Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sudan Daimi Temsilcisi Axel Bisschop, BM Cenevre Ofisinde düzenlenen basın toplantısına video konferans yöntemiyle bağlandı.
BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve BM Dünya Gıda Programı'ndan (WFP) yetkililerin de katıldığı toplantıda Bisschop, "Tüm kurumlarla birlikte, yaklaşık 200 bin kişi için bir müdahale planı oluşturduk." dedi.
Bisschop, Sudan'a son iki haftadan az bir zamanda 31 bin kişinin sığındığını, günde 4-5 bin kişinin bu ülkeye giriş yaptığını belirterek, gelecek günlerde bu sayının artacağını öngördüklerini belirtti.
Mevcut duruma göre, Sudan'a gelecek 6 ayda 200 bin Etiyopyalının sığınmasının planlandığını aktaran Bisschop, "Tüm kurumlarla birlikte yaklaşık 20 bin kişi için bir müdahale planı oluşturmuştuk. Şu anda yaklaşık 31 bin kişiye ulaştık ve bu rakamı çoktan aştık. Yeni planlama rakamı yaklaşık 200 bin kişi." ifadelerini kullandı.
Acil ateşkes çağrısı
BMMYK'nın Cenevre'deki merkezindeki sözcülerinden Babar Baloch ise aynı toplantıda yaptığı açıklamada, Tigray bölgesinde acilen geçici bir ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulundu.
Baloch ayrıca sivillerin güvenliği ve geçişi için insani koridorların açılmasına izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Sudanlı yetkililer, dün, Etiyopyalı sığınmacıların sayısının 36 bine ulaştığını duyurmuştu.
Sudan'da halen 1 milyon sığınmacı bulunuyor
Etiyopya’dan gelecek on binlerce sığınmacı göçü, tarihinin en büyük sel felaketi, kabile çatışmaları, ekonomik kriz ve Kovid-19 salgını nedeniyle oldukça zor bir dönemden geçen Sudan’ın yükünü daha da ağırlaştıracağından hükümet uluslararası yardım kuruluşlarına destek çağrısı yapmıştı.
Afrika’daki sığınmacı yükünü en fazla sırtlanan ülkelerden Sudan’da çoğunluğu Güney Sudan’dan olmak üzere 1 milyondan fazla sığınmacı bulunuyor.
Tigray eyaletini yöneten isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi güçleri, 3 Kasım'da ulusal ordu birliklerine saldırmış, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, 4 Kasım'da TPLF'ye karşı askeri harekat kararı aldıklarını duyurmuştu.
Komşusu Eritre ile yaptığı barış antlaşması sonrası Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Ahmed, uluslararası örgütlerin ve bölge ülkelerinin diyalog çağrılarına kulak asmayarak bölgedeki "cunta" silahsızlandırılana, yasal bir yönetim kurulana ve suçlular cezalandırılana kadar operasyonun devam edeceğini belirtmişti.
Seçimleri ertelediği için Addis Ababa hükümetinin gayrimeşru olduğunu ileri süren TPLF, eylülde yerel yönetim seçimlerini yapmış ve kazanmıştı. Seçimlerin ardından Ulusal Meclis, yerel idareyle tüm bağların koparıldığını duyurmuştu.