SINIRLAR ÖTESİ

Yaklaşık iki aydır görüşmeler yapan CHP-MHP koalisyonu çatı adayını Suudi Arabistan'da buldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı 'çatı adayı' olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ilettiğini bildirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, Cumhurbaşkanı "çatı adayı" olarak İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini önerdi. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayına ilişkin yaptığı görüşmeler kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi TBMM'deki makamında ziyaret etti. Yaklaşık yarım saat süren görüşmeye CHP'den Grup Başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Engin Altay, Genel Sekreter Gürsel Tekin, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, MHP'den Grup Başkanvekili Oktay Vural, Genel Sekreter İsmet Büyükataman ve Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da katıldı.

Mısırlı-Arap aday

Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, bir süredir çeşitli siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, sanatçıları ziyaret ederek, cumhurbaşkanlığı konusunda görüşlerini aldığını hatırlattı. Bu ziyaretlerde elde ettiği izlenimleri görüşmede MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye de aktardığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Herkesin kabul edebileceği, üzerinde uzlaşabileceği, saygınlığı olan, temizliği, dürüstlüğü olan, bilgisi, birikimi, zarafetiyle herkese örnek olacak bir ismi Sayın Genel Başkan'a sundum. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu Bey. Şunu ifade edeyim; demokraside yeni bir olaya tanıklık ediyoruz. Büyük bir uzlaşmayı sağlamaya çalışıyoruz. Kavgadan uzak, barıştan huzurdan yana bir süreci başlatmak istiyoruz. Sayın Genel Başkan, bu konuda gerçekten büyük bir özveride bulundu. Bizler demokrasinin yolunu açmak istiyoruz. Huzurun yolunu açmak istiyoruz. Bunu sağlamak konusunda da kararlıyız. İrademizi ortaya koyduk. Hepinizin huzurunda Sayın Genel Başkan'a ve arkadaşlarına da teşekkür ediyorum."

Artık çatısı, penceresi kalmadı

MHP Genel Başkanı Bahçeli de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve arkadaşları ile ikinci kez görüşme imkanı bulduklarını dile getirerek, bir ayı aşkın süredir yapılan karşılıklı çalışmaları değerlendirdiklerini söyledi. Bahçeli, "bugün hayırlı bir adım atıldığını" ifade ederek, "Sayın Kılıçdaroğlu, MHP'ye MHP'ye, Türkiye'nin yetiştirdiği değerli bir evladını, diplomat, bürokrat İhsanoğlu'nu önermişlerdir" dedi.

MHP: İsim bizi mutlu etti

Önerinin titiz ve partiler üstü çalışmanın sonucu olarak olgunlaştığı intibahı yarattığını dile getiren Bahçeli, şunları söyledi: "Bu öneri milletimiz için çok hayırlıdır. MHP de bu isim üzerinde bütünleşerek, Cumhurbaşkanlığı seçimini herhangi bir siyasi kaosa, krize dönüştürmeden, demokrasimizin de güçlendirilmesi açısından gösterilen gayretlerle sonuçlandırma arzusunda olacaktır. Bu bakımdan Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının, Türkiye'de çok değerli şahsiyetler bulunmakla beraber, değerli bir isim önermesi bizi memnun etmiştir. Kendisine teşekkür ediyorum. Bu isim etrafında çalışacağımızı açıkça belirtmek istiyorum." Bahçeli, bir gazetecinin, "Bu durumda çatı aday kendisi mi oluyor?" sorusunu, "Artık çatısı, penceresi kalmadı. Bu suali sormanıza gerek yok" diye cevapladı.

Büyük bir uzlaşı oldu

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de görüşmeden sonra gazetecilerin soruları üzerine büyük bir uzlaşı gerçekleştiğini belirterek, "Sadece iki siyasi parti değil, aynı zamanda parlamentonun dışında çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin de kabul gördüğü bir isim oldu" dedi.

EKMELEDDİN İHSANOĞLU KİMDİR?

