Mahallenin gençlerinden oluşan bir grup gönüllü sahur davulcusu, davul ve tefler eşliğinde "Ey oruçlu, kalk ve sahur yap!" nidalarıyla başlayan ve yüksek sesle söylenen ilahi ve manilerle halkı sahura kaldırıyor.
Bu gelenek, kırsal bölgelerde daha yaygınken şehirler de ise bir grup genç atalarının adetini yaşatmaya çabalıyor. Belirli bir yaşın üzerindekiler ise kendilerini maziye götüren ve çocukluk anılarını canlandıran bu geleneğin ayakta kalabilmesi için davulculara destek oluyor.
Bazı Arap ülkelerinde de asırlardır süregelen bu ramazan ritüelinde mahalledeki gençler de ilahi ve manilere eşlik ediyor. Musahhiratiler, bu işi gönüllü yapsalar da bazı mahalle sakinlerinin ikramlarını geri çevirmiyor.
'Sahur davulculuğu fikri kadim bir gelenek'Genç bir ramazan davulcusu olan Mazin Hüseyin, yaklaşık 15 yıldır bu etkinlikte yer aldığını ifade ederek, "Sahur davulculuğu fikri kadim bir gelenek. Gençler ve çocuklar da bize eşlik ediyor. Biz bu geleneği babalarımız ve atalarımızdan öğrendik. Onlar bize bu bayrağı devrettiler biz de sonraki nesillere teslim edeceğiz." dedi.
Hüseyin, "Sudan'da sahur davulculuğu, telefonlar ve teknoloji devrinden öncesine dayanıyor. Biz de bu gelenek unutulmasın diye çaba gösteriyoruz." şeklinde konuştu.
'Bazı kadınlar evden çıkıp bir şiir ya da ilahi talebinde bulunuyor'Bir diğer sahur davulcusu Rami Abdulkadir ise her gün bir mahalle seçip orada insanları sahura kaldırdıklarını, bir mahalleye gitmediklerinde arayıp neden gelmediklerini sorduklarını söyledi.
Abdulkadir, "Sokağa çıkıp bize soğuk içecek ikram eden, ilahiler ve peygamber methiyeleri okunmasını isteyen ailelerden bu fikir harika bir karşılık buldu. Artık mahallelere yetişemiyoruz. Bazı kadınlar evden çıkıp bir şiir ya da ilahi talebinde bulunuyor. Biz bunu atalarımızdan aldık ve sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.