Sınırda tarihi hareketlilik! 20 km derine girildi

TSK unsuları Kuzey Irak'ta devam eden harekatta ortalama 20 kilometrelik derinliğe sahip bir alanda etki sağlandı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak'ın kuzeyinde devam eden harekatında ortalama 20 kilometrelik derinliğe sahip bir alanda etki sağlandı, 130'dan fazla terörist etkisiz hale getirildi. Hakkari'de çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş Gökhan Kurak'ın adı verilen operasyonda savaş uçaklarının yanı sıra Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) da kara unsurlarına destek sağlıyor.

Türk Silahlı Kuvvetlerince Irak'ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik başlatılan operasyon aralıksız devam ediyor.

Hakkari'deki 3. Piyade Tümen Komutanlığı komutasında yürütülen operasyon Irak'ın kuzeyindeki Hakurk ve Kani Rash bölgelerine kadar uzanıyor. Sınırın ötesinde de devam eden operasyonla hudut güvenliğinin sağlanması, terör örgütü PKK'nın söz konusu bölgelerdeki barınma alanlarının imha edilmesi planlanıyor. Zorlu araziye rağmen aralıksız sürdürülen operasyonla bölücü terör örgütüne ait mühimmatın yurda girişinin önlenmesi, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi hedefleniyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından harekata geçen yıl Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş Gökhan Kurak'ın adı verildi. Operasyon kapsamında güvenlik güçleri ortalama 20 kilometrelik derinliğe sahip bir alanda etkili olmaya başladı.

Operasyona Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar da katılıyor. Belirlenen hedefler savaş uçaklarıyla bombalanırken keşif ve gözetleme görevlerinde insansız hava araçları da görev alıyor. Operasyon sırasında zaman zaman Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) da teröristlere ait hedefleri vuruyor. Harekatın başından itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 130'u geçti.

"Önleyici manevra"

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Araştırmacısı Murat Aslan,

Irak'ın kuzeyinde başarıyla devam eden operasyonların Mehmetçik tarafından terör eylemlerini hudutların ötesinde izole etmek için yapılan önleyici manevrayı kapsadığını belirtti.

Operasyonların terör örgütünün yıllardan bu yana kullandığı ana yaklaşma istikametleri ve geçiş güzergahlarını kontrol eden düğüm noktası niteliğindeki arazinin kontrol altına alınmasını amaçladığını ifade eden Aslan, "Bir nevi alan kontrolü sağlanması ve adım adım Kandil'deki terör yuvalarının dağıtılması esasına dayanan mevcut operasyon, bölgede konuşlanacak askerimizin teröristler karşısında inisiyatifi ele geçirmesini sağlayabilecek, onları kendi inlerinde saklanmaya ve paniklemeye sevk edecek nitelikte. TSK'nın, Afrin'de elde ettiği başarı sonrası, üstün teknoloji ve seçkin askerleriyle terör yuvalarını dağıtma arzusunda olduğu açıkça görülüyor." diye konuştu.

Operasyonun nihai hedefinin terör örgütünün ana üs olarak kullandığı bölgeler olduğuna dikkati çeken Aslan, "Böyle bir harekatın zorlukları bilinmeli. Arazinin sarp ve karmaşık olması büyük birliklerin bölgede dağınık bir şekilde kullanılmasını gerektiriyor." dedi.

TSK unsurlarının sayısı artırıldı

Başbakan Binali Yıldırım, medya kuruluşlarının yöneticileriyle bir araya geldiği iftarda konuya ilişkin, Fırat'ın batısında 250 kilometrelik alanın terör unsurlarından temizlendiğini, terör unsurlarının Fırat'ın doğusundaki varlığının ise devam ettiğini belirtmişti.

Güvenlik güçlerinin Irak'ın kuzeyindeki varlığının iki katına çıkarıldığını ifade eden Yıldırım, "Tam olarak 11 tane üs bölgemiz oldu. Amacımız o bölgede topraklarımıza sızmadan terörü bertaraf etmek ve sınır güvenliğimizi sağlamak" ifadelerini kullanmıştı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Irak'ın kuzeyindeki operasyonları konuk olduğu Anadolu Ajansı Editör Masası'nda değerlendirmişti. Soylu, Kandil'in uzak bir hedef olmadığını belirterek şu değerlendirmeyi yapmıştı:

"Özellikle kuzey Irak bölgesinde, Hakurk hattından birçok noktaya kadar epey bir yer ele geçirildi. Milletimiz şunu düşünsün. Kandil kafamızda bir problemdi, burası ne olacak? Burası ne olacak diye bir problem düşünmesinler. Bizim için şu anda zamanlama önemli. Bu bir operasyon meselesi değil zamanlama meselesidir. Kandil Türkiye için güvenli bir yer haline getirilecektir. Kimsenin endişesi olmasın."