1943 yılında Kahire'de doğan İhsanoğlu'nun bilim tarihi, Türk kültürü, İslam dünyası ve Batı dünyası ilişkileri ve Türk-Arap ilişkileri hakkında değişik dillerde çok sayıda Kitap, makale ve tebliği bulunuyor. İhsanoğlu, Mısır Ayn Şems Üniversitesi Fen Fakültesi'nden mezun olduktan sonra El Ezher Üniversitesi'nde akademik hayata başladı. Türk kültürünü küçük yaşta aile çevresinde tanıyan İhsanoğlu, Kahire Milli Kütüphanesi'nde ve Ayn Şems Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Osmanlı kültürü ve edebiyatı ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmaları yaptı.

AK PARTİ'DEN ÇİZİK YEDİ

İslam Konferansı Başkanlığı görevi yürüttüğü dönemde Ak Parti iktidarıyla yakın ilişkiler içinde olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun hükümetle arası Mısır'daki darbe sonrası açılmıştı. Mısır'da askerin iktidarı ele almasını 'darbe' olarak nitelendirmeyen ve gelişmelere karşı sessiz kalmaya tercih eden İhsanoğlu, Erdoğan ve kurmaylarını açık hedefi haline gelmişti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, o dönem "İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ne iş yaptığını bilen var mı? Bu zat, darbeden sonra Mursi'yi suçlamıştı. Prof. Dr. İhsanoğlu'nun İİT Genel Sekreteri seçilmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın büyük çabalarını hatırladıkça yazık diyorum" eleştirilerinde bulunmuştu. İhsanoğlu'na yüklenen bir diğer isim de Adalet Bakanı bekir bozdağ olmuştu. Bozdağ, İhsanoğlu'nu istifaya çağırmıştı.

MISIR DARBECİLERİNİ SAVUNDU

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu Mısır'da darbe ile yönetime gelen Sisi'yi savunmuş, darbeye karşı tavır ortaya koymamıştı. İhsanoğlu, seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi eleştirip darbeyi hak etti yorumunda bulunmuştu. Başta Türkiye kamuoyu olmak üzere bir çok ülkeden tepkiler yükselmiş, İhsanoğlu darbecileri desteklemekle suçlanmıştı.

Pensilvanya projesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ağustos ayında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Ekmeleddin İhsanoğlu'nu çatı aday olarak göstermesine dikkat çeken yorumlardan bir tanesi de AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'den geldi. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bir Pensilvanya projesi olduğunu dile getiren Metiner, CHP ve MHP kendi partilerinden aday gösteremeyecek kadar Türkiye siyasetinden uzaklaştığını dile getirdi. CHP ve MHP'nin çatıdan düştüğünü ifade eden Metiner, İhsanoğlu'nun Ahmet Necdet Sezer'in dindar versiyonu olduğuna dikkat çekti.

Darbeci darbeci Çankaya yolu

AK Parti Gaziantep Miletvekili Şamil Tayyar, CHP ve MHP'nin ortak aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun etrafında birleşmesine tepkisi de gecikmedi. Düşüncelerini Twitter'dan dile getiren Tayyar, "Çatı aday belli oldu. Başbakanımızı kutluyorum, hayırlı olsun! Darbeci darbeciyi Çankaya yolunda bulurmuş! Esad ve Sisi kankası, Neocon sempatizanı İhsanoğlu çatı aday! Rabbim verdikçe veriyor" dedi.

CHP'den çatı adayına tepki

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, bugün Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'nin açıkladığı 'çatı adayı' Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında Twitter'da görüşlerini paylaştı. Önce "İhsanoğlu toplantıda konuşulan profile uymuyor" diyen Onur, açıklama yapıldıktan sonra "Arkadaşlar kabul, trollendik!" diye yazdı.

///

Milletin yanındayız

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kayıt dışı siyaset, derin devlet, vesayetçi yapılar, darbecilere karşı olduklarını, normalleşme için sorumluluk aldıklarını belirterek, millete karşı tuzak kuranların planlarını 'dik' durarak boşa çıkarttıklarını söyledi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Büro Memur-Sen'in Ankara'da yapılan kongresinde konuştu.

