Burak Akbay hakkında "silahlı terör örgütü yönetme" ve "örgüt propagandası" yapmak, Gökmen Ulu, Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli hakkında ise "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlaması ile hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Sözcü Gazetesi'nin 4 mensubu hakkında yürüttüğü soruşturma tamamlandı. Bir numaralı şüphelinin gazetenin firari sahibi Burak Akbay olduğu iddianame değerlendirilmek üzere mahkemeye gönderildi.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren tarafından hazırlanan 73 sayfalık iddianamede bir numaralı şüpheli Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay hakkında "Silahlı terör örgütü yönetme" ve "örgüt propagandası" yapma suçlamasında bulunuldu. Diğer şüphelilere ise "Silahlı Terör Örgütü İçindeki Hiyerarşik Yapıya Dahil Olmamakla Birlikte Örgüte Bilerek-İsteyerek Yardım Etme" suçlamasında bulunuldu.
İddianamede Fethullahçı Terörö Örgütü'nün medya yapılanması anlatıldı ve Sözcü Gazetesi'ne FETÖ/PDY mensuplarının nasıl haber servis ettikleri detaylarıyla sıralandı. İddianamede, gazetenin bazı manşetlerinden örnekler verilmek suretiyle bu manşetteki gerçek dışı bilgileri örgüt amaçlarına hizmet etmek amacıyla hangi polisin gazete yöneticilerine getirdiğine yer verildi. Sözcü'nün FETÖ PDY tarafından seçilmiş hükümete yönelik gerçekleştirmek istediği hukuk dışı müdahaleye kamuoyu desteği verdiği kaydedildi.
FUATAVNİ'YE YAKIN İLGİ
İddianamede, 17-25 müdahalesi döneminde Sözcü Gazetesi'nin sosyal medyahesaplarından Fuatavni hesabı başta olmak üzere FETÖ'cülerin sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımların yayıldığı ve fuatavni hesabının sıklıkla haberleştirilip tweetlerinin Sözcü Gazetesi resmi Twitter hesabından retweetlendiği ifade edildi. Görsellerle bu anlatım desteklendi.
İddianamede gazetenin sahibi Burak Akbay'ın banka hesaplarındaki para hareketleri de analiz edildi ve şüpheli para hareketleri bulunduğu belirtildi. İddianamede yarıca tanık beyanlarına da yer verildi. Tanıkların Sözcü'nün FETÖ tarafından kurulduğu ya da kullanıldığı tezini işlemeleri dikkat çekti.
İddianamenin sonuç bölümünde, "Örgütün medya yapılanması ve hareket tarzları ile Sözcü Gazetesi'nin ulusal-uluslararası yankı uyandırabilecek derecede önemli ve özellikle kurgulanmış haberlerin veriliş şekli ve amacının, kamuoyunda doğurabileceği sonucun amaçlanması açısından neredeyse birebir örtüştüğü değerlendirilmektedir" denildi.
İddianamede, gazetenin çalışanlarının ve yazarlarının FETÖ'yü ağır derecede eleştirmeleri, hatta karşılıklı olarak birbirlerine hukuk davaları açmaları ya da yeri geldiğinde şikayet mekanizmasını devreye sokmaları, aralarında anlaşma-bağlantı anlamına gelmeyeceği kaydedildi. Bu tespite ilişkin Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun FETÖ'cü çıkması örnek gösterildi. Sözcü Gazetesi'nin örgütün yayın organlarından bir farkının olmadığı, aynı amaca yönelik kamuoyu oluşturmaya çalıştığı, MİT TIR'larının durdurulması olayında bunun apaçık ortaya çıktığı kaydedildi.
İddianamede, örgütün son derece sınırlı kişilerin bileceği bir gizlilik içerisinde ileride kullanılma ihtimaline binaen şüpheli Burak Akbay aracılığıyla gazeteyi kurdurduğu, örgütün düşünce yapısını benimsemeyen yazar kadrosuna imkan tanıyarak gazetede bir araya getirdiği ancak özellikle FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğunun anlaşılmasından sonra gazetenin örgüt amaçları çerçevesinde faaliyete giriştiği, buna yönelik eylemlerde bulunduğu belirtildi.