Silivri'ye darbe desteği

Cumhuriyet mitinglerinde "Ordu Göreve" diyen ulusalcı gruplar yine sahneye çıkıyor. Biz Kaç Kişiyiz Derneği, 8 Nisan'da Silivri'de miting hazırlığında. Konuyu değerlendiren aydınlar ise darbe zemini üzerinden siyaset yapmanın yanlış olduğunu belirtti
MAAZ İBRAHİMOĞLU

DARBEYE teşebbüsle yargılanan Silivri'deki komutanlara destek olmak için ulusalcılar yine sahnede. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını engellemek için "Ordu Göreve" pankartlarıyla hatırlanan ulusalcılar, Silivri'ye 8 Nisan'da akın edecek. Ayrıca gitmek isteyenlerin kiralanan otobüslerle ücretsiz götürüleceği, masrafların sponsorlar tarafından karşılanacağı aktarıldı.
Halkı hor görüyor
Ulusalcıların askeriyeden medet umma çabalarını değerlendiren yazar Aziz Üstel, bu grubun halkı küçümsediğini belirtti. Üstel, "Cumhurbaşkanını artık halk seçiyor. Bunlar kendini halktan üsten gören, halkın seçtiğini beğenmeyen, halka aşağılayan bir kesimdir. Bunlar, "bidon kafalı", "göbeğini kaşıyan adam", "benim oyumla çobanın oyu eşit olur mu" diyen, jakoben, bürokratik
rejim yanlısı sadece kendilerinin söylediklerinin kabul görmesini gereken bir ülke istiyorlar" diyerek demokrasiye inanmadıklarını ifade etti.
Bunu kabul etmek zorundalar
Bu kesimleri ciddiye almadığını ifade eden Üstel, "Ben bunları ciddiye bile almıyorum. Gidip Silivri bağırsınlar, çağırsınlar
hiç olmazsa rahatlarlar. Dışarıdan yapılacak müdahalelerle adaletin yargısının değişebileceğine inanmıyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve bunu kabul etmek zorundayız" ifadesini kullanarak herkesin hukuka saygılı olmasını istedi.
Andıçlar, suikastlar hukuka aykırı
Suikastlar düzenlemenin, andıçlar yapmanın hukuka aykırı olduğunu belirten Avukat Ergin Cinmen, herkesin düşünce ve ifade özgürlüğünün hukuki olduğunu söyledi. Cinmen "Düşünce ve ifade özgürlüğüne herkesin ihtiyacı vardır. Şiddeti çağrıştırmadan, insanların şeref ve haysiyetine hakaret etmeden, insanları şok edecek sözleri söyleme hakkı vardır. Bu Avrupa insan haklarının
yerleşik kararlarından bir tanesidir. Bu insanların toplantı ve gösteri yapma hakları vardır. Ama önemli olan bu hakları
gayrimeşru vasıtalarla önermektir. Yani şiddetle ve şiddeti çağrıştıran ifadelerle düşünceleri ortaya koymaktır. Darbe ortamını yaratmak için hukuka aykırı davranırsınız, suikastlar düzenlersiniz, daha önce ordunun yaptığı gibi andıçlarla toplumu manipüle ederseniz bunlar gerçekten darbeye ortamı hazırlamaktır. Ama bunun dışında düşüce ve ifade özgürlüğünün yasaklanmasının
karşısındayım. Ceza hukukumuza uygun değildir" diye konuştu.