PROF. DR. ALİ ÖZEK (İslamu00ee İlimler Araştırma Vakfı Başkanı)
Bazı Müslümanlar, herhangi bir hesap yapmaksızın, zekat veriyorlar. Bu şekilde yapılan ibadet eksiktir. Eğer zekatla ilgili hesabı Müslüman bizzat kendisi yapamıyorsa, bu işi bilen birisine yaptırması gerekir. Şu husus kesin olarak bilinmelidir ki, Allah'a yaptığı ibadeti doğru yapmayı öğrenme imkanı olduğu halde onu öğrenmeyen ve yanlış yapmaya devam eden kimsenin ibadeti kabul olmaz.
Gerçek mü'min ibadetten zevk alır
Bir Müslüman zekat verecek kadar zengin olup-olmadığını nasıl anlar?
Esasen az-çok bir miktar geliri veya kıyıda-köşede bir miktar parası veya altını, dövizi, ticaret malı cinsinden serveti bulunan kimse, her sene bir defa bütün servetini hesap ederek nisap miktarı mala sahip olup-olmadığını kontrol etmelidir. Hatta gerçek mü'min, bir an önce zekat ibadetini eda eden bir kul olmayı can u gönülden istemelidir.
Allah'ı seven O'nun emirlerini yapar
Bu hususta önemli olan zekat vermektir. Verilen zekatın az veya çok olması hiç de önemli değildir. Zira, serveti çoksa zekatı da çok olur. Esas mesele, üzerine farz-ı 'ayn olan zekatı vermek suretiyle Müslüman'ın Allah'a kulluğunu ve şükrünü yerine getirmesidir. "u00c2şıka Bağdat yakındır" demişler. Bilhassa dinde, sevgi esastır. Allah'ı seven O'nun emirlerini de severek yapar.
Müslüman, büyük bir imtihan vermektedir
"Mal canın yongasıdır". Zekat verecek kadar zengin olan bir Müslüman, büyük bir imtihan vermektedir. Rasu00fblüllah Efendimiz, zekatını tam olarak veren Müslüman'a dua etmiştir. Kanaatimce malu00ee ibadetlerin en zoru, dolayısıyla en faziletlisi zekattır.
Diğer yönden zekat, toplumda sosyal dengeyi sağlar. Zenginlerin fakir hakkı olan zekatı verdiklerini fakirin görmesi, servet ve zengin düşmanlığını azaltır. Zenginlerin çok önemli olan bu hususu da dikkate almaları gerekir. Cemaat ruhu, millu00ee duygu, yardım sever düşünce, başkasına faydalı olma, acıları paylaşma, tasada-kıvançta beraber olma gibi hasletler insanların millet ve devlet olarak yaşamalarını sağlar.
Zekat hesabı ne zaman yapılmalı?
Zekat seneye bağlı ve senede bir defa eda edilen dinu00ee bir vecibe(ibadet)dir. Sene deyince de iki ayrı sistemle karşılaşıyoruz:
l. Hicru00ee Takvim: Ayın doğuşu ve batışına göre hesaplanan ve 355 günden ibaret olan kameru00ee-hicru00ee senesinin başlangıcı, Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği tarihtir. İlk defa Hz. Ömer radiyallahu anh zamanında hicru00ee takvim kullanılmaya başlanmıştır. Bu seneyi meydana getiren aylara kameru00ee ya da Arabu00ee aylar; bu takvime de hicru00ee-kameru00ee takvim denir. Ramazan orucu, Ramazan ve Kurban Bayramları, hacc farizası bu takvim hesabıyla yapılır.
2. Miladu00ee Takvim: Hz. İsa'nın doğumu ile başlar. Buna şemsu00ee-miladu00ee takvim de denir. Bu takvim, güneşin doğuş ve batışına göre hesaplanır. Şemsu00ee sene 365 gündür. Namazlar bu takvime yani güneşin doğuş ve batışına göre eda edilir.
Ziraat mahsullerinin zekatı
Ziraat ürünlerinin zekatı ile hayvanların zekatı, şemsu00ee-miladu00ee takvim hesabına göre verilir. Zira bu iki sınıf servetin zekatı, senenin muayyen mevsiminde, hasat zamanında alınır-verilir. Zekatı verilecek malın cinsine göre zekat verme zamanı, ayı değişik olabilir; ama, sene olarak değişmez. Çünkü zekat, bir maldan senede bir defa alınır ve ziraat mahsulleri ile hayvanlarda bu sene, şemsu00ee-miladu00ee senedir; başka türlü olması da düşünülemez.
Ziraat mahsullerinin zekatı her ürünün hasat zamanında ve yüzde 10 hesabıyla verilir. Toprak devletin olduğu için zekat payı yüksektir.
Tarım ürünlerinde verilen zekat miktarı yüzde 10 olarak belirlenmiştir. Bunun sebebi eskiden araziler devletin idi. Mesela yağmur ile veya tabii akarsularla sulanan araziler yüzde on (öşür), insan ve makine gücüyle elde edilen sularla sulanan ve gübrelenen arazilerde yüzde beş (yüzde 5) zekat verilir. Bu günün şartları dikkate alındığında tarım girdilerinin fazla olması sebebiyle onların zekatının da yüzde 2,5 olarak verilmesi daha uygun olacaktır.
Mesela: Buğday, arpa gibi mahsullerin zekatı Türkiye'de, her sene Ağustos-Eylül aylarında; mısır, elma ve ceviz gibi mahsullerinki ise Ekim-Kasım aylarında verilir. Zira, bu mahsullerin hasadının, toplanmasının senenin belirli ve değişmeyen bir mevsiminde yapılması sebebiyle zekatı da o mevsimde yani mahsulün toplandığı zamanda verilir. Hayvanlarda da durum aynıdır. Yani senede bir defa ve muayyen bir mevsimde verilir.