Başbakan Yardımcısı Bozdağ, 'Sisi'ye iktidar verenler onun her zaman karşılığını isteyeceklerdir. Sisi kendisine karşı duranları terörist ilan ediyor, hepsini kurşuna diziyor' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Mısır'daki gelişmelere ilişkin "Sisi'ye iktidar verenler onun her zaman karşılığını isteyeceklerdir. Dolayısıyla Sisi'yi kontrol ettiğinizde, nasıl olsa isyan kendisine karşı duranları isyancı, terörist ilan ediyor, hepsini kurşuna diziyor. Sizin eliniz hiçbir şekilde kire, pasa bulanmadan orada istediğiniz oluyor" dedi.
Bozdağ, Somali'ye yapılan yardımlara ilişkin düzenlediği basın toplantısında soru üzerine, Mısır'daki katliama İslam ülkelerinin neden tepkisiz kaldığına ilişkin düşüncesini açıkladı.
Mısır'da Arap Baharı'yla yaşanan değişim ve dönüşümle halkın iradesinin iktidar olduğunu vurgulayan Bozdağ, bunun Mısır'da da demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlerin belirleyici ve yol gösterici olacağı anlamına geldiğini söyledi.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Mısır'da Mursi'yle başlayan halkın seçtiği iktidarlar dönemi başarılı olursa halk arasında huzur, refah, saadet ve barışı tesis ederse bu başka ülkeler için de örnek olacak. Özellikle Mısır'ın etrafına baktığınızda pekçok monarşik yönetimler var. O monarşik yönetimlerin altında bulunan insanlar, 'Mısır'da bak nasıl oldu, büyük bir başarı ortaya çıktı. İşte bu neden bizde olmasın' diyebilirler. Onun için Mısır'daki demokrasi insan hakları millet iradesi eksenli değişimden rahatsız olan monarşik yapılar olduğu çok açık. Yani bunu görmemek için kör olmak lazım. O kadar açık bir hadisedir.
Öte yandan Batı açısından baktığınızda da Mısır'daki değişim son derece önemli. Orada büyük bir demokratik değişim yaşanıyor, insan hakları eksenli bir dönüşüm ortaya çıkıyor. Ama bu dönüşümün Mısır'da dünya kamuoyu tarafından İslami referansları güçlü olduğu bilinen siyasi kadrolar tarafından yapılıyor olmasından kaynaklı bir rahatsızlık var. Bir tanesi de bu bence."
Monarşik, "kukla yönetimlerin" kontrolünün kolay, demokratik bir yönetimi kontrol etmenin zor olduğunu anlatan Bozdağ, "Demokratik yönetimlerde iktidarı halk verir, ama baktığınızda işte Sisi'ye iktidar verenler onun her zaman karşılığını isteyeceklerdir. Dolayısıyla Sisi'yi kontrol ettiğinizde, nasıl olsa isyan kendisine karşı duranları isyancı, terörist ilan ediyor, hepsini kurşuna diziyor. Sizin eliniz hiçbir şekilde kire, pasa bulanmadan orada istediğiniz oluyor. Yani sizin yönetiminizde, arzu ettiğiniz istikamette karar alabiliyor" diye konuştu.
Bozdağ, Mısır'daki demokratik yapının başka güç odaklarının işine gelmemiş olabileceğine işaret ederek, "Birtakım ideolojik yorumlar var dini konularda. O, Mısır'ın ortaya koyduğu özellikle Müslüman Kardeşler'in temsil ettiği anlayışla bu uçlarda bulunan yorumlar bakımından. O da İslam dünyası içerisinde, o yorumları temsil eden kesimler tarafından bir tehdit olarak algılanmış olabilir. Yani öyle olduğunu tahmin ediyorum. Tabii İsrail'le ilgili boyutu var. Orayla ilgili algılamış olabilir" dedi.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Şu anda Sisi'nin ortaya koyduğu politikalara baktığınız zaman, Sisi'ye destek verenlere baktığınız zaman benim bu söylediklerimi nasıl teyit ettiği çok açık ortadadır. Herkes görüyor, Mısır'da olan, Mısır halkının çıkarları değil, Mısır'ın menfaatleri değil. Bizim buradan okuduğumuz tamamıyla Mısır üzerinde hesabı olanların menfaatleri doğrultusunda bir değişim yaşanıyor. Ama ilginçtir orada halkın bir kesimi, yani hala bu darbeci generalin emrinde ölüm yağdıranlarla beraber öldürmeye koşuyorlar. Ben insanlığımdan emin olun utanıyorum, 'Ya nasıl insanlar bunlar' diyorum. Bunlarda vicdan yok mu, kalp yok mu, akıl yok mu? Bunlar insanlık değerlerini taşımıyorlar mı? Nasıl olabiliyor? Yani camiye sığınmış insanları öldürmek için askerlerden daha fazla yarış yapıyorlar.
