürdürmeyi düşündüğünü savundu.
Taşgetiren, şunları söyledi:
"Suriye'de Esed yönetimini destekleyen dış güçler var. Onların da Türkiye'yi istikrarsızlığa düşürmek, mezhep farklılıklarını kaşımak ve toplumsal ilişkileri tahrip etmek gibi birtakım hesapları olabilir. O silahlı eylem, yürütülen propaganda boyutuyla da öyle bir amaca hizmet ediyor görünüyor. Onlara karşı da dikkatli olmak lazım."