Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 'Bölgede eylemsizlik var diyeceksin, onun dışında her şeyi yapacaksın. Adam gibi sözünde duracaksın, sözünü tutmuyorsan biz gereğini yaparız' dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Sen hem 'eylemsizlik var' diyeceksin, 'karakol basmıyormuş' neymiş, onun dışında her şeyi yapacaksın. Yol keseceksin, adam kaçıracaksın, makine yakacaksın, yatırımı engelleyeceksin, insanları kaçıracaksın, haraç alacaksın, sonra neymiş efendim, 'eylemsizlik' varmış. Bırakın bu kandırmacayı. Temel zemin kamu düzenidir. Burada eğer 'eylemsizlik kararı aldım' diyorsan adam gibi bunu uygulayacaksın, adam gibi sözünde duracaksın, bu ricada bulunmuyoruz. 'Sizden rica ediyoruz, bunlara son verin' demiyoruz. Söz verdiysen, sözünü tutacaksın, tutmuyorsan biz gereğini yaparız, bunu yapma gücüne ve imkanına da sahibiz" dedi.
Akdoğan, AK Parti Etimesgut 5. Olağan İlçe Kongresi'ne katıldı.
Kongrenin hayırlı olması temennisinde bulunan Akdoğan, ilçe teşkilatında bugüne kadar hizmet verenlere teşekkür etti.
Yeni seçilecek teşkilata başarılar dileyen Akdoğan, başarının sırrının ise öncelikli olarak uyumlu olmak ve çok çalışmak olduğu vurgusunu yaptı.
Çözüm sürecine değinen Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bir kandırmacadır gidiyor. İnsanlar, vatan evlatları hayatını kaybediyor. 40 bin insan hayatını kaybetmiş, yüz milyarlarca dolar imkan heba edilmiş. Toplumda herkes birbirine farklı gözle bakmaya başlamış, travmalar oluşmaya başlamış ve 'hiçbir şey yokmuş gibi davranın' diye davranacağız arkadaş" dedi.
"BÖYLE GELDİ BÖYLE GİDER" DEMEDİK
"Çözüm sürecine karşı çıkanlar; ne öneriyorsunuz? 'Şehitler gelmeye devam etsin' bunu öneriyorsunuz. Başka önerdiğiniz bir şey var mı? 'Gidin sağı solu bombalayın.' Peki siz iktidardınız, ne yaptınız? Hangi sınır ötesi harekatı yaptınız, ne kadar gerilettiniz örgütü? AK Parti terörle mücadele adına her ne varsa yaptı. Her yolu denedi, ama başka yöntemleri de devreye aldı. 'Yeter artık, artık Türkiye'ye yakışmıyor bu sorun. 2023 hedeflerine bu şekilde ulaşamayız, bu bir ayak bağı' dedi. İşte bölgedeki çalkantıları görüyorsunuz, bir Türkiye var ayakta olan. İstikrar abidesi olan. Biz ne zaman 'bu sorunu çözelim' desek, birileri bir karanlık el devreye girdi. Reşadiye, Silvan; saldırı oldu, birinde Kobani olayları bahane edildi. Her seferinde başka bir tezgah, başka bir oyun. Birileri bunu engellemeye çalışıyor; Türkiye ne zaman şaha kalksa, dev projeler, dev yatırımlar yapsa çözüm sürecinde neticeye yaklaşsa birileri hemen başka oyunları devreye koydular. Bu oyunu bozmak zorundayız, gencecik fidanlar toprağa düşmesin yeter artık."
Bu sorunlardan kurtulmak için süreci başlattıklarını aktaran Akdoğan, "Bugün tekrar adaya gidiyor, geliyor vesaire" ifadesini kullandı.
Burada iki parametrenin daha ön plana çıkarılması gerektiğinin altını çizen Akdoğan, bunlardan birinin "kamu düzeni ve güvenliği" olduğunu dile getirdi.
