Dagalu, sosyal medya hesabından, Bin Ferhan ile bir telefon görüşmesi yaptığını aktararak, "Halkımızın acılarını hafifletmek amacıyla insani yardımın ulaştırılmasını kolaylaştırmak için çalışmaya devam edeceğimize dair güvence verdim ve (orduyla) dolaylı görüşmelerin devamına ilişkin arabuluculuk tarafından açıklanan ortak bildiriyi memnuniyetle karşıladık." açıklaması yaptı.
Bin Ferhat ile Suudi-ABD arabuluculuğunun gösterdiği çabaların ışığında Sudan'daki genel durumu görüştüğünü bildiren Dagalu şunları kaydetti:
"Ülkedeki son gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk ve ülkemizde istikrarın sağlanması için koordinasyonun ve ortak çabaların yoğunlaştırılmasının önemini vurguladık. Suudi Arabistan liderliğine ve halkına, bu krizin bir sonucu olarak yaşanan insani acıyı hafifletmedeki büyük etkileri nedeniyle ve Sudan'daki kardeşlerine cömert destekleri için teşekkür ediyorum.”
Cidde görüşmeleriSudan'da ordu ile HDK arasındaki çatışmaların durması için Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde taraflar arasında yürütülen görüşmeler sonucunda 11 Mayıs'ta "Cidde Bildirgesi" imzalanmıştı.
ABD ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğunda yürütülen görüşmeler yoluyla imza altına alınan bildirgede, Sudan ordusu ve HDK'nin sivillere zarar verecek herhangi bir saldırıdan uzak duracağı belirtilerek, Sudan halkının çıkarlarının iki taraf için öncelik olduğu vurgulamıştı.
Taraflar, çatışmalara kalıcı bir çözüm bulmak için görüşmeleri devam ettirirken 2 kez ateşkes ilan edilmiş ancak çatışmalar devam etmişti.
ABD ve Suudi Arabistan, 1 Haziran'da, ilan edilen ateşkeslerin ihlallerinin sonucu olarak görüşmelerin askıya alındığını duyurmuştu.
29 Mayıs’ta ilan edilen 5 günlük son ateşkesin ardından taraflar yeni bir ateşkes anlaşması imzalamadı.
Ordu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK’nin, 2 yıl içerisinde tamamen orduya entegre edilmesini istemiş, HDK’nin ise sivil bir hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve tırmanan gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sudan'da devam eden çatışmalar nedeniyle 850 kişinin yaşamını yitirdiğini, 5 bin 500 kişinin ise yaralandığını bildirmişti.