HABER: ÖZLEM DOĞAN
Koronavirüsle mücadele sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 8 maddelik tedbir paketini açıkladı. Bu kararlarda en çok dikkat çekenler; şehirlerarası seyahatler valilik iznine bağlanacak. Kamuda olduğu gibi özel sektörde de minimum personelle ve esnek çalışma yöntemine geçilecek. Tüm toplu taşıma araçlarında seyrek oturma kuralı uygulanacak. Piknik alanı, ören yeri, sahil kenarları gibi kamuya açık alanlarda toplu şekilde bulunmak yasaklanacak. Yurtdışı uçuşların tamamı sona erdirilecek. Koronavirüsün yayılmaması için devlet tarafından alınan tedbirlerin yanı sıra vatandaşa da büyük sorumluluk düşüyor. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mikrobiyolog Dr. İpek Ada vatandaşın dikkat etmesi gerektiği hususları Milat’a anlattı.
1 kişi birçok kişiyi enfekte edebilir
Koronavirüsle mücadelede sosyal izolasyonun önemine dikkat çeken Dr. İpek Ada, “Öncelikle kişisel temas, el hijyeni, enfekte bireylerle temasta korunma, toplu ortamlarda bulunmama ve güvenli mesafe çok önemli” dedi. Bazı işverenlerin kalabalık ortamlarda işçilerini çalıştırmaya devam ettiğini vurgulayan Ada, “Bu da 100 kişilik bir iş ortamında 1 kişinin enfekte olması, temas ettiği ya da aynı ortamda bulunan diğer çalışanları da enfekte etmesi anlamına gelmektedir” diye konuştu.
Gençler süperenfekte riski taşıyor
Süperenfekte bireylerin salgını yayma konusunda en büyük tehlike olduğunu ifade eden Ada sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler taşıyıcı olmaları konusunda yüksek riske sahipler, fakat ne yazık ki ‘gencim, güçlüyüm bana bir şey olmaz’ düşüncesi ile birlikte çevrelerini de risk altında bırakmaktadırlar. Taşıyıcı bireylerde bu enfeksiyon asemptomatik (hastalık belirtisi göstermeden) ya da çok hafif seyirli gerçekleşebilmesine karşın taşıyıcı bireyler bağışıklık sistemi düşük, kronik hastalığı bulunan, yaşı ilerlemiş bireylere enfeksiyonu hızlı bir şekilde bulaştırdıklarından gençlerin de bu noktada çok dikkat etmesi gerekiyor.”
Sadece ev değil, bina temizliği de önemli
14 günlük kuluçka süresini beklerken evde yapılması gerekenlere de değinen Ada gerekli önlemleri şöyle sıraladı: “Kendimizi, diğer aile bireylerinden izole etmeli, yurtdışı seyahat ilişkili olan ya da enfekte olduğu düşünülen bireylerin yanına maske ve eldivenle girilmeli, odalar sık sık havalandırılmalı, kişisel eşyaların kullanımından kaçınmalıyız. Dışarısı ile temas halini kesmiş fakat evde yaşayan aile bireylerinden biri halen çalışıyorsa, toplu taşıma kullanıyorsa, kalabalık ortamda
bulunuyorsa ya da binada bulunan enfekte bireylerin bina içindeki asansör, merdiven trabzanları gibi temasla enfeksiyonu bulaştırdığı yerlere dokunduysa dışarısı ile temas halinde olmayan bireyde de düşük oranda da olsa enfeksiyon kapma riski mevcut.”
Bağışıklık güçlendirici gıdalar riski sıfırlamaz
Salgınla mücadele sürecinde bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için mümkün olduğunca stresten uzak durulması gerektiğinin altını çizen Ada, uyku düzenine dikkat etmesi, diyetten kaçınılması ve beslenme düzenine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Ada, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bal, pekmez, zencefil, bitki çayları, C vitamini içeren portakal, limon benzeri gıdalar ile zerdeçal, pancar, turp tüketilebilir. Fakat yanlış anlaşılan noktalardan biri de, insanların bu gıdaları tüketince ‘koronavirüse yakalanmam, korunmama gerek yok’ şeklinde algı oluşmasıdır. Bu belirtilen gıdalar koronavirüsü önlememekte sadece vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek diğer hastalıklara yakalanmasını azaltabilmekte ve vücudun savaşçı hücrelerini aktif hale getirmektedir.