Yeni kazanımlar elde edeceğiz

Millete kazanım üretmenin peşinde olduklarını vurgulayan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Toplu sözleşmede elde ettiğimiz başarılar Memur-Sen'in rakipsizliğini tescilliyor" dedi. Gündoğdu, " Memur-Sen, Türkiye'nin en büyük emek örgütüdür. Mücadele edeceğiz, yeni kazanımlar elde edeceğiz, kamu çalışanları ve çalışma hayatındaki sorunların çözülmesini sağlayacağız. Rakiplerimiz gibi sorun değil aksine çözüm üreteceğiz" dedi.

Beyaz Müslüman olmaya soyundular

17 Aralık'ın Gezi olaylarının devamı olduğunu belirten Gündoğdu, küresel operasyonlara karşı dün olduğu gibi bugünde 'dik' bir duruş sergilediklerini sözlerine ekledi. Gündoğdu, kayıt dışı siyaset, derin devlet, vesayetçi yapılar ve darbecilere karşı olduklarını, normalleşme için sorumluluk aldıklarını söyledi. Gündoğdu, "Derin yapıların karşısında milletin yanındayız. 17 Aralık'ta birileri beyaz Müslüman olmaya soyunarak bütün cemaatleri devre dışı bırakıp değersizleştirmek istedi. Üstünlüğün takva ile olduğunu biliyoruz. Bizler bu yola çıkarken vesayetin her türlüsüne karşıyız dedik. Onun için vesayetin derinine, paraleline, yatayına ve dikeyine de karşıyız" diye konuştu.

///

Provokasyonlar tutmaz

Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na uzanan süreçte Kürtler'in üstlendikleri roller, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşanan olayları gerekçe göstererek yapılan eylemde, 2. Hava Kuvvet Komutanlığında gönderdeki Türk bayrağının indirilmesi provokasyonunun neden tutmadığını da ortaya koyuyor. Kürtler ve Zazalar'ın özellikle Kurtuluş Savaşı'nda üstlendikleri roller üzerinde araştırmalar yapan Anadolu Birliği Derneğinin kurucusu Vedat Güldoğan, AA muhabirine, tarihsel gerçekler ışığında Lice'deki bayrak provokasyonunu değerlendirdi.

Kürtler önemli izler bıraktı

Güldoğan, sadece Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı tarihinin, Türkler ile Kürtler arasındaki birlikteliği ve ortak değerlere bağlılığı ortaya koymaya yeteceğini ancak bunların tam olarak bilinmemesi nedeniyle zaman zaman sıkıntılar yaşandığını ifade etti. İzmir'in, Kurtuluş Savaşı'nda, hem işgaliyle milli mücadelenin başlaması hem de kurtuluşuyla savaşın zaferle sonuçlandığı yer olarak bir mihenk taşı oluğunu hatırlatan Güldoğan, Kürtler'in bu mücadelede önemli izler bıraktıklarını dile getirdi.

"Bayrağımıza leke getirtmeyiz"

Kürtler'in vatana ve bayrağa bağlılığının göstergelerinden birisinin de Atatürk'ün kaleme aldığı yazıyla ispatlı şekilde, Çanakkale'de yaralandığında kendisini revire kaldıran askerin "Zülfikar" isminde Erganili bir Kürt olduğunu anlatan Güldoğan, şunları söyledi: "Bir Kürt, Yunan bayrağını indirip Türk bayrağını çekiyor, bir sözde Kürt de Türk bayrağını indiriyor. Bu farklı bir şey. Acaba hangisi Kürt? Bir provokasyon olduğu belli. Belki o çocuğun böyle bir olayın ne getireceğini düşünecek bir bilgisi de yoktu. Birileri mi yönlendirdi veya o galeyanda oyun mu zannetti. Böyle bir şey olmuştur. Yakalanır herkes cezasını çeker ama bayrak sevgisi bizim hasletimizdir, hepimiz severiz. Bugün olayın tamamını getirip 'Kürtler bayrak düşmanı, bölücü, vatan haini' demek kadar çok yanlış, çok çirkin bir kelime olamaz. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Biz Doğu ve Güneydoğu Anadolulular olarak, bayrağımıza leke getirtmeyiz; kendi canımızı veririz, bayrağımızı düşürtmeyiz."