Siyaset trol aklına mı teslim oldu?

Sosyal medya platformları, sıradan yurttaşların siyasal konuları tartışma ve haberlerin yayılımı açısından etkili olduğu bir gerçek. Hal böyle olunca, sosyal medya seçmenin nabzının attığı, görüşlerini net bir şekilde ifade ettikleri mecralar olarak karşımıza çıkıyor. 2023 genel seçimlerinde de bu mecra ciddi bir rol oynadı. En çok da "trol orduları". Ama seçim sonuçlarına değil, suni kamuoyu oluşturmada etkiliydi.

Sosyal medyada suni kamuoyu oluşturmak, istedikleri konuları trend başlıklara taşımak ve algı yönetmek için bot hesaplardan ya da gerçek insanlardan yararlanılır.

Sosyal botlar daha ucuz ve yüksek sayılarda kullanıma açık olduğu için daha pratik gelir. Ancak insanlar tarafından yönlendirilen hesaplar kitleyi ikna etmek ve sıradan kullanıcı görünme konusunda daha başarılıdır. İkisinin de ortak noktası birbirine benzer mesajları yayması. Ama gelin görün ki trol hesap olduklarının birçok göstergesi mevcut; en çarpıcısı ise hesapların eş zamanlı olarak açılması.

Mesela Almanya 2017 seçimleri için televizyonda yayınlanan bir münazara sırasında düzenlenen bir 'Trol' saldırısına katılan hesapların büyük bir kısmı bir aydan önce açılmıştı. Tabii bu troller merkezden talimat aldıkları için benzer konular hakkında tweet atmaya aynı anda başlıyor ve son veriyorlardı. ABD’de de CIA tarafından trol merkezlerinin kullanıldığı herkesçe bilinir.

Rusya’da ise sosyal medyadaki operasyonlarda troll fabrikası olarak da adlandırılan yüzlerce kişinin sıkı bir disiplin ve program dahilinde çalıştığı ortaya çıkmıştı. Genellikle de spam fotoğraflar yüklüyor ve eşzamanlı aynı hesapları takip etmeye başlıyorlar. Bazen de tüm troller fiziksel olarak aynı ofiste görevlendirilerek, ofis saatleri içerisinde kesintisiz olarak çalışıyorlar. Bu noktada doğrudan denetim avantajı yüksek.

En çok ne tür içerikleri yayılıyor

En çok ne tür içerikleri yayılıyor derseniz; gerçek insanların da paylaşmayı çok sevdiği caps’ler. Basitçe hazırlanarak görsel mizahi içeriklerle sosyal medyada hemen yayılıyorlar. Üstelik çok etkileşim sağlamanın en kolay yolu. Seçmene yönelik en etkili içerik tiplerine ilişkin şablonlar hazırlanılarak yapılıyor. Böylece kültürel aktarım birimleri olarak muhalif ideoloji ve zihniyetine saldırı gerçekleşiyor. Bu yüzden gelecekte siyasal kampanyalara yön verenler sadece iletişimcilerden/reklamcılardan değil, kültürel antropologlar ve davranış bilimcilerden de oluşacak.

Özetle 2024 yerel seçimlerinde yine çokça tartışacağımız konu dezenformasyon olacak. Siber alanda propaganda ve dezenformasyonun zihinlerdeki seçimi kazanmadaki önemi yadsınamaz. Bu da siyaseti ideolojik, politik ve sosyal düzeni kurmaya çalışanların mücadele alanı olmaktan çıkarıp, trol aklına teslim eder.