HABER: ÖZLEM DOĞAN
90’larda Avrupa’nın göbeğinde Rusya destekli Sırplar tarafından soykırıma uğratılan Boşnakların yaşadığı trajediye başta AB olmak üzere tüm dünya sessiz kalmıştı. Dayton Anlaşmasıyla birlikte sona eren iç savaşın ardından üçlü yönetim yapısıyla idare edilen Bosna Hersek’te Sırplar yine kirli planların peşinde. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyesi Milorad Dodik'in ayrılıkçı ve kışkırtıcı söylemlerinin Bosna’yı yeni bir iç savaşın eşiğine getirmesinden endişe ediliyor. Bosna’daki son durumu Gazeteci Yazar Ayhan Demir ve Gazeteci İbrahim Delic Milat’a değerlendirdi.
Rusya Balkanlara gözünü dikti
Rusya’nın Balkanlara gözünü diktiğini ifade eden Gazeteci Yazar Ayhan Demir, “Gürcistan ve Ukrayna’da uyguladığı planları, fırsat buldukça Karadağ, Bosna Hersek ve Kosova’da da uygulamak istiyor. Her üç ülkenin, huzur ve istikrarını tehdit eden ve hatta dinamitleyen tüm söylem ve eylemlere, örtülü değil, açıktan destek veriyor. Karadağ Rusya’nın çok büyük hesaplarına ev sahipliği yapıyor” dedi.
Rus istihbaratı bölgeyi karıştırıyor
Bosna Hersek ve Kosova’da, silahların patlaması ve yeniden kan dökülmesine kadar varabilecek, tüm çıkışların fikir babası Rusya olduğunu kaydeden Demir, “Üç etnik unsurun merkezi bir otorite etrafında birleştiği Bosna Hersek’te, ayrılıkçı Sırp milliyetçileri destekleyen Rusya’nın istihbarat subayları, Sırp entite bölgesindeki varlığını hatırı sayılır şekilde artırdı. En temel vazifeleri, entitenin Bosna’dan koparılmasına zemin hazırlıyor. Diğer vazifeleri ise Bosna Hersek Federasyonu savunma sanayisine ve muhtemel bir çatışma esnasında, hangi silahları kullanabileceklerine dair bilgileri toplamak da var” diye konuştu.
Milliyetçi Sırplar sadece piyon
Bosna’daki sırp entitesindeki milliyetçi Sırpların tıpkı Kosova’nın kuzeyindekiler gibi, birer piyondan ibaret olduğuna dikkat çeken Demir sözlerini şöyle noktaladı: “Sırplar sadece asıl sahipleri olan Sırbistan ve Rusya’nın sözcülüğünü yapıyor. Rusya, Bosna’da gelecekte gerçekleştirmeyi planladığı operasyonların zeminini oluşturmak için, Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik’i kullanıyor. Dodik’in yaptıkları anayasanın ihlalidir. Aleni bir darbe girişimi ve anayasal düzeni yıkma teşebbüsüdür. Fakat Sırplar tıpkı Ermenistan örneğinde olduğu gibi hiç hesap etmediği neticelerle karşılaşabilir. Ayrıca genç işgücünü Avrupa’ya kaptıran ve ekonomik anlamda çok zor günler yaşayan Sırp entitesi, ilave yaptırım ve izolasyonlarla, daha da içinden çıkılmaz bir sürece doğru yol alacaktır.”
AB ikiyüzlülüğünü sürekli kanıtlıyor
10 Aralık'ta Sırp Cumhuriyeti Ulusal Meclisi tarafından kabul edilen noktaların Sırp Cumhuriyeti'nin Temmuz ayına kadar kendi topraklarında paralel kurumlar kuracağını gösterdiğini ifade eden Gazeteci İbrahim Delic şu şekilde konuştu: “Milorad Dodik Sırp Cumhuriyeti topraklarında Yargı ve Savcılık Kurulu'nun kurulmasına ilişkin anayasaya aykırı bir yasanın yıl sonuna kadar kabul edileceğini ve bunun da devlet düzeyinde halihazırda var olan aynı kurumun çalışmasını engelleyeceğini duyurdu. AB de ikiyüzlülüğünü defalarca kanıtladı. Herkes oybirliğiyle Bosna-Hersek'teki ayrılıkçı politikalara yaptırım çağrısında bulunurken AB, yaptırımdan yana olmasına rağmen Milorad Dodik'i 600 milyon avronun üzerinde bir ödülle ödüllendirecek.”