ABD'nin Ulusal Güvenlik Teşkilatı'nın (NSA) dünya çapında yasadışı dinleme ve takip yaptığını 2013 yılında ifşa eden ve o zamandan beri Rusya'da yaşamak zorunda kalan Edward Snowden, bu kez video konferans yoluyla ABD'nin baş müttefiki İsrail'deki bir etkinliğe hitap etti.
'OH! — Orenstein Hoshen Media and Strategy' şirketi tarafından düzenlenen konferansta Mossad'ın eski başkan yardımcısı Ram Ben Barak ve diğer katılımcıların sorularını yanıtlayan Snowden, İsrailli bir şirketin ürettiği teknolojiyle Meksika'daki soruşturmacılarla gazetecilerin ve diğer sorunlu ülkelerde muhaliflerin takip edildiğini, bunlar arasında Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın da olduğunu söyledi.
Rusya'da "bilinmeyen bir yerden" İsrail'in başkenti Tel Aviv'de düzenlenen konferansa video konferans yoluyla katılan Snowden, İsrailli NSO Group gibi bazı yazılım firmalarının hükümetlere sattıkları casusluk programlarının muhalifleri takip etmek için kullanıldığını belirtti.
Kaşıkçı cinayetine de değinen Snowden, "Suudiler, Kaşıkçı'nın randevu alması nedeniyle konsolosluğa gideceğini elbette biliyordu ama nasıl onun niyetini ve planları bilebiliyorlardı?" diye sordu.
Cinayete ilişkin daha önce de dile getirilen bir iddiayı tekrarlayan Snowden, Kaşıkçı'nın Kanada'da sürgünde olan bir arkadaşının telefonuna NGO'ya ait Pegasus isimli casus programının yüklendiğini ileri sürdü.
Arkadaşının telefonuna yüklenen program sayesinde Suudilerin Kaşıkçı hakkında bilgi topladığı iddiasında bulunan Snowden, "Gerçek şu ki onlar (Suudiler), İsrailli şirket tarafından yazılan bir program sayesinde onun (Kaşıkçı) birkaç arkadaşını takibe aldı." ifadesini kullandı.
Kanada'daki The Citizen Lab isimli araştırma grubunun Kaşıkçı cinayetinden bir gün önce yayımladığı rapora göre, Cemal Kaşıkçı'nın arkadaşı olan ve Kanada'da yaşayan Suudi Arabistan yönetimine muhalif aktivist Ömer Abdulaziz'in telefonuna geçen yaz Pegasus casusluk programının yüklendiği tespit edilmişti.
Cep telefonlarının neredeyse sınırsız gözetimine izin veren Pegasus programı "dünyanın en güçlü mobil casus yazılım uygulaması" olarak gösteriliyor.
'BÜYÜK PARALAR DÖNEN PERVASIZ BİR İŞ'
SA'nın gizli bilgilerini 2013'te basına sızdıran Edward Snowden, siber casusluk skandalına yol açmıştı. Snowden, ABD istihbaratının tüm dünyada milyonlarca kişinin internet ve telefon kayıtlarını izlediğini ortaya çıkarmış, ülkesinde adil yargılanmayacağı inancıyla ABD'yi terk etmişti. Rusya'ya sığınan Snowden'a 2020'ye kadar bu ülkede oturum izni verilmişti.
Eski CIA ve NSA analisti, Kaşıkçı'nın, Apple'ın mobil işletim sistemi iOS'u kullanan iPhone, iPod touch ve iPad'e yerleştirilip çalıştırılan Pegasus ile takip edildiğini belirtti.
Casus yazılımlarla dinleme ve takiplere "Sadece suçluların yakalanması ve terör saldırılarının durdurulması, hayatların kurtarılması için kullanılmıyor, aynı zamanda bunun üzerinden para kazanılıyor" eleştirisini getiren Snowden, "Bu işler öyle pervasızca yapılıyor ki, sıradan insanların canına mal oluyor" vurgusu yaptı.
Sıradan yurttaşların telefon konuşmaları ve e-postalarının isithbarat servisleri tarafından dinlenip takip edilmesinin güvenlik sağlamakla ilgisinin olmadığını savunan Snowden, "Gözetleme güvenlikle ilgili değildir, kontrol etmekle ilgilidir" dedi.
Hükümetin güvenlik gerekçesiyle gözetleme faaliyetlerinde bulunmayı dayatmasının kabullenilmemesi çağrısı yapan 35 yaşındaki ünlü ifşaatçı, ayrıca hükümetlerin dizginleyememesi halinde özel şirketlerin bir noktada sıradan yurttaşların hayatları üzerine tahakküm kurabileceği uyarısında bulundu. "Bunlara izin verirsek yurttaş olmayı bırakıp teba oluruz" vurgusu yaptı.