Bunun temel zemin olduğunu ve bir şey yapılacaksa bunun üzerine yapılması gerektiğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bu olmadan hiçbir şey olmaz. Bu bölge insanının talebidir. Bölge insanının ihtiyacıdır" dedi.
EYLEMSİZLİK KURALINA UYACAKSIN
"Sen hem 'eylemsizlik var' diyeceksin, 'karakol basmıyormuş' neymiş, onun dışında her şeyi yapacaksın. Yol keseceksin, adam kaçıracaksın, makine yakacaksın, yatırımı engelleyeceksin, insanları kaçıracaksın, haraç alacaksın, sonra neymiş efendim, 'eylemsizlik' varmış. Bırakın bu kandırmacayı. Temel zemin kamu düzenidir. Burada eğer 'eylemsizlik kararı aldım' diyorsan adam gibi bunu uygulayacaksın, adam gibi sözünde duracaksın, bu ricada bulunmuyoruz. 'Sizden rica ediyoruz, bunlara son verin' demiyoruz. Söz verdiysen, sözünü tutacaksın, tutmuyorsan biz gereğini yaparız, bunu yapma gücüne ve imkanına da sahibiz. Sizden yalvarmıyoruz 'bunları yapın' diye. Kamu düzeni ve güvenliği bundan sonra daha fazla tesis edilecektir."
İkinci olarak bölgedeki bütün toplum kesimlerinin sürecin muhatabı olduğunu bildiren Akdoğan, sürecin sadece bir kesimle yürütülen bir süreç olmadığını belirtti.
"Söyleyecek sözü olan kim varsa, irade sahibi kim varsa, bölgedeki herkes ve herkesim bu sürecin muhatabıdır ve paydaşıdır. Herkesin sesini yükseltmesi önem taşıyor" diyen Yalçın Akdoğan, "Bugün bölgede, devlet ve örgüt diye baktığında, devlet neyi temsil ediyor? Devlet hizmeti temsil ediyor, yatırımı temsil ediyor, hak hukuku temsil ediyor, şefkat ve merhameti temsil ediyor" diye konuştu.
HAKSIZLIK YAPAN DEVLET DEĞİL HİZMET EDEN DEVLET VAR
"Haksızlık yapan devlet değil. Hizmet eden, yatırım yapan, hak veren, hukuk tanıyan bir devlet. Şefkatli bir devlet. Öbür tarafta kim var. Zulmeden, baskı yapan, şiddet uygulayan, adam kaçıran ceberut bir örgüt var. Kobani olaylarından sonra yaşanan vandalizm, işte bunu ortaya koydu. İnsanlar bunu fark ettiler. Bu yüzden bölge insanının daha gür bir şekilde sesini çıkarması önem taşıyor. Biz kimseyi tek bir vatandaşımızı, tek bir Kürdü bile kimseye ezdirmeyeceğiz. Bunun için ne gerekiyorsa bunlar yapılacak. Bu şekilde süreç devam edecek. Bu tür süreçler elbette akşamdan sabaha bitmez, zordur, sabır gerektirir ama önemlisi samimiyet, dürüstlük gerektirir. Cesaret ve kararlılık gerektirir, öyle rüzgara göre eğilip bükülmeyeceksin, 'dışarıda şu oldu, Kobani'de bu oldu, Irak'ta bu oldu.' Türkiye dev bir meseleyi çözmeye çalışıyor. Birileri yanlış bir takım hesaplar içine girerek, 'Acaba Türkiye'de şunu yapabilir miyiz? Suriye Irak hazır bu haldeyken.' Açık söylüyorum; Biz vatan topraklarının bir santimetrekaresinde ameliyata izin vermeyiz, müsaade etmeyiz, müsamaha göstermeyiz. Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Bu süreçte toplumun içine sinmeyen, toplumun kabul etmeyeceği, hiçbir adımı AK Parti iktidarı atmaz. Çünkü AK Parti'nin rotasını millet çizer. Biz millete rağmen bu noktalara gelmedik, milletle beraber yol yürüyoruz, bundan sonraki süreci de milletle beraber yürüyeceğiz."