Sosyal Medya'nın gençler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri

İnternet dediğimiz yapının 1970'lerin başında ilk gönderilen elektronik posta ile oluşmaya başladığı andan beri aslında insanların sosyal iletişimlerini kolaylaştırmak amacını taşıyordu.

Bugün Facebook'un 2 milyar kullanıcıya ulaşmasının temelini oluşturan ilk zamanlardan bugüne kadar meydana gelen her gelişme de aslında bu sosyalleşme ihtiyacı ile şekillenmeye devam etti.

BTK kullanım yaşı verilerine göre en sık kullanılan sosyal ağlar; Google, Facebook, Reddit, Twitter, Instagram, Tumblr, Pinterest, Vimeo, Skype, Foursquare, MySpace, Snapchat için kullanım yaşını 13 olarak belirtti. Linked In için kullanım yaş sınırını 16 olarak belirtirken, Badoo ve Tinder için ise kullanım yaş sınırını 18 olarak belirtirken. Youtube, Flickr ve WeChat için ise 18 yaş üstü olduğu belirtti. Bu sitelerin en önemli özelliği, akıllı telefon ve internetin olduğu her yerde ulaşılabilir olmasıdır. Bugün çocukların ve gençlerin neredeyse tamamı, sosyal medyayı aktif olarak kullanmakta çoğu zaman ise bu durumun zararları üzerinde konuşulmaktadır.

Ancak şu bir gerçektir ki; artık sosyal medyayı reddetmek olası gözükmemektedir. Bu durum, iletişimin yeni bir şekli olarak karşımızdadır. Bunu tehlikesiz bir hale getirmek gerekir. Ancak, tehlikeli yönleri fark edersek çocuklarımızı ve gençlerimizi koruyabiliriz.

Günümüz de ise yaşanan bir teknoloji devriminden de bahsetmemiz gerekiyor. Bugün 40'lı yaşlarda olan anneu2013babalar siyah-beyaz televizyonlardan renkli televizyona geçiş dönemine şahitlik ettiler. Lambalı radyolardan dijital platformlarda tematik yayın yapan radyolara geçiş, çağrı cihazlarından akıllı telefonlara geçiş yine bu yaş grubundaki anne u2013 babaların şahitlik ettiği geçişlerdir. Son yıllarda ise teknolojide ve sosyal medya mecralarında adeta bir devrim yaşanıyor. 90'lı yıllarda telsizlerle sosyalleşmeye çalışan günümüzün anne u2013 babaları yaşanan bu devrime ayak uydurmaya çalışıyor. Gençler için ise durum farklı.Bugün 20'li yaşlarda olan gençler için akıllı telefonlar sıradan, sosyal medya mecraları ise günlük hayatın adeta bir parçasıu2026 Hal böyle olunca, kimi ebeveynler gençlerin sosyal medya mecra kullanımlarını teşvik ederken kimi ebeveynler ise daha yasakçı bir tavır ile bu duruma yaklaşıyor. Ancak, her iki halde de gençler bu mecraları kullanıyorlar. Çünkü, bu durum günümüz için oldukça sıradan ve hayatın bir parçasıu2026

Sosyal Medyanın Gençler Üzerindeki Olumsuz Etkileri Son yıllarda Facebook, Twitter ve İnstagram tarzı sosyal ağların kullanımında büyük bir artış olduğu görülmektedir. Özellikle gençler bu yüksek teknolojiyi yeni insanlarla tanışmak ve arkadaşları ile bağlantı kurmada kullanmaktadır. Ancak ailelerin kendilerini koruması ve çocukları için bu sitelerin olumsuz etkilerinin farkında olmaları önem teşkil etmektedir. Yapılan araştırmalarda sosyal medyanın kişiler üzerinde gösterdiği etkiler incelenmiştir. Genel olarak sosyal medyanın bireylerin sosyal refahı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sosyal medyanın çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkileri alt başlıklarda şu şekilde sıralayabiliriz. a) Nefret Söylemi: Facebook, Twitter, İnstagram ya da diğer sosyal ağları kullanan gençler nefret söylemi riski altındadır. Çevrimiçi etkileşimlerde, tanınmayan kişilere kolayca nefret söylemi ya da saygısız davranışlar gösterilebilmektedir. Yüz yüze etkileşim sırasında iken ise bu tür sözleri sarf etmeden önce iki kere düşünmek gerekmektedir. b) Sosyal Güvensizlik: Bahsedildiği gibi çevrimiçi kullanıcılar şımarık ya da saldırgan davranışlar gösterebilmektedir. Gençler bu saldırgan ve şımarık durumların gerçek hayatta da gerçekleştirilen eylemler olduğunu düşünebilmektedir. Bu da tanınmayan kişilere karşı sosyal güvensizliği ortaya çıkarmaktadır. c) Siber Zorbalık: Sosyal medyada sık sık bahsedilen tehlikelerden biri de siber zorbalıktır. Facebook tarzı siteleri kullanan bireyler kendilerine karşı bir tehdit hissettiğinde veya tartışma ortamında tehdit içeren mesajlar gönderebilmektedir. d) Kıyaslama u2013 Kıskançlık: İnstagram tarzında, kullanıcıların günlük hayatlarını raporlayabildikleri, fotoğraf paylaşabildikleri sosyal medya araçları kullanıcılarını mutsuz etmektedir. Bunun nedeni ise arkadaşlarını ya da takip ettiği kişileri mutlu görmek. Bu tarz sosyal medyaları kullanan kişiler gerçek hayatta arkadaş olmadıkları kişilerin hayatlarını daha görkemli bulmaktadır. Sadece sosyal medya ortamında tanıdığı, gerçek hayatta görüşmediği insanların ise kendisinden daha iyi şartlarda olduğunu ve daha mutlu olduğunu düşünmektedir. e) Cyber-Stalking (Siber Takip): Stalking, seçilen kurbanı mağdur edebilecek veya zarar verebilecek rahatsız edici izleme olarak tanımlanmaktadır. Siber-stalking sosyal medyayı kullanarak çok farklı şekilde uygulanabilmektedir. Bazen, eski eş veya eski erkek ya da kız arkadaştan ayrılmanın getirmiş olduğu sinirlilik ile bu kişiler kurban olarak seçilmekte ve sosyal medya üzerinden takip edilebilmektedir. Başka bir durumda, çevrimiçi geliştirilen bir ilişki ve paylaşılan kişisel bilgiler izleyici (stalker) tarafından kullanılabilir. Ya da, herhangi biri rastgele siber takip saldırısı ile kurban olabilir. f) Şiddet Görüntüleri: Sık sık dünyadaki siyasi olayların bir sonucu olarak, açık ve şiddet görüntüleri yayınlanması nedeniyle Facebook gibi sosyal medya sitelerinde çok fazla zaman harcamak tehlikeli olabilmektedir. Bu durumun viral doğası nedeniyle, yumuşatmak oldukça zordur. Bu görüntüler çocukların ve gençlerin düşünceleri üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Onlara, dünyanın sadist ve bozguncu görünümünü sunmaktadır. g) Çok Fazla Paylaşım: Herkesin uygulamaya çalıştığı kendince fikirleri ve inançları vardır. Bireylerin günlük yaşantılarında etkileşim halinde bulunduğu sınırlı bir çevresi bulunmaktadır. Ancak, Facebook,Twitter ve İnstagram tarzı siteler üzerinden fikir paylaşımı ile kullanıcıların normal hayatlarında istemedikleri insanların bu bilgilere erişmesine neden olmaktadır. Bu durum o insanlarla olan ilişki için ölümcül olabilmektedir. h) Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (Fear of Missing Out): Kısaca FOMO olarak belirtilen bu olumsuz durum, bir psikolojik rahatsızlık olarak da anılmaktadır. FOMO hastalığı insanların sosyal medyaya olan bağlılığını özetleyen bir ruh halidir. Bir çeşit