Siyonizm, terör örgütü olarak kabul edilecek

Uluslararası sularda yardım filolarına müdahale eden İsrail'in giderek artan şımarıklığına bir gün dünya liderlerinin de dur diyeceğini ifade eden Bülent Yıldırım, "Siyonizm bir terör örgütü olarak dünyada kabul edilecek ve kendini Siyonist olarak nitelendirenler terör örgütü üyesi olarak yargılanacak" dedi.

SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN

milat.ozlem@gmail.com

Ramazan ayını yaşadığımız şu günlerde İslam Coğrafyasındaki sıkıntılar da devam ediyor. Suriye'deki iç savaş ve belirsizlik, Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve arkadaşlarına verilen idam cezalarının onaylanması, Doğu Türkistan'daki Çin zulmü ve İsrail ambargosu altında yaşamaya çalışan Gazze'nin dramına bir çözüm bulunabilmiş değil. Tüm dünyada Müslümanların yardımına koşan İHH İnsani Yardım Vakfı'nın Genel Başkanı Bülent Yıldırım'la İslam dünyasındaki son gelişmeleri konuştuk.

İsrail geçtiğimiz günlerde uluslararası sularda Gazze'ye doğru yola çıkan 3. Özgürlük Filosu'na da müdahale etti. Sizce İsrail bu müdahalelerle dünyaya ne mesaj vermeye çalışıyor?

İsrail bütün dünyayı karşısına alarak"Akdeniz benim sularımdır" mesajını veriyor. Arz-ı mevud sınırları içerisinde Akdeniz'in büyük bir kısmı ve Kıbrıs yer alıyor. O nedenle 'buraların hakimiyeti benim askeri yapım içerisindedir' mesajını vermek için Gazze'ye giden yardım gemilerine müdahale ediyor.

İSRAİL SADECE GÜÇTEN ANLAR

İsrail'in bu tavrı ileri vadede kendisine aleyhte bir durum olarak geri dönebilir mi?

İsrail Mavi Marmara'ya yetmiş üç milde müdahale etmişti ama şuanda Avrupa'dan gelen bu gemiye yüz mil içerisinde saldırdı ve insanları esir etti. Geminin içerisinde Tunus eski Cumhurbaşkanı da vardı. İsrail strateji üretebilecek bir ülke değil. Bu tavırlarıyla aslında kendisine zarar veriyor. Sadece güçten anlıyor, şuan gücüyle hareket ediyor.

Demokrasiyi savunan devletler İsrail'in bu baskıcı ve antidemokratik tutumuna karşı neden tepki göstermiyorlar?

İsrail Siyonist sistemin bir parçası. O nedenle dünyayı yönettiğini düşünen bir yapıyla karşı karşıyayız. Bu yapı Ortadoğu'da İsrail'in güvenliği eksenli politikalar yönetiyor ve bazende İsrail korunduğunu bildiği için şımarıkça hareket ettiğinde bu yapıda istese de, istemese de İsrail'in yaptığı davranışlara sessiz kalıyor.

SİYONİSTLER TERÖRİST OLARAK YARGILANACAK

Gazze'ye yola çıkan özgürlük filolarında yabancı ülkelerden başka dinlere mensup kişilerde yer alıyor. Buna dayanarak en azından diğer devletlerde kendi vatandaşlarını desteklemiyor mu?

Yardım filosu yola çıkmadan önce AB parlamentosunda toplantı yapıldı. Daha önce Mavi Marmara'nın katıldığı filoya BM ve dünya liderleri destek vermişti. İsrail bu desteğe rağmen müdahale etmişti. İsrail gerçek yüzünü gösterip şımarıklığını ortaya koyuyor. Bunlar birike birike artık dünya liderleri de buna bir dur diyecektir. O zamanda Siyonizm terör örgütü olarak dünyada kabul edilecek ve bir kişi kendini Siyonist olarak nitelendirdiğinde terör örgütü üyesi olarak yargılanacaktır. O günlerin uzak olduğunu düşünmüyorum.

Diğer ülkelerin halkları nezdinde İsrail'in durumu nedir?

Ülkeler İsrail'le olan menfaat ilişkilerinden dolayı korkuyorlar. Ama halklar artık İsrail'i sevmiyor. Bir gün halklar bu Siyonistsever devlet başkanlarını birer birer eleyeceklerdir. Onlar artık yönetime gelemeyecek ve o zamanda bu zalim portre ortadan kalkacaktır.

ROMA GÖRÜŞMESİ TEDİRGİN ETTİ

Türkiye İsrail ilişkileri Mavi Marmara saldırısından bu yana ne aşamada?