Şimdi düşünün, Ramses'in 21. yüzyıl versiyonu olan Sisi'nin emrindeki adamlardan daha fazla öldürme heveslisi insanlar var ve ben hem askerlerin tutumundan hem de orada Tahrir'i doldurup da bu katliamlar karşısında, o zaman 'demokrasi, hürriyet, eşitlik' deyip de bu katliamlar karşısında şimdi susanların ikiyüzlülüğünden ve hatta bir kısmının bu katilamları yapanlardan daha fazla canavar bir ruha bürünüp katliamlar yapmasını gördükçe, yani 'Allah hiçbirimizi onlar gibi insan yapmasın' diyorum."
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Mısır'da darbe yönetiminin Ermeni iddialarını tanıyacağı yönündeki açıklamaları nasıl değerlendirdiği şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Şu anda Mısır'da meşru bir yönetim yok, gayrımeşru. İktidarı gasp bir yönetim var. Dolayısıyla gayrımeşru bir yönetimin attığı adımlar, alacağı kararların bizim açımızdan herhangi bir meşruiyeti zaten yok. Türkiye bu konuda tavrı çok net. Başka ülkelerde de meşru olan yönetimlerin olduğu yerde de o iftiraları karara bağlayan parlamentolar oldu. Bizim tavrımız çok net: Tarihi, parlamentolar yazmaz, tarihi tarihçiler yazar. Tarihi konularda parlamentoların kararıyla birtakım değerlendirmeler yapmak tarihe ihanettir, gerçeği değiştirmektir. Ermenilerin ortaya koyduğu iftiraları parlamento kararları hakikate çevirmez."
"Türkiye sadece insani ve vicdani nedenlerle Somali'de"
Bozdağ, Somali'ye yapılan yardımlara ilişkin olarak da şunları söyledi:
"Gittiğimizde bütün Somalili yetkililer bana şunu söylüyorlar, 'Batılılar ve başka ülke temsilcileri bize şu soruyu soruyorlar, (Türkler sizden ne istiyor? Türkler neden burada?) Türkler, bizden bir şey istemiyor, aksine biz onlardan istiyoruz, onlar da bize veriyorlar. Neden istiyorsunuz diye de sormuyorlar. Hatta bizim istemediklerimizi de bize veriyorlar, diyoruz. (Konuşmalarınızda neler söylüyorlar) diye soruyorlar. Bu yapılan yardımları konuşuyoruz, başka bir şey konuşmuyoruz, diyoruz.' Sürekli Türklerin Somali'de bulunmasını sorgulayan ve onların hangi hesapla olduğunu anlamaya çalışan bir gözün, bir fikrin, kulağın olduğunu da biz biliyoruz. Oradakiler de bunu bizzat ifade ettiler. Benim şahsıma da Afrika Birliği Zirvesi'ne gittiğim sırada orada bir batılı yetkili bunu bizzat bana da sordu. 'Biz, size soruyor muyuz, Somali'de na yapıyorsunuz diye. Zaten yaptıklarımız gizli değil, anlatayım ama (niye buradasınız) sorusunu sormanızı yadırgadım. Doğru bir yaklaşım da değil' Biz, şunları yapıyoruz diye de neler yaptığımızı anlattık. Türkiye, Somali'de sadece ve sadece insani ve vicdani nedenlerle bulunmaktadır. Somali'de yaşanan ölümlere son vermek, insanların çaresizliğine çare olmak için oradadır. Somali'nin huzur, barış, refah içerisinde yaşaması konusunda Türk milletinin ve devletinin yardım elini uzatmak için oradadır. Kesinlikle siyasi ve hesabi bir nedenle Somali'de değildir. Biz, bunu anlattık, anlatmaya da devam edeceğiz. Hesabi, siyasi nedenlerle Somali'de bulunanlar ve iş yapanlar elbette bizi anlamayabilirler."
Bozdağ, Somali'de açlıktan, susuzluktan, tedavisizlikten, çaresizlikten ölen kalmadığını, Türkiye'nin bu anlamda yaptığı yardımın ilk adımını başarıyla tamamlamış olduğunu söyledi. Bozdağ, "İkinci adım Somali'nin yardıma ihtiyaç duymadan kendi ayakları üzerinde duracak bir yapıya kavuşması olacak" değerlendirmesinde bulundu.