İsrail'in, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn ile imzaladığı ilişkileri normalleştirme anlaşmalarında iki devletli çözüm konusuna değinilmezken, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin meselesine çözüm iddiasıyla sunduğu "Yüzyılın Anlaşması" olarak adlandırılan sözde Orta Doğu barış planı yer aldı.
Beyaz Saray'dan yayımlanan anlaşma metnine göre, BAE-İsrail anlaşmasının, Trump'ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planı üzerine kurulduğu açıkça görülüyor.
Anlaşma ayrıca İsrail'e yönelik herhangi bir saldırıya karşı BAE'nin güvenlik taahhüdünü de içeriyor.
BAE-İsrail anlaşması
İsrail'in BAE ile imzaladığı normalleşme anlaşmasında, Filistin devletinin kuruması veye başkentinin Doğu Kudüs olması konusuna hiçbir şekilde yer verilmiyor.
Anlaşmanın, Trump'ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planı üzerine kurulu olduğu net bir şekilde görülüyor.
Filistinlilere Yahudi yerleşim birimlerinin araya girmesi nedeniyle coğrafi olarak birbirleriyle bağlantısı bulunmayan yerleşim yerlerinde "devlet" adı altında özerk yönetim hakkı verilmesini öngören sözde barış planı, Kudüs'ün tamamını İsrail'e vermenin yanı sıra Filistinli mültecilerin kendi topraklarına geri dönmelerini reddediyor ve Gazze'deki Filistinlilerin silahsızlandırılmasına hükmediyor.
BAE-İsrail anlaşmasında, Orta Doğu'da barış sürecinin esas aldığı iki devletli çözüme de hiçbir şekilde yer verilmezken, İsrail'in Mısır ve Ürdün ile yaptığı barış anlaşmaları hatırlatılıyor.
BAE'nin güvenlik taahhüdü
BAE'nin İsrail ile imzaladığı anlaşma, Abu Dabi'nin İsrail'e yönelik herhangi bir saldırıya karşı güvenlik taahhüdünü içeriyor.
Anlaşmanın "barış ve istikrar" başlığı altındaki metninde, "iki tarafın barış ve istikrar alanlarında karşılıklı anlayış, iş birliği ve koordinasyona büyük önem verdiği" ifade ediliyor.
Anlaşma metninde şu ifadelere yer veriliyor:
"Her iki taraf, kendi topraklarında veya kendi topraklarından hareketle birbirlerine karşı herhangi bir terör faaliyetini önlemek için gerekli adımları atmayı, yurt dışında bu tür faaliyetlere herhangi bir desteği reddetmeyi, kendi topraklarında veya topraklarından hareket eden bu tür bir desteğe izin vermemeyi taahhüt eder."
Bahreyn-İsrail anlaşması
Bahreyn'in İsrail ile imzaladığı normalleşme anlaşmasında da bir Filistin devletinin kurulmasına veya iki devletli bir çözüme işaret edilmiyor.
"Filistin-İsrail çatışmasına adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için çabaların sürdürüleceği" belirtilmekle yetinilen anlaşma metninde, Doğu Kudüs'ün Filistinlilerin başkenti olması konusuna da hiçbir şekilde değinilmiyor.
Anlaşma metninde, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani, buluşma sırasında tam diplomatik ilişkiler kurma, kalıcı güvenliği güçlendirme, tehditlerden ve güç kullanımından kaçınmanın yanı sıra bir arada yaşama ve barış kültürünü güçlendirme konusunda anlaştılar." ifadeleri yer alıyor.
Söz konusu metinde ayrıca Bahreyn ve İsrail'in gelecek haftalarda yatırım, turizm, direkt uçuşlar, güvenlik, iletişim, teknoloji, enerji, sağlık bakımı, kültür, çevre ve karşılıklı çıkarlara dayalı diğer konularda anlaşmalar imzalamak için çalışma konusunda anlaştığı kaydediliyor.
İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında varılan normalleşme anlaşması
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ağustos'ta İsrail ile BAE'nin, 11 Eylül'de de İsrail ile Bahreyn'in "ilişkilerini tamamen normalleştirmek" için anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.
1979'da Mısır'ın, 1994'te Ürdün'ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşmasına varan üçüncü Arap ülkesi BAE, dördüncü Arap ülkesi ise Bahreyn oldu.
İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında varılan "ilişkilerin normalleştirilmesine" yönelik söz konusu anlaşmalar, dün Beyaz Saray'da Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun da katılımıyla imzalandı. İmza törenine, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zeyani katıldı.