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun Roma'da İsrail Dışişleri Direktörü Dore Gold ile yaptığı Roma görüşmesi bizim için tedirginlik verici bir hadise. Ferudun Sinirlioğlu Roma'daki görüşmeyi kendi başına mı yaptı, sonra devlet Sinirlioğlu'na sahip çıkmak zorunda mı kaldı bunu bilmiyoruz. Suçlu olan zaten İsrail, bu yüzden onun peşinden koşmamalıyız. İsrail'in Türkiye'ye ihtiyacı var. Doğu Akdeniz'deki gazı çıkardığınızda bunu Avrupa'ya götürmek için Türkiye gerekiyor. Bu yüzden Türkiye İsrail'i şuan kıskıvrak yakalamış durumda ve bunu çok iyi kullanması gerekiyor.

Uzun süre devam eden Mavi Marmara davasında gelinen nokta nedir?

Kırmızı bülten hala İnterpol'e gönderilmedi. Maalesef katillerin yargılanmaması için her şey yapılıyor. Bültenin gönderilmesini engelleyen ya da çaba sarf etmeyenlere soruyorum: "Eğer o gemide sizin çocuklarınız hunharca öldürülmüş olsaydı bu kırmızı bülten gönderilmez miydi?"

İSRAİL'LE İLİŞKİLER YUMUŞATILMAMALI

Kırmızı bültenin İnterpol'e gönderilmemesinden sizce kim ya da kimler sorumlu?

Bu durumu kimse sahiplenmiyor ama kanunen gönderilmesi gerekiyor mu, evet. İsrail'e kim net tepki koyar ve cesur davranırsa halk onları destekler. İsrail'le ilişkileri yumuşatmaya çalışmanın sonucu kayıptır, hem dünyada hem ahirette.

İHH olarak savaş ve yoksulluk içinde olan İslam ülkelerine yardım eli uzatıyorsunuz. Yaklaşık 5 yıldır süren Suriye iç savaşının geldiği son durum nedir?

Öncelikle İslam dünyasında uzun süreli bir kaosun varlığı, egemen güçlerce istenen ve uğraşılan bir sonuçtu. Selefi-Şafi, Sünni-Şii çatışması İslam dünyasının bütün hücrelerine yayılsın istiyorlar. Şii-Sünni çatışmasının alanı Suriye ve Irak oldu. Bu iki kanat ne yazık ki oturup konuşamadı. Konuşmaktansa kadınları ve çocukları öldürme yolunu seçtiler.

SEBEP İSRAİL'İN GÜVENLİĞİ

Bu kanlı oyunun ardında kimin çıkarları yatıyor?

Yaygınlaştırılmaya çalışılan etnik ve mezhebi çatışmaların temelinde yatan sebep İsrail'in güvenliğidir. Suriye'de zalim bir rejim var ve bunun gitmesi gerekiyordu. Suudi Arabistan, İran ve Türkiye önce İsrail'i değiştirmeleri gerekirken, bölgesel anlamda güç savaşı içine girdiler.

Suriye'de gerçek İslam'ı benimsemiş, insanlara zulmetmeyen gruplar da yer alıyor mu?

İslam dünyası içinde beklenmedik bir sonuç ortaya çıktı. Mutedil saflığına uygun, hem Suriye'nin hem de Kudüs'ün bağımsızlığını isteyen gruplar var. Bu topluluklar Selahattin Eyyübi gibiler. Bu yapı hem bölgesel güçleri, hem emperyalistleri hem de Siyonistleri ürküttü.

ESED GİDER KUDÜS ÖZGÜRLEŞİR

Küresel güçler bahsettiğiniz grubu engelleyebilmek adına bölgede ne gibi faaliyetler yürütüyorlar?

Bölgede geçmişte terör örgütü olarak anılan bir takım güçler meşrulaştırıldı. Tekfirci grupların çoğalmasına imkan tanındı. İslami yapıyı bertaraf edebilmek için dünyanın bütün güçleri birleşti ve Suriye'de DAEŞ ve PYD gibi örgütlerle bahsettiğimiz yapının gücü azaltılmaya çalışıldı. Bu uzun soluklu mücadelenin sonunda Esed gider, Kudüs özgürleşir. Bundan hiç şüphem yok ama bedeli gerçekten çok ağır.

TÜRKİYE SON KALE

Gelinen son noktada Türkiye'nin şimdiye kadar ki Suriye politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye usülde bir takım hatalar yapmış olsa da mazlumun yanında yer alarak doğru hareket etti. Bu nedenle Türkiye'ye yönelik ciddi operasyonlar var. Ülkemizi kaos ortamına çekmek isteyen güçlere müsaade etmememiz lazım çünkü burası son kale ve bu kalenin yıkılmaması gerekiyor.

BİZ ÇÖZÜM BULABİLİRİZ

Yaklaşık 1,5 yıl önce Esed güçleriyle Muhalifler arasında esir değişiminde rol oynadınız. Bu değişim bölgede nasıl karşılandı?

