1951 yılında kaleme alınan bir mektupla Süleyman Şah Türbesi'nin CHP dönemindeki içler acısı hali gözler önüne serildi.
Yasemin Asan'ın haberi
Şah Fırat operasyonunu Esed'in milletvekili gibi eleştiren CHP'nin, tek parti döneminde Süleyman Şah Saygı Türbesi'ne ne kadar sahip çıktığını, DP Konya Milletvekili Saffet Güral'ın Başbakan Adnan Menderes'e yazdığı mektup tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Türbe'nin Caber Kalesi'nde olduğu dönemde Suriye'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından 1951 yılında Başbakan Adnan Menderes'e bir mektup yazan Konya Milletvekili Saffet Güral, türbenin yanındaki karakolda görev yapan askerlerin perişan halini gözler önüne serdi. (Adnan Menderes'li Demokrat Parti 27 yıllık tek parti dönemini sona erdirerek 14 Mayıs 1950'de iktidar olmuştu)
TECRİT EDİLMİŞLER
Güral, mektubunda, türbede nöbet tutan askerlerin Suriye yönetimi tarafından tecrit edildiğini ve askerlerin su ihtiyacını karşılamak için hayvanların çekmesi gereken arabayı çektiklerini yazdı. Askerlere sadece su için izin verildiği, Türk dostu bir Arap tarafından ara sıra arabaya koşmaları için at verildiği belirtilen mektupta, "Suriye hükümeti erlerimizi hariçle temas ettirmemek üzere tel örgü yanına bir çadır dikerek iki nöbetçi ikame etmiştir. Tecrit edilen askerler iki ay müddetle et ve sebzeden mahrum, dinlendirilmiş nehir suyu ile yaşamaktadırlar" deniliyor .
UTANÇ VERİCİ VAZİYET
Mektubunda sorunların giderilmesi için önerilerde bulunan Güral, yapılacakları sıraladıktan sonra, "Bu ecdat makberesini utandırıcı vaziyetten kurtaracaktır, kanaatindeyim" ifadesini kullanıyor. Bu mektup üzerine harekete geçen Demokrat Parti hükümeti Genelkurmay'a bir yazı yazarak, türbenin durumunu öğreniyor. Gelen cevap üzerine harekete geçilerek, türbenin ihtiyaçları karşılanıyor.
İŞTE O MEKTUP
Başbakanlık Devlet Arşivlerinde bulunan mektupta şu ifadeler yer alıyor:
- Vaktiyle yaptırılan karakol binası tamire muhtaç vaziyettedir.
- Eskimiş Türk bayrağı dalgalanmaktadır.
- Bir rütbeli asker maiyetindeki 10 kişilik nöbetçi jandarma erleri, sularını bir saka arabası ile Fırat nehrinden kendileri çekerek getirmektedir. Civardaki
Türk dostu bir Arap köylüsü ara sıra arabaya koşmaları için atını vermektedir.
- Ne rütbeli asker, ne erler ve ne de 60 lira ücretli yarı meczup türbedar, kimi ve nereyi bekledikleri bilmemektedirler.
- Suriye Hükümeti erlerimizi hariçle temas ettirmemek üzere tel örgü yanına bir çadır dikerek iki nöbetçi ikame etmiştir. Erler yalnız su almak üzere Fırat Nehrine kadar gidebilmektedirler.
- Tecrit edilen efrad iki ay müddetle et ve sebzeden mahrum, dinlendirilmiş nehir suyu ile yaşamaktadırlar.
Bayrağı dikecek bir iplik bile yok
Konya Milletvekili Saffet Güral'ın yazdığı mektuptan sonra Başbakanlık harekete geçiyor. Başbakanlık Genelkurmay Başkanlığı'ndan Caber Kalesi'nin son durumunu öğrenmek için yazı yazıyor. Genelkurmayın Başbakanlığa gönderdiği yazıda son durum şöyle anlatılıyor:
- Suriye yasak bölgesi içindedir.
- Türbe içinde bir halı, iki adet sanduka örtüsü vardır. ( Gerekli mefruşat istenmektedir)
- Karakol binasının durumu: Binanın içi ve dışı banadanaya muhtaçtır.
- Binanın alt katındaki modern banyo tesisatı sussuzluk yüzünden harap olmuş, çalışmamaktadır.
- Binanın su tesisatı bozulmuştur. Erler suyu bir kilometre mesafede Fırat'ta araba ile hayvansız olarak taşımaktadırlar. İçme suyu Fırat'tan temin edilmekte.
- Su ihtiyacı için Fırat'ta motor ve bir kilometrelik mesafeye boru döşenmesi teklif edilmektedir.
- Mutfak berbattır. Erler dışarıda kerpiçten çirkin bir mutfak yapmışlardır. Kömür temin edilmemekte ve Urfa'dan odun gönderilmektedir. Mutfak ihtiyacını karşılamak üzere gaz ve gaz ocağı istenmektedir. Kömür temin edilirse seyyar iki gözlü saç soba isteniyor.
- Sağlık işleri düzensizdir. Sıhhat eri yoktur.
- Haberleşme vasıtası hiç yoktur. n Radyo tamir edilmek üzere gitmiş halen gelmemiştir.
- Türbeyi ziyarete gelenlere ikram edilmek üzere Türk sigarası, kahve ve çay istenmektedir.
- Şiddetli rüzgara maruz kalındığından bayrak sık sık yırtılmakta ve dikecek iplik bulunmamaktadır. Yedek 5 bayrak verilmesi lazımdır.
Kaynak : Yeni Şafak