İsrail saldırılarının bu anlamdaki son kurbanlarından birisi de Ebu Luli ailesi oldu. Gazze sınırındaki "Büyük Dönüş Yürüyüşü" eyleminde İsrail askerleri tarafından şehit edilen baba Ahmed Ebu Luli (40) ardında biri görme engelli 5 yetim ve eşi Nur Ebu Luli'yi (31) bıraktı.
Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde yaşayan Ebu Luli, barışçıl Büyük Dönüş Yürüyüşü eylemlerine katılan kocasının, İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülmesinin ardından biri engelli 5 çocuğuyla Gazze'deki zor şartların ağır yükünü tek başına omuzlamak zorunda kaldı.
Bir yanda eşini kaybetmenin acısı diğer yanda çocuklarını aç bırakmamanın endişesi arasına sıkışan genç kadın, "Kocamın silahı yoktu. Onu neden öldürdünüz? O sadece barışçıl eylemlere katılan bir sivildi." diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Anne Ebu Luli, "çocuklarını babasız bıraktığı ve diğer suçları için İsrail'in uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini" ifade etti.
Kocasının günlük 5 dolarlık ücretle tarım işçiliği yaptığını anlatan şehit eşi, "Ahmed'den sonra bize ne olacak, nasıl yaşarız? Çocuklara ne olacak? Gerçekten benim için çok ağır bir yük. Bu küçük evde zor şartlar altında bu çocukları nasıl yetiştireceğim?" dedi.
"Bu çocukların günahı ne?"
Eşyasız, çinko çatılı, bazı duvarları çatlamış küçük bir evde çocuklarıyla beraber yaşayan anne Ebu Luli, "Bu çocukların günahı ne babasız kaldılar. Karınlarını doyuracak bir şey bulamayacağım. Onlar için çok korkuyorum." diye konuştu.
Çocuklarının en büyüğünün 11 yaşında ve engelli olduğunu, en küçüğünün ise 4 aylık olduğunu dile getiren Ebu Luli, şehit Ahmed'in İsrail ablukasını kırmaya katkısı olacağına inandığı için her hafta Büyük Dönüş Yürüyüşü eylemlerine katıldığını belirtti.
Şehidin kardeşi Hanin Ebu Luli de ağabeyinin tek başına ailesinin geçimini üstlendiğini ve bu saatten sonra yeğenlerinin durumunun çok zor olacağını, nerede yaşayacaklarını bilemediğini ifade etti.
Kardeşinin Gazze-İsrail sınırındaki emniyet bariyerine yakın olmadığını, göstericiler arasında arka saflarda yer aldığını söyleyen Ebu Luli, "Zavallı ağabeyim İsrail için nasıl bir tehditti?" diyerek, İsrail askerlerinin barışçıl gösterilere katılan Gazzelileri rastgele hedef aldığına işaret etti.
Gazze Şeridi'nde, İsrail'in 12 yıldır uyguladığı ağır abluka ve bu süreçte birkaç yılda bir tekrarlayan ve geride onarılmasına izin vermediği ağır bir yıkım bırakan saldırıları nedeniyle işsizlik ve yoksulluk oranı çok yüksek.
Filistinliler, Toprak Günü'nün 42'nci yılı nedeniyle 30 Mart'tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler düzenliyor.
İsrail askerlerinin barışçıl gösterilere müdahalesinde şu ana kadar 160'tan fazla Filistinli şehit olurken, 17 binin üzerinde Filistinli yaralandı.