Hz. Ömer "Bir Müslüman'ın yarım saatlik özgürlüğü için bütün malımı veririm" demiştir. Bu esir değişimi 2. Dünya savaşından sonra en büyük esir kurtarma hadisesiydi. İslam dünyasında problem çözmeye yönelik bir adımdı. Amerika İslam dünyasında kaosu özellikle artırarak 'Siz ancak savaşırsınız, biz çözeriz' mesajını veriyor. Biz de 'çözüm bulabiliriz, hatta daha iyisini yapabiliriz'i göstermek istedik.

Halen Suriye hapishanelerinde işkence gören ve esir tutulan Müslümanların durumu ne olacak?

Müslüman ya da kafir fark etmez; zalim zalimdir. Her zaman zalime ve zulme karşı duracağız. İsrail hapishanelerinden çok daha büyük bir zulmü Suriye hapishaneleri yapabiliyorsa bunun oturulup etraflıca düşünülmesi gerekiyor.

SURİYELİLER TOPLUMA ENTEGRE EDİLEMEDİ

Vatandaşlar tarafından zaman zaman tepki gören Suriyeli mültecilerin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye Suriyeli mültecileri topluma entegre edemedi. Şu an Suriye'nin kafa ve ilim adamları Avrupa ve Amerika tarafından alınıyor ve vatandaş yapılıyor. Bir doktorun yetiştirilme süresine bakın; bu bedava insan kaynağı demektir. Suriye'de kaybolmuş ara meslek sahipleri var ve Türkiye hala bunu keşfetmedi. Türkiye bu insanlara mülteci kampları oluşturdu, 'onları daha iyi standartlara nasıl çıkartırım'ı düşündü ama bu insanların topluma katacağı verimliliği artırma konusunda kendi içinde organize bir çalışma yapamadı.

Son günlerde oldukça gündemde olan konulardan biri de Doğu Türkistan'da yaşananlar. Çin'in Uygur Türkleri'ne yönelik zalimce tutumuna karşın İslam dünyası neler yapabilir?

İslam Konferansı Örgütü'nü toplayacağız. 'İslam dünyasında Çin'in ticari hacmi Amerika'yla yarışıyor. Eğer İslam dünyası kendi kapılarını Çin'e kapatırsa o zaman Çin kendi içerisinde çöküntü yaşayacak. O zaman biz de Müslümanlar olarak Çin'e, Doğu Türkistan'da en azından temel hak ve özgürlükleri garanti altına alma şartını ileri sürebileceğiz. Doğu Türkistan bütün İslam dünyasının bir parçasıdır.

YAŞANANLAR ONE MİNUTE OPERASYONUYDU

Cunta mahkemesi Mursi ve arkadaşlarının idam cezasını onayladı. İdam kararlarına en net tepki gösteren Türkiye'nin Mursi'nin yanında olması neleri değiştirir?

Halkın iradesiyle başa gelen Mursi'yle beraber Mısır bağımsızlık sürecine gitti. Mursi silah, ilaç ve gıda sanayisinde bağımsız olacaklarını söyledi. Mursi Erdoğan'la görüştüğünde iki liderin de istekleri aynıydı; Filistin'in bağımsızlığı kabul edilecek, abluka kalkacak ve bölgede çıkarılacak doğalgazın karından Filistin yüzde yirmi alacak. Tabi ki İsrail bu şartlar üzerine Mısır'da darbe girişimi başlattı. Türkiye'de de çeşitli kalkışmalar yaşandı. Hedef Erdoğan'ı yalnızlaştırmaktı. Çünkü bu bir One Minute operasyonuydu.

İslam ülkelerini çok yakından tanıyan biri olarak Müslümanlara neler söylemek istersiniz?

Türkiye'de ve İslam dünyasında rahat yaşayan Müslümanlar toprağa girileceğini hatırlamalılar. Onun için kazandığınız her şeyden her gün, her ay mutlaka yardımlaşma için bir pay ayırın. Biz ve bizim gibi kurumlara yardım edin. Bizler dünyanın her tarafına giderek sizin adınıza bir postacı gibi bu yardımları ulaştırıyoruz.

KUTU-KUTU-KUTU

*** Netanyahu bugün olmazsa bile yarın yargılanacak. Mavi Marmara saldırısındaki bütün askerler tespit ediliyor. Hepsi hesap verecek. Hatta Türkiye'den gidip Filistinli çocukları öldürenler de yargılanacak.

***İsrail güçten anlar. İsrail güç kullanıyorsa ve siz ondan fazla güç göstermiyorsanız yine aynı şeyleri yapacaktır. İsrail açık bulduğu her kapıdan girmeye çalışan yılan gibidir. Bir yerde yılan varsa bütün delikleri kapatmanız gerekir.

*** İsrail, Sadaka Taşı Derneği ziyaretçilerini Kudüs ziyaretinde alıkoydu. Onlara psikolojik baskı yaptı, hakaret etti. Türkiye gerekli tavrı koymadı. Hemen o gün bütün İsrailli gazetecileri ülkeden deport etmesi gerekiyordu.