Karadeniz Vakfının İbrahim Cevahir Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği toplantıda Soylu, terör konusunda çok önemli adımlar attıklarını anlattı.
Terörün kaynağını kurutmaya devam ettiklerini, El-Bab'a 175 bin Suriyelinin geri döndüğünü, sadece ramazan münasebetiyle 110 bin Suriyelinin El-Bab'a gittiğini dile getiren Soylu, şimdi aynısını Afrin'de gerçekleştireceklerini kaydetti.
"Orası da bir terör yuvasıydı. Orasını da derdest ettik, orayı da terör yuvası olmaktan kurtardık. Şimdi yeni bir terör yuvası var. 25 kilometrelik hattın içerisinde... Kuzey Irak, Hakkari, Şırnak hattımız içerisinde. Bir taraftan Haftanin, Hakurk, Avaşin Basyan, Zap, Metina... Bütün bunların tamamında oluşturdukları kamplarla Türkiye'ye tehlike oluşturuyorlar. Kandil'i de muhafaza edeceklerini düşünüyorlardı. Şimdi 25-26 kilometre, bazı yerlerde 28 kilometre sınırımızın ötesindeyiz. Orada 10 üs bölgemiz var orada. En önemli yerlerde üs bölgelerimiz var. Türkiye eski Türkiye değildir."
Eskiden bu tür operasyonların izinle yapıldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük devrimlerinden birinin öz güven devrimi olduğunu ifade eden Soylu, "Bugün sadece kendimize bakıyoruz. Türkiye büyük hamleler ve adımlar gerçekleştirmiştir." dedi.
Soylu, teknolojilerini yükselttiklerini, birimler arasında uyumu en üst düzeye çıkardıklarını dile getirerek, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve koordinasyonunda Türkiye tarihinin en büyük terörle mücadelesini yaptı. Bundan başarı elde etti. Çözüm süreci döneminde dağa giden insan sayısı 4 binleri aştı. İstismar ettiler her şeyi. Alçakça ve haince kullandılar. Peki ne oldu? Bugün rakam yok denecek kadar az seviyede. Terör örgütünün lojistik, beşeri, teknolojik bütün dayanakları teker teker ortadan kaldırılıyor." değerlendirmesini yaptı.
Kandil'in terör örgütü için önemine dikkati çeken Soylu, "Çok yakın bir zamanda Kandil'e ay yıldızlı bayrak dikilir. Türkiye bir melanet yuvasından daha kurtulacak." dedi.
Süleyman Soylu, kim ne yaparsa yapsın Türkiye'nin kimseye pabuç bırakmayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi bir yerden aldık bir yere getirdik. Önemli bir mesafe kat ettik. Şimdi buradan ileriye gitmek istiyoruz. Kişi başı gelirimizi 25 bin dolara getirmemiz gerekir. İhracatımızı 500 milyar dolara çıkarmamız lazım. Önümüzde kat etmemiz gereken mesafeler var. Anlaşılıyor ki mevcut sistemle yapabileceklerimizin sınırına geldik. Mevcut sistem bir saatli bomba gibi. Hem ayağımıza bağlı, bizi yavaşlatıyor hem de risk taşıyor. İşte 6-7 Ekim, işte 7 Haziran'da kuramadığımız hükümet. İşte 15 Temmuz darbe girişimi. 7 Haziran'da hükümet kurabildik mi? Kuramayınca ne oldu? Bu Muharrem İnce'nin, Temel Karamollaoğlu'nun, Meral Akşener'in... Meral Akşener'le Demirtaş'ı karıştırıyorum. Birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki. Öyle bir hal ortaya koyuyorlar ki ziyaret ettikleri Demirtaş, bir talimatla bir şımarıklıkla beraber PKK terör örgütünü harekete geçirmiş ve çukur olaylarını başlatmış. Daha önce 6-7 Ekim olaylarını gerçekleştirmiş, bu ülkeyi, bir umutsuzluğa ve karanlığa mahkum etmek istemiştir."
İstanbul'da bazı "tuzu kuru" CHP'lilerin olduğunu söyleyen Soylu, "Tayyip Erdoğan'dan ve bizden nefret eden, PKK'yı bize tercih eden, bugün HDP ve PKK'ya açık açık oy isteyen, 'Eğer o barajı geçerse Türkiye'nin bütün sorunları biter.' diyen bir anlayış söz konusudur. Önemli ve tehlikeli bir oyunun içerisinde olduklarını söylemek istiyorum. Burada duracaksınız, burada para kazanacaksınız, orada yaşayan insanların sıkıntılarından bir tanesinden haberiniz olmayacak, orası bir huzur ortamıyla karşı karşıya kalacak ve buradan orayı fitneleyeceksiniz." diye konuştu.
Soylu, bunu kimsenin kabul etmesinin mümkün olmadığını, bu ülkeden verebilecekleri bir çakıl taşı olmadığını sözlerine ekledi.
Karadeniz Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cevahir, konuşmasının ardından Soylu'ya kemençe armağan etti.