Sosyal Medya dili yozlaştırıyor

USMED Genel Sekreteri ve Milat yazarı Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık; "Z kuşağı diye tabir edilen 2000'li yılların sonrası doğan nesil, kelimeleri kısaltarak dilin yozlaşmasına zemin hazırladı." dedi.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, gelişen internet teknolojisi ve mobil iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla dilde de hızlı bir değişim yaşanmaya başladığını belirtti.

Z KUŞAĞI DİLİ YOZLAŞMASINA SEBEP OLDU

Kullanılan sözcüklerin, bunların yerine geçen imge ve sembollerin global bir yapıya kavuştuğunu ifade eden Kırık, "Türkçede yer almayan sözcükler literatüre girdi. Bu durum kültürel değişimleri de beraberinde getirdi. Özellikle 'Z kuşağı' diye tabir edilen 2000'li yılların sonrası doğan nesil, kelimeleri kısaltarak dilin yozlaşmasına zemin hazırladı. Selam yerine 'slm', naber yerine 'nbr', merhaba yerine 'mrb', kendine iyi bak yerine 'kib'lerin kullanılması dildeki bu yozlaşmanın ve bozulmanın en somut örnekleri arasında yer alıyor." ifadelerini kullandı.

Kırık, sosyal medyanın kendine has iletişim dili ve aktarım şekli bulunduğunu, bu dilin sürekli kendini revize ettiğini, teknolojiye bağlı olarak değişim gösterdiğini bildirdi.

EMOJİLER MİLLİ DİLİN ÖZ NİTELİKLERİNE ZARAR VERİYOR

Kullanıcılara da bu dilin sürekli empoze edildiğine dikkati çeken Kırık, şöyle devam etti:

"Sanal dünyanın ortaya çıkmasıyla birlikte yabancı kökenli sözcükler adeta dili esir aldı ve gençler bu sözcükleri yaygın biçimde kullanmaya başladı. İngilizcenin ağırlığı açık bir şekilde göze çarpmaktadır. Tamam yerine 'okay', güle güle yerine 'bye' sıklıkla kullanılmaktadır. Sanal dünyada kullanılan bu dil ne yazık ki gerçek hayatı da etkilemektedir. Duyguların yazılı bir dilde ifade edilmesini nispeten daha da kolaylaştıran emojiler ise sanal dünyanın 'göstergebilimsel dili' olarak ifade edilebilmektedir. Gerek Türkiye'de gerekse de dünyada her beş bireyden dördü sanal ortamda emojilere yer veriyor. Yüzde 80'lik bu kullanım oranı oldukça dikkate değer. Emojilerle hislerimiz, duygularımız, düşüncelerimiz, ruh halimiz yansıtılırken kelimelerin yeterli olmadığı durumlarda kullanıcılar bu simgelere başvurabiliyor. Jest ve mimiklerin yerine de kullanılabilen emojiler, soğuk olan yazınsal sanal dili daha sıcak bir hale getiriyor. Kimi zaman meydana gelebilecek yanlış anlamaların önüne geçebiliyor. Ancak sürekli emojilerin kullanılması da milli dilin öz niteliklerine zarar vererek, dili zedeleyebiliyor."

Ali Murat Kırık, sanal dünyanın kendine özgü adabımuaşeret kurallarının bulunduğunu, dilin de bu kuralların en başında yer aldığını ifade etti.

Sürekli büyük harflerle yazmanın karşıdaki kişiye bağırma ve azarlama anlamına geldiğine dikkati çeken Kırık, "Sanal dilde dil bilgisi ve yazım kurallarının gözetilmediği düşünülürse bu durumun farklı anlamalara ve anlam kargaşalarına zemin hazırlayacağını söylemek pek de yanlış sayılmayacaktır. Cümlelerin sonuna noktalama işaretleri koymamak, noktadan sonra büyük harfle başlamamak, virgülleri kullanmamak yapılan en büyük dil yanlışlarındandır." görüşünü paylaştı.

Kırık, internet ile sosyal medyada dilin doğru kullanılması ve öz niteliklerinin kaybolmaması için sosyal medya okuryazarlığına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Sosyal medya okuryazarlığının her yaştan ve kesimden bireyin ihtiyacını karşılayacağını, metin ile mesajların doğru bir şekilde anlaşılmasını ve hatalı dil kullanımını giderek azalmasını sağlayacağını vurgulayan Kırık, sürekli emojilerin kullanılması ise sağlıklı bir şekilde duygu ve düşüncelerini aktaramayan nesillerin yetişmesine sebep olacağını sözlerine ekledi.