Eskişehirli 16 yaşındaki Hüseyin Orhan'a yemek yerken yutma güçlüğü çekmeye başladığı 2014 yılından itibaren uygulanan tedavilerden istenilen sonuç alınamadı.
Ailesi, 2-3 aydır içtiği suyu bile yutmakta güçlük çeken oğullarını Eskişehir Şehir Hastanesine getirdi. Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Duygu İskender Mazman tarafından muayene edilen gence "akalazya" tanısı konuldu.
Mazman tarafından 2 gün önce uygulanan 45 dakikalık operasyon sonucu Orhan'a, yemek borusunun balonla genişletilmesi (balon dilatasyonu) tedavisi uygulandı. Operasyon sonrası gıda alımı normale dönen Orhan, kısa sürede sağlığına kavuştu.
Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Sungur ve Dr. Mazman, genci tedavisinin sürdüğü odada ziyaret etti.
Mazman'a teşekkür eden ve çiçek veren Hüseyin Orhan, gazetecilere, rahatsızlığı nedeniyle zor zamanlar geçirdiğini söyledi.
Operasyonun ardından rahatlıkla beslenebildiğini belirten Orhan, "Bir ara hiç yutamıyordum. O kadar zorlanıyordum ki sular burnumdan çıkıyordu ve hiç yutamıyordum. Yemeği suyla yesem bile olmuyordu. Şu anda en çok yemek istediğim şey dürüm. Dürüm hiç yiyemiyordum ama artık yiyebileceğim. Çok mutluyum." dedi.
- Gevşeyemeyen kaslar yemek borusunun mideye çıkışında darlığa yol açıyor
Dr. Mazman ise "akalazya" hastalığının "yemek borusunun mideye yakın tarafındaki kasların gevşeyememesinden dolayı gıdaların mideye geçememesi" olarak tanımlandığını bildirdi.
Hastalık nedeniyle yemek borusunun mideye çıkışında darlık oluştuğunu anlatan Mazman, "Buradaki kasların normalde ahenkli bir yeme, iletme ve kasın gevşemesi şeklindeki çalışma sistemi bozuluyor. Bu sebeple yiyecekler ve içecekler yemek borusuna, mideye iletilemiyor. Tabii çocuk hastalarda biraz büyüme, gelişme geriliği de buna eşlik edebiliyor." diye konuştu.
Mazman, gevşeyemeyen kasın kesilerek tedavi edilebildiğini ancak endoskopik yöntemle balon dilatasyonunun çocuklar için bir seçenek olabildiğini dile getirdi.
Hüseyin Orhan'a bu işlemi uyguladıklarını söyleyen Mazman, "İlk defa dünden bugüne sağlıklı bireyler gibi beslenmeye başladı. Onun böyle iyi olması bizi de çok mutlu etti." dedi.
Baba Mehmet Orhan da oğlunun içtiği suyu bile yutamadığını, sık sık midesinde ekşime ve ağrı şikayetlerinin olduğunu belirtti.
Yakınmalarının yaklaşık 3 aydır iyice arttığını vurgulayan Orhan, şunları kaydetti:
"Evde uzun süre yattı. En sonunda Duygu Hanım'a geldik. Allah razı olsun, teşhisini yaptı ve oğlumuz iyi oldu. Allah'a şükürler olsun. Şu an oğlum 50-52 kilogram civarında. Evde yemek yerken oturduğu yerden ayağa kalkıyor, lokma boğazından geçsin diye geziniyordu. Oradan oraya zıplıyordu, bazen kanepenin üstünden atlıyordu ancak öyle de yutamayınca biz de üzülüyoruz diye başka odaya gidiyordu."