Haber: Gülden AĞ
Sudan’da Ömer el-Beşir iktidarının askeri darbe ile devrilmesine karşı sokağa dökülen Sudanlılar, protestolarına devam ediyor. İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) Afrika Uzmanı Serhat Orakçı, Sudan’daki darbenin Arap Baharı bağlamında değerlendirildiğini ve bundan dolayı meselenin doğru anlaşılamayacağına dikkat çekti. Afrika uzmanı Orakçı, “Sudan her ne kadar Arap coğrafyasında yer alsa da Afrika’ya bakan bir yüzü var. Sudan’ın önemli bir bölümü kendini Arap olarak görmüyor” dedi.
Çok seslilik etkin olacak
Sudan'ın Afrika'ya bakışında da birtakım eksikliklerin olduğunu kaydeden Orakçı, “Afrika ülkeleri her ne kadar demokrasiyi arzu etseler de yasal anlamda sosyo-kültürel yapıları çok partili demokrasiye müsait olmadığı anlaşılmıştır. Çünkü çok fazla etnik parça var. Çok fazla etnik parçalar çok sesliliği getirecek ama ülkeye karar alma mekanizmasında istikrarsızlık olarak geri dönecek” diye konuştu.
Darbeye karşı sokağa inen Sudanlılara yönelik baskıya dikkat çeken Orakçı, halkı bastırmak için çok öğretmen, doktor gibi orta sınıfı temsil eden kişiler hayatını kaybettiğini, işkence altında öldüğünü ifade etti.
5 yıl bocalama dönemi
Sudan’daki siyasi belirsizliğin gelecek günlerde şekilleneceğini kaydeden Orakçı, “Sudan’da önümüzdeki 5 yılın bir bocalama dönemi olacağı ve tekrar çok partili ve tek partili tartışmaların yine yaşanacağını öngörebiliyoruz. O yüzden Sudan’ı okurken bu sarkaçlara dikkat etmek lazım” açıklamalarında bulundu.
Sevakin’i kaybetmedik
Orakçı, Sudan’daki darbenin ardından Türkiye’nin Sevakin adasında kuracağı askeri üssün durumu hakkında çıkan spekülasyonlara itibar edilmemesinin altını çizdi. Orakçı, “Ordu içinde Suud ve BAE etkisi olsa da halk bu ülkelere tepkili, açtıkları pankartlarda dahi yaptıkları yardımları bile istemediklerini dile getiriyor. O yüzden Sawakin’i kaybettik ve diye endişelenmeye gerek yok, Sudan halkı Türkiye’yi sever” sözlerine yer verdi.