Şişe burunlu yunuslar hakkında oldukça ilginç bir iddia ortaya atıldı. Balık yakalamak için insanlarla birlikte çalışan yunusların birbirlerine seslenirken normal yunuslara göre farklı bir aksanla konuştukları iddia ediliyor. Brezilya açıklarında balıkçılar derin sularda yunusların balık sürülerini kovalamasını bekliyor. Bu sayede balık sürüleri belirli noktalarda toplanıyor. Böylelikle balıkçılar çalıştıklarında daha fazla balık avlıyor. Yunus-insan dayanışması balık avında iki tarafa da fayda sağlıyor. Brezilya'daki Sata Catarina Üniversitesi'nden Mauricio Cantor, yunusların balık ağları sayesinde yönünü kaybeden balıkları daha kolay avladıklarını belirtiyor. Yunusların ise bu işbirliği sırasında birbirlerine seslenmek için kullandığı iddia edildi.
ISLIKLARI FARKLI
Sadece yalnız ve küçük gruplar halindeki yunusların insanlarla işbirliği kurduğu kaydediliyor. Şişe burunlu yunusların seslerini insanlarla beraberken ve yalnızken kaydeden Cantor ve ekip arkadaşları, yardımcı ve yardıma açık olmayan yunuslar arasındaki farkın seslerinden anlaşıldığını söylüyor. Araştırmaya göre yunus sesleri tek başına yiyecek ararken ve insanlarla işbirliği yaparken bile farklı sesler çıkarıyor. Bu yunusların çıkardığı ıslıkların giderek yükselen seslerden oluştuğu ifade ediliyor. Farklı bölgelerdeki yunusların farklı sesler çıkardığını söyleyen Cantor, "Küçük bir bölgede yaşayan aynı popülasyondan yunusların sesleri arasında bu şekilde akustik farkların olması oldukça az rastlanır bir durum" dedi.
KENDİLERİNE ÖZGÜ
Araştırmacılar işbirliği yapan yunusların çıkardıkları farklı seslerin özel bir anlam taşıdığını düşünmediklerini açıklıyor. Cantor bu seslerin yunusların özel bir sosyal gruba ait olduklarını göstermek için çıkardıklarını öne süren Cantor, "Sanki diğer yunuslarla aynı dili konuşuyorlar ancak özel bir topluluğa ait olduklarını gösteren özel ifadeler kullanıyorlar" dedi. İtalya Ulusal Araştırma Konseyi'nden Elena Papale yunusların beslenme sırasında da farklı çıtırtı sesleri çıkardığını ileri sürüyor. Araştırmacılar yunusların iletişim şekillerini anlamak için çıkardıkları ıslıklar yanında çıtırtı seslerini de incelemek gerektiğini vurguluyor.