Son günlerde Türkiye'de her geçen gün artan can kayıpları ve yaralanmalara neden olan başıboş köpek sorunu, maalesef sözde hayvansever dernekler tarafından rant kapısına dönüştürülmekte ve giderek büyümektedir. Bu sorun özellikle çocuklar ve kadınlar tarafından en çok mağduriyet yaşanan bir durum olup, çözüm için yeni bir yasal düzenleme beklenmektedir. Ancak dikkat çeken nokta, sözde hayvan derneklerinin saldırgan tavırlar sergilemeleridir.
Mağduriyeti dile getiren avukata dava yağmuruBaşıboş köpek sorununu ve yaşanan mağduriyetleri sosyal medya hesapları ile TV kanallarında dile getiren Avukat Devrim Koçak, sözde hayvan derneklerinin hedefi haline geldi. Dava yağmuruyla yargı üzerinden linç edilmeye çalışılan Avukat Devrim Koçak, mahkemeden hukuk zaferiyle çıktı. Suçlamaların iftira olduğunu tescilleyen İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Mahkemesi, Koçak’ı ifadeye çağırmaya bile gerek duymadı ve soruşturmaya yer olmadığına hükmetti.
'iftiraya maruz kaldım'Konuyla ilgili Haber7’ye açıklamalarda bulunan Avukat Devrim Koçak, bu süreçte yaşadıklarını anlattı.
Mart 2022’de başıboş köpek saldırısına uğrayan 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle etkilendiğini belirten Avukat Koçak, küçük kızın ailesine destek olduğunu ve medyada açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Böyle bir saldırının yaşanmaması ve başka çocukların ölmemesi için yasal düzenleme çağrısında bulunduğunu ifade eden Koçak, sözde hayvan dernekleri tarafından hakaret ve iftiralara maruz kaldığını açıkladı.
'Organize şekilde linç edildim'Mağduriyetleri gündeme getirmesi nedeniyle hedef yapıldığını söyleyen Avukat Devrim Koçak, organize şekilde linç başlatıldığını kaydetti. Yargının linç unsuru olarak kullanılmaya çalışıldığını vurgulayan Koçak, şunları söyledi:
“5199 sayılı Kanun’un insan hakkı ihlallerini engelleyecek ve hayvan refahını temin edip koruyacak şekilde düzenlenmesi için Yasama organını harekete geçirmek üzere birçok sosyal medya paylaşımı ile yazılı ve görsel medyada bazı açıklamalarım olmuştu. Kendini hayvan sever olarak tanımlayan bir takım dernek, federasyon ve sair STK yetkilileri, üyeleri, gönüllüleri tarafından sayısız hakaret, tehdit ve iftiraya uğradım. Sosyal medya linci bir yandan gruplarda dağıtılan şikayet dilekçeleri ile organize bir şekilde hem savcılıklar nezdinde suç duyuruları hem de mesleki bir faaliyetim söz konusu olmamasına rağmen İstanbul Barosu nezdinde hakkımda şikayetler yapıldı.”
'Yargı üzerinden susturmaya çalışanlar cevabını aldı'
Mazlum Melekleri Çevre ve Doğayı Yaşatma Derneği (MAZMEL), Pati Korucuları Hayvanları Koruma Derneği (PAWGUARDS), Sokak Canlıları Çevre ve Doğayı Koruma Sosyal Yardımlaşma Derneği (SOÇED) ve derneklerin vekili olarak dava açan Avukat Kübra Oktay’ın kendisini mahkeme yoluyla susturmaya çalıştığını belirten Avukat Devrim Koçak, davanın sonuçlandığını belirtti.
“Saçma sapan hiç bir hukuki dayanağı ve somut delili olmayan, sosyal medya gönderilerine dayanılarak ben ve benim gibi “Sokakta başıboş köpek olmaz” diyen birçok kişi hakkında silahlı suç örgütü kurma, üye olma gibi suçlar isnat edilen bir dilekçe ile yapılan ihbar bu ay neticelendi.” diyen Koçak, şunları söyledi:
“İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’nun 04.05.2023 tarihli İhbar Dosya No: 2023/3379 ve Karar No: 2023/5787 Soruşturma Yapılmasına Yer Olmadığına dair verilen karara yapılan itiraz İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 02.06.2023 tarihli 2023/3781. D İş sayılı kararıyla reddedilerek kesinleşmiştir.
Ülkemizde insan hakları ve hayvan refahının temin edilerek korunması için başıboş köpek sorununun Devlet tarafından sağlanmasını istemekten başka söylemi olmayan kişileri hiçbir ispatı, delili olmaksızın, silahlı suç örgütü kurmakla, köpek ve hatta insan öldürmekle, işkence etmekle ve daha birçok mesnetsiz iftira ile suçlayan bu STK’lar bağımsız Türk yargısından cevabını almıştır.”
'Beni etkileyen olay Mehra'nın vefatı oldu'“Ülkemizde bir başıboş köpek sorunu olduğu gerçeğiyle Mart 2022’de Mahra Melin Pınar isimli evladımızın Antalya’da başıboş köpekler sebebiyle trafik kazası geçirip 23 günlük yaşam mücadelesi sonunda vefat etmesiyle yüzleştim. Başıboş köpek sorunu sokaklarımızda her an her birimizin başına gelebilecek ölüm riskli bir tehlike!” diyen Avukat Koçak, kendisinin mağduriyetleri dile getirmesi nedeniyle hedef yapıldığını söyledi. Koçak, şu ifadelerde bulundu:
“Olayı sosyal medyada takibe başladım ve köpek sorunu isimli bir platformu takip ettim ve hatta bir dönem de sözcülüğünü yaptım. Yaşanan süreçte adı geçen platformun sorunu siyasileştirmesi, farklı bakış açısı ve çözüm yolundaki farklı düşüncelerimiz nedeniyle yolumu ayırdım ve Mahra Melin Pınar’ın ailesi tarafından bu sorunla mücadele etmek üzere kurulan tek dernek olan GÜSODER ile birlikte ve hep mağdur ailenin yanında oldum. Ailenin tüm acısına rağmen başka Mahralar da ölmesin düsturuyla gayretli mücadelesi çok etkileyici ve takdire şayandır.”
İnsanlar bilinçlenmeliBaşıboş köpek sorununun ciddi boyutlara ulaştığını kaydeden Koçak, açıklamalarını insanların bilinçlenmesine yönelik yaptığını vurguladı. Meclis’te ivedilikle 5199 Sayılı Kanun’un değişmesi gerektiğine dikkat çeken Koçak, “İnsanların bu sorundan muzdarip olmaması ve çözüm için önce bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Çünkü Mahra ve daha birçok merhum evladımız elleriyle besledikleri başıboş köpekler tarafından kovalanıyor ve zarar görüyor. İnsanların öncelikle “Bir şey yapmaz” anlayışından “Başıboş köpeklere dikkat et, kendini koru” bilincine ulaşmaları gerekiyor. Ama ivedilikle sokaklardaki bu başıboşluğa devletimiz tarafından ‘dur’ denilmesi, başıboşluğa sebep olan 5199 sayılı Kanun’un değişmesi şart.” diye konuştu.
'Köpeklerin sokaklarda kalmasını isteyenlerin sevgisine inanmıyorum'Köpeklerin sokaklarda kalmasında ısrar edenlerin samimi olmadığını kaydeden Koçak, “Köpeklerin sokakta başıboş kalarak suistimal edilmelerine sebep olan hiç bir kişi ya da STK nın hayvan sevdiğine inanmıyoruz! Köpekleri sevenler asla sokakta istismar edilmesini, muhtaç olmasını istemezler, bunda ısrar edenlerin sevgisine inanmıyorum.” ifadesinde bulundu.
'Devletimiz engel olmalı'“Bu sorunun çözümü 5199 sayılı Kanun’un insan hakları ve hayvan refahı doğrultusunda değiştirilerek, kamusal alanda başıboş köpek olmasının Devlet tarafından engellenmesi ile olacaktır.” diyen Avukat Koçak, şöyle konuştu:
“Sahipli ya da sahipsiz başıboş köpek olmaz. Sahipli köpek başıboşken bir zarar verirse sahibi cezai ve hukuki anlamda sorumlu olur. Başıboş olan sahipsiz köpekler zarar verdiğinde sorumlu idaredir. İdarenin ise temel yükümlülüğü zarar meydana gelmeden ön almaktır. Zira hiç bir tazminat bir canın yerini tutamaz. Bizler idareden tedbir yükümlülüğünü yerine getirmesini ve yükümlülüğü altında olan köpekleri toplayarak gözetim altında tutmalarını istiyoruz.”
Başıboş köpekler sahiplendirilmeliDevletin başıboş köpekleri “Sokak hayvanları sahipsiz değildir” sloganı atan hayvanseverlere sahiplendirilmesi gerektiğini söyleyen Avukat Koçak, sahiplenilmeyen köpeklerin çocukların güvenliği için belirli alanlarda tutulması gerektiğini belirtti. Acil çözüm çağrısında bulunan Koçak, “Benimsediğim çözüm önerisi başıboş köpeklerin Devlet tarafından ivedilikle “sahipsiz değildir” diyen gönüllülere sahiplendirilmesi, sahiplenilmeyenlerin Devlet tarafından belirlenen alanlarda tutulmaları ve yine gönüllülerce bakılmalarının sağlanmasıdır.” dedi.
Medyaya çağrıBasın ve medya kuruluşlarına da seslenen Avukat Koçak, “Medyadan beklentimiz, en az patisi kesilen bir köpeğe gösterilen hassasiyetin başıboş köpek saldırılarında zarar gören, yaralanan, kuduran, ölen insanlara da gösterilmesidir.” ifadesinde bulundu.
Dernek avukatından akıl almaz sözlarSosyal medyada paylaşılan Avukat Kübra Oktay'ın çarpıcı sözleri de ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl bir Twitter sohbet odasında konuşan Avukat Kübra Oktay, "mahkemelerde hakimiyet kurabildikleri bölgeler" olduğunu ifade etti.
Dernek avukatlığını yapan Kübra Oktay'ın, başıboş köpek sorunu gündeme getiren ve mağduriyetlerini anlatan vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmasında, "Şöyle bir korkum var. Şunu söyleyeyim; şeyden korkuyorum yani, herkesin bulunduğu yerden matbu bir dilekçe yazarsak şayet, her savcının ayrı hal ve tutumları var. Şimdi biz burada, elimiz güçlü, kapsamlı yaptık. Çağrı yapıp her ilden ve ilçeden çağrı yapıp da herkesin o dosyaya katılımını sağlamak ya da Ankara, İzmir gibi üç tane pilot bölge seçip de herkesin o soruşturma dosyalarına katılım sağlamak daha mantıklı değil midir acaba? Mesela kendi ilinizde ilçenizde sizin sunduğunuz dilekçede savcıya anlatamazsak durumu, takipsizlik alırsa, bu da bizi güçsüz duruma düşürebilir. O korkum da var yani. 3 tane efsane hazırlık yaptığımız dilekçelerle pilot bölgelerden mi gitmek daha mantıklı olur? Çok iyi düşünmemiz lazım hep beraber. Onun organizasyonu da bence en mantıklısı hakimiyet kurabileceğimiz 3 tane pilot bölgeden yürümemiz." ifadelerinde bulunduğu görüldü.
Kaynak: Haber7