KORAY TAŞDEMİR
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 18 Mart seçimlerinde yüzde 76, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERdoğan'ın ise 24 Haziran seçimlerinde bir araya gelmesi imkansız muhalefet partilerinin yoğun çalışmaları karşısında yüzde 52 gibi bir oyla yeniden seçilmeleri Batı dünyasında hoş karşılanmadı. Putin ve Erdoğan'ın her iki halkın büyük desteği ile yeniden seçilmelerinin doğu ve batı ilişkileri açısından ne anlam ifade ettiğini Rusya Güvenlik Akademisi Bşk. Yrd. ve Asya Polis Teşkilatı (Asiapol) Kurucusu Talat Çetin, gazetemize değerlendirdi. Çetin, "15 Temmuz'da Türk Milleti'nin gösterdiği direniş ve refleks, 24 Haziran'da karşı tarafın bütün operasyonlara rağmen taçlanmıştır. Bu saatten sonra batının dünyanın doğusunun kararlarına saygı duyması gerektiğini anlamış olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Bizim batıya ihtiyacımız yok mesajı
Çetin, "18 Mart'ta Putin'in kendi seçim tarihindeki en fazla oyu alması, aynı zamanda Erdoğan'ın muhalefetin yoğun ittifakına rağmen, büyük teveccühle başkan seçilmesi bize gösteriyor ki, Batı'dan yapılan Haçlı Seferleri'ni Doğu'nun iki aslan karakteri püskürtmüştür" dedi. Erdoğan ve Putin'in dik duruşlarının Haçlı Seferleri'ni boşa çıkarttığını ifade eden Çetin, "Aslında bu dünya tarihinde bir dönüm noktasıdır. Rusya'daki seçimlerde Batı, Putin'e karşı çeşitli Sorosvari yapılarla muhalefeti destekledi. Fakat ekonomik sıkıntı çekseler bile Rus halkının vatanseverliği söz konusu sıkıntıların Batı kaynaklı olduğunu anlamasına yetti. Bunun için dik duran Putin'i desteklediler. Bu bile gösteriyor ki dünyanın doğusu artık 'Biz kendi yağımızla kavrulacağız, Batı'dan gelen desteğe de Batı'nın centine de ihtiyacımız yok" demiştir" diye konuştu.
Her iki millet de oynanan oyunları gördü
"Doğulu bir vatansever için Putin'e oy vermekle Erdoğan'a oy vermek arasında hiçbir fark yok" diyen Çetin, "Neticede her ikisi de doğunun bağımsızlığını, doğunun kaynaklarının batı tarafından değil doğulular tarafından kullanılması gerektiğini ve doğunun artık batıya kaptıracak hiçbir kaynağının olmadığını söylüyor" dedi. Çetin, "Bu yüzden diyebilir ki 18 Mart'ta Putin yükselmesinden sonra ikinci büyük hamleyi Türkiye yaptı. Türkiye'de muhalefet olarak bir araya gelmesi imkansız sayılanların bir araya gelmesi bize gösterdi ki karşı tarafın finans kaynakları aynı. Yani Putin'e karşı birleşenlerle Erdoğan'a karşı birleşenler aynı odaklar" şeklinde konuştu. Türk ve Rus milletlerinin artık ortadaki kumpası gördüklerini dile getiren Çetin, Her iki millet de asla bir daha böyle oyunlara izin vermeyeceklerini bağıra bağıra söylediler. O yüzden 18 Mart ve 24 Haziran sonuçları batının Haçlı İttifakı'na karşı son büyük püskürtmedir